Ancak Edsel Ford, mide kanseri nedeniyle 49 yaşında (1943) hayatını kaybetti. Henry, yas tutarken bir süre fabrikayı bile kapattı. Baba Ford, General Motors ve Chrysler rekabetinde pazar payını artırmak istiyordu. Bunun için 10 yıl süren bir çalışmayla, bir marka yarattı. Ona da oğlunun adını verdi. Ancak "Edsel" markası, oğlunun adının kötü anılmasına neden oldu. Zira 250 milyon dolar harcanan marka 1957'de ilk aracını çıkartırken, satışların düşüklüğü, tasarımların ve araçların kabul görmemesi nedeniyle 1960'da kapatıldı ve Amerika'nın en ünlü "başarısızlık hikayesi" haline geldi. Hatta "Edsel=Başarısızlık" diye de halen ananlar var...
Otomotiv dünyasında sadece erkek çocuk isimleri yok elbette. Tabii ki "Mercedes"ten bahsedeceğim... Karl Benz ve Gottlieb Daimler'in temellerini attığı şirket, ilk otomobil siparişini Emil Jellinek adında, otomobil yarışlarına tutkun bir iş adamından aldı. 1900 yılının Aralık ayında Jellinek’e teslim edilen bu ilk otomobil, Wilhelm Maybach tarafından geliştirilmişti ve 35 bg gücünde bir motorla donatılmıştı. Memnun kalınca, Daimler araçlarının adeta "pazarlamasını" yaptı, yakın dostlarına tavsiye etti ve bu otomobillerle yarışlara katıldı. Bununla da kalmayıp, Benz ve Daimler ile otomobillerin satışına ilişkin bir anlaşma yaptı. Yani distribütör oldu. Ancak bu otomobillerin bir markaya ihtiyacı vardı. Sonuçta İspanyolca "zarafet" anlamına gelen "Mercedes"te karar kılınması zor olmadı. Zira 10 yaşındaki Mercedes, Jellinek’in kızıydı ve onun kendisine şans getirdiğine inanıyordu. Yanılmadı da... Mercedes markası, ilk kez Eylül 1902’de resmi kayıtlara geçti ve devam etti...
Evet iki örnek var... Biri Ekber Onuk’un “Onuk Cars” şirketi tarafından üretilen “Sazan.” Zira Onuk, kazada hayatını kaybeden oğlunun çizdiği tasarımı hayata geçirmekle kalmadı, onun “lisedeki lakabı”yla bir seri de yarattı. Ve elbette Hasan Yurdakul. Otomobil seri üretimi izni de bulunan Hasan Yurdakul, özgün modeline kızının adını vermeyi kararlaştırmıştı. Yani “NILY.”