Amerikan donanması, geçtiğimiz hafta Umman Körfezi’nde saldırıya uğrayan iki petrol tankerinin birinden çıkan deniz mayını parçalarını ve bir mıknatısı kanıt olarak sundu. Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığı(NAVCENT)'ndan Beşinci Filo Komutanı Sean Kido, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) deniz üssünde gazetecilerin karşısına çıktı. Kido'ya göre, patlamaların meydana geldiği gemilerdeki çukurlar İranlıların kullandığı mayınların oluşturduğu çukurlara çarpıcı bir şekilde benziyor. Sean Kido, Saldırıda kullanılan deniz mayını ayırt edilebilir durumda. İran'daki askeri geçit törenlerinde halka sergilenmiş mayın ile çarpıcı bir benzerliğe sahiptir dedi. Geçen hafta Basra Körfezi'nden yola çıkan Front Altair ve Kokuka Courageous, Umman Körfezi'nde patlamalarla sarsıldı. Petrol taşıyan tankerlerdeki patlamalar, zaten yüksek olan ABD-İran geriliminin zirveye çıkmasına yol açtı. Washington yönetimi, geçen haftaki patlamaların arkasında İran'ın olduğunu savunuyor. ABD, Suudi Arabistan'ın başını çektiği Ortadoğu'daki müttefikleriyle beraber uluslararası bir uzlaşı yaratmaya çalışıyor. Fuceyra Limanı'ndaki basın toplantısında, Japon tankeri Kokuka Courageous’tan çıkartılan parçalar İran Devrim Muhafızları tarafından bırakıldığı iddia edilen mıknatısın yanında sergilendi. ABD ordusu daha önce, çıkarılan deniz mayınlarının fotoğraflarını yayınlamıştı. Kokuka Courageous'un sahibi Japon şirket, gemiye iki 'uçan nesne' tarafından hasar verildiğini belirtiyor. Fakat ABD donanması adına konuşan Sean Kido, bu açıklamayı reddetti. Kido, Oluşan çukurdaki hasar bir deniz mayınının vereceği tahribat ile tutarlıdır ifadesini kullandı. Peki bu noktaya nasıl gelindi? Tarihi nükleer anlaşma, İran ile P5+1 ülkeleri arasında 2015 yılında imzalandı. ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya'nın taraf olduğu anlaşma, İran'ın uranyum zenginleştirme programını kısıtlaması karşılığında ülkeye uygulanan yaptırımların kademeli olarak kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesiyle rüzgar tersine döndü. Orta Doğu'da koşulsuz şekilde İsrail'i destekleyen Trump, geçen yıl anlaşmadan çekildi. Ayrıca 2018'in sonlarında İran'a karşı yeni yaptırımlar açıkladı. Donald Trump, petrolün yanı sıra İran'ın en büyük ihracat gelir kaynağı olan demir-çelik, alüminyum ve bakır sektörlerini de kapsayan yeni yaptırımları ise Mayıs ayı başında devreye soktu. Tahran yönetimi de anlaşmadan kısmen çekildiğini ilan etti. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, zenginleştirilmiş uranyum seviyesini artıracaklarını açıkladı. Tahran yönetimi, hafta başında uluslararası nükleer anlaşma maddelerinin zenginleştirilmiş uranyum üretimi ile ilgili kısmına uymayacağını resmen duyurdu. Açıklamaya göre, tarafların üzerinde mutabık kaldığı 300 kilogramlık zenginleştirilmiş uranyum limitini 27 Haziran'da aşılacak. İran, uluslararası yaptırımlar nedeniyle eşi benzeri görülmemiş bir baskıyla karşı karşıya. Ekonominin 1980-88 arasındaki Irak savaşı döneminden daha kötü bir noktaya geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Ruhani, Savaş döneminde bankalarımız, petrol satışımız, ithalat ve ihracatımızla ilgili sorunumuz yoktu, yalnızca silah ambargosuna maruz kalmıştık dedi. ABD, uçak gemisi USS Abraham Lincoln ve diğer savaş gemilerini çoktan Orta Doğu'ya gönderdi bile. Katar'daki ABD üssünde ise, ünlü bombardıman uçağı B-52'ler var. B-52 ve diğer jetler, İran'a gözdağı veriyor. Washington, Orta Doğu'ya Patriot füze savunma sistemi bataryası da konuşlandırıyor. Hafta içinde Pentagon bölgeye ek 1000 asker daha yollayacağını duyurdu.