29.10.2024 - 17:05 | Son Güncellenme:
Çocuklarda gelişen ayrılık kaygısı ebeveynlerinden birinin yokluğundan dolayı huzursuzluk duyması ile başlar. Bu durum ebeveynler için hem üzücü hem de zorlayıcı olabilir. Ancak endişelenecek bir durum değildir. Aksine bu kaygıyı hafifletmenin yollarını bulmak gerekir.
Çocukların güvende kalmak için ebeveynlerine bağlı olduğunu anlaması zihinlerinde belirli bir kalıcılık oluşturur. Ancak her ortamda ebeveynleriyle olamayacaklarını anladıklarında kaygılanmaya başlayabilirler. Bazı çocuklar belirli faktörlerden dolayı ayrılık kaygısı yaşamaya daha yatkın olabilir.
Ayrılık kaygısının en büyük belirtisi çocukların ağlamasıdır. Eğer çocuğunuz sizi göremediği bir ortamda ağlamaya başlıyorsa, kaygılandığı anlamına gelebilir. Özellikle bebekler farklı ortamlarda ebeveynlerinin yanından ayrılmak istemez.
Yorgun ve aç olan bebekler için ayrılıklar daha zorlayıcı bir hal oluşturabilir. O nedenle dışarı çıkacaksanız, bebeğiniz yemek yiyene veya uyuyana kadar beklemelisiniz. Ayrıca vedalaşmanız uzun sürerse, çocukların kaygısı bir o kadar zaman alacaktır. Ayrılmaları kısa ve tatlı bir şekilde yapın.
Çocuğunuzun kaygısını yatıştırmak için dışarı çıktığınız zamanlarda ne zaman geri döneceğinizi bildirebilirsiniz. Okul öncesi dönemdeki çocuklar için anlayacağı bir dil kullanabilirsiniz. Kaygıları, siz açık ve net iletişim kurdukça hafifleyecektir.
Çocuğunuzda ayrılık kaygısı varsa, onu bırakmayı planladığınız kişilere öncesinde alıştırabilirsiniz. Ani bir şekilde bırakmanız, sağlıklı etkiler vermeyebilir. Aynı zamanda çocuğunuzdan ilk defa ayrılıyorsanız, bu zamanlamayı kısa tutabilirsiniz.
Küçük çocuklar ayrılık kaygısını zamanla atlatabilir. Bu nedenle sabırlı ve tutarlı bir şekilde denemeye devam edin. Okul öncesi çocuklar bakıcısı ile yalnız kaldığında ağlamıyorsa, eve geldiğinizde onu tebrik etmeyi unutmayın. Bu sayede davranışını pozitif algılayarak devam ettirecektir.