Tuhaf gelenek! Yeni evli çiftin yalnız kalması yasak!
18.10.2021 - 13:25 | Son Güncellenme:
Dünyanın pek çok yerinde birbirinden ilginç geleneklerle karşılaşmak mümkün. İnsanlar evlendikten sonra, yaşadıkları ülkelerde gerçekleştirilen o ritüeller görenleri hayrete düşürüyor. Bunlardan bazıları yıllar önce yapılan bazıları da sürekliliğini yitirmemiş gelenekler. İşte onlardan bazıları.
Hazırlayan Gonca Kocabaş
Çiftlerin belki de en özel günlerinden biri, düğün. Bugünün kusursuz olması için çabalayan çiftler, her şeyin yolunda gitmesini, hiçbir aksilik yaşanmamasını ister.
Her ülkenin hatta her yörenin farklı gelenekleri eşliğinde dünya evine giren çiftler, kimi zaman bu geleneklere uyum sağlar kimi zaman da kabul etmediklerini dile getirirler.
Ülkelerin ve bölgelerin en eski ve en önemli bazı alışkanlıkları ise duyan insanları şaşırtıyor. Farklı ülkelerde öyle gelenekler var ki inanmakta zorlanacaksınız. İşte onlardan bazıları...
Fransa'da düğün sonrası, çiftin evinin kapısına gelen konuklar, ellerindeki aletlerle gürültülü sesler çıkararak onları rahatsız ediyorlar.
Rahatsız olan çift, kapıya çıkarak,gelen konuklara içecekler ve yiyecekler vermek zorunda. Konukların gürültüyü bırakıp gitmeleri için bunu yapmak zorundalar. Bu gelenek artık kullanılmıyor.
Şimdiler de yalnızca düğün arabasına teneke kutular bağlanıyor. Çin'de yaşayan Tujia halkı, ilginç düğün adetleriyle şaşırtıyorlar.
Burada, düğün gününden 1 ay önce gelinler her gün 1'er saat ağlatılıyor. Her gün 1 saat ağlayan geline 10. gün annesi ve büyükannesi de katılıyor.
Kadınlar farklı tonlarda ağlarken bunun bir sevinç gösterisi olduğu düşünülüyor. Afrika'da uygulanan bir geleneğe göre de, düğün sonrası gelin ve damat yalnız kalmak yerine, gelinin annesi de onlara eşlik etmek zorunda.
Kore'de damat düğün gecesi, arkadaşları tarafından dövülüyor. Ayakları bağlanan damat, sopalarla dövülerek, ne kadar dayanabildiği ve gücü test ediliyor.
İrlan'da geleneklerine göre, dans eden gelin ve damat ayaklarını yerden kaldırmamalı. Ayakları daima yerde olarak dans etmek zorundalar.
Eğer bunu yapmazlarsa kötü güçler tarafından etkileneceklerine inanıyorlar. Guam'da bakirelerin evlenmesini yasaklayan bir yasa bulunuyor.
Bu yasaya göre, evlenecek kişi bakire olmamalı. Eski zaman İngiltere'sinde düğün sonrası çiftin yatağı bir rahip tarafından kutsanıp, gelin ve damat tüm gece sağdıç ve nedimelerle birlikte otururmuş.
İskandinavya'da düğünün en önemli konuğu, gelin ve damadı yatağına götürüp, tüm konuklarla birlikte burada yemekler yenirmiş.
Herkes ikram edilenleri yedikten sonra,çiftin odalarında yalnız bırakırlarmış. Rusya'nın Kamchadal bölgesinde ise bekaret aileler arasında hoş karşılanmıyor.
Damat evlendiği kişinin bakire olduğunu anlarsa, bu kızın ailesinin onu iyi eğitemediğianlamına geliyor. Almanya'da düğün öncesi, çiftin evine gelen konuklar cam dışındaki, pek çok şeyi kırıyorlar. Saksılar, tabaklar, porselenler dahil.
Sonrasında çiftin bu dağılmış evi toplamları gerekiyor. Bunu yapmaları, zorluklar karşısında onların ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Hindistan'da, gelini alıp düğünün yapılacağı yere götürmek isteyen damat, ayakkabılarını çıkarıp eve girdiğinde, gelinin kadın akrabaları damadın ayakkabısı çalarlar.
Düğüne ayakkabısız gitmek istemeyen damat, geri alabilmek için para ya da şeker verir. Bu gelenekle her iki aile de birbirleriyle kaynaşıp eğlenceli vakit geçirir. Bu geleneğin amacı da ailelerin her zaman böyle neşeli ve kahkahalarla dolu bir ömür geçirmeleri anlamına geliyor.
Endonezya'da Tidong kabilesi üyeleri, yeni evli çiftin 3 gün boyunca tuvalete gitmesine izin vermiyor. Sağlık açısından oldukça sakıncalı olan bu gelenek, yıllardır uygulanıyor.
Geleneğe göre, çift 3 gün boyunca banyo yapmıyor ve tuvalete gitmiyor. Kabile üyeleri 3 günü bu şekilde geçirebilen çiftlerin, evliliklerinin güzel geçeceğine inanıyor. Ancak bu geleneği yapan çiftler, sağlıklı bebeklere ve mutlu bir evliliğe sahip olabilirler. Eğer bu geleneği yerine getirmezlerse, kötü şans, başarısızlık ve zamansız bebek ölümleriyle karşılaşabileceklerine inanılıyor. Hatta bu geleneğe öylesine bağlılar ki, çiftin 3 gün boyunca gerçekten tuvalete gitmediklerini gözlemlemek için görevliler bulunuyor. Eğer hile yaparlar ve tuvalete giderlerse, kötü şansın onları bırakmayacağını ve kısa zamanda evliliğin biteceğini düşünüyorlar. Bu tür evliliklerin ya kısa sürmesi, çiftin üyelerinden birinin ya da her ikisinin de kısa sürede ölmesi bekleniyor.
Afrika'da ise yeni evlenen çiftler düğün sonrası yalnız kalamıyor. Düğün sonrası çiftlerin yanına anneleri de gelip geceyi onlarla geçiriyor.
