29.09.2021 - 14:03 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Birkaç gün önce Reddit başta olmak üzere bazı popüler sosyal medya platformlarında paylaşılan başsız bir kurbağanın videosu infial yarattı. Zira kurbağanın başı yok ve ölmüş gibi görünmesine rağmen kasları da dahil olmak üzere pek çok uzvu çalışıyor.
Videoda hareketsiz duran başsız kurbağa, bir el hareketiyle dürtüldükten sonra zıplamaya başlıyor. Kanada’nın Ottawa kentinde yaşayan 32 yaşındaki kişi kurbağayı görünce ölmüş olduğunu düşündü. Ancak yaklaştığında onun hala yaşadığını ve zıpladığını gördü.
Bu anları telefonuyla kayıt altına alan kişi, kurbağanın başsız bedenini görüntüledi. Videoyu çeken kişi birkaç saat sonra aynı yere döndükten sonra kurbağanın hala nefes aldığını gördü. Bu sebeple onu zombi olarak tanımladı.
Başsız kurbağanın talihsiz bir şekilde çim biçme makinesiyle karşılaştığı düşünülse de bazı kişiler onun rakun saldırısına uğradığını düşünüyor. Reddit’te yer alan bir yorumda, ‘’Tahlihsiz kurbağa hakkındaki ilk tahminim, bir rakun kafasını ısırıp gitmiş.’’ şeklinde oldu.
Öte yandan yorumların büyük bir çoğunluğunda kurbağının başını bir çim biçme makinesine kaptırmış olabileceği yönünde oldu.
Daha önce de başsız bir şekilde hayatını devam ettiren hayvanlara rastlamıştık. 1945 yılında kafası kesilen tavuk Mike, 18 ay boyunca yaşamaya devam etmiş ve litaratüre geçmeyi başarmıştı.
Sahibinin boynunu kesmeye çalışırken şah damarını ıskalaması üzerine tavuğun bir kulağı ve beyninin büyük bölümü vücudunda kaldı. Bu sebeple de yaşamaya devam etti.
Kurbağaların da bunun gibi başı olmadan ‘kısa da olsa bir süre’ yaşayabileceği aktarılıyor. Beyninin ve damarların zarar görememesi kurbağanın yaşamasına neden olmuş olabilir.
Rusya’da gerçekleşen olayda yaklaşık 300’e yakın kuzgunun öldüğü düşünülüyor. Novosibirsk bölgesinde Ust-Tarksk köyünde çekilen görüntüler sonrası toplu ölümlerle ilgili araştırma sürüyor. Ust-Tarksk bölgesinde veteriner olan Sergei Kuzlyakin yaşanan bu olayın ilk bakışta ‘zehirlenme’ olabileceğini söylüyor.
Yerel basın kaynaklarına göre kuşların cesetlerinden örnekler alındı. Bu yıl doğan genç kuşların öldürüldüğünü söyleyen bu kaynaklar, gereken önlemlerin alınacağını da belirtiyor.
Bölgede yaşayan kişiler ise mahallenin her yerinde ‘siyah kuş cesetleriyle’ kaplı olduğunu söylüyor. Rusya’da bir basın organı olan Bezformata ölü kuşların gökten düştüğünü görmenin "sakinler arasında endişeye neden olduğunu" yazdı.
Basına yaptığı açıklamada şok olduğunu söyleyen Dr Kuzlyakin, "1975'ten beri doktor olarak çalışıyorum ve bunu ilk defa görüyorum. Şok oldum" diyerek olayın ciddiyetini aktardı.
Konu hakkında bir terim bile icat edildi: Aflockalypse. Kitlesel ölümlere karışan türlerin geniş yelpazesi bir tür küresel felakete işaret ediyor gibi görünse de, her örneğin kendi benzersiz açıklaması olması çok daha olası görünüyor.
Bunlar arasında hastalık, zehirlenme, olağan dışı hava koşulları(küresel ısınma), oksijen eksikliği, açlık ve göç edememek gibi sebepler de yer alıyor. Ancak Ust-Tarksk'ta ölü kuzgunların zehirlenmiş olabileceği düşünülüyor.
Öte yandan Bezformata, laboratuvar testlerinin kuzgunların "tehlikeli bulaşıcı viral bir hastalıktan" muzdarip olmadığını doğruladı. Kuşbilimci Alexei Yanovsky, zehirlenmiş oldukları durumda kuşların böcek ilacı almış olabileceklerini söyledi.
Rusya'da görülen sıra dışı doğa olayı görenleri şaşkına çevirdi. Olay anlarını görüntüye alan kişi ise yaşadığı dehşeti "Korkumdan pencereleri bile açamadım" sözleriyle anlattı.
Rusya'nın doğusunda hafta sonu boyunca güneşi kapatan sivrisineklerin oluşturduğu 'hortum' anları videoya kaydedildi. Kamçatka'nın doğu kıyısında, milyonlarca böcekten oluşan kalın ve hızlı hareket eden sütunlar görüldü ve ciddi ölçüde hasara yol açtı.
Uzak mesafeden bakıldığında, bölgeden gelen fotoğraflarda havaya toz ve kir savuran bir grup kasırga görülüyordu.Ancak bulutların içinden çekilen görüntüler, kasırgaların aslında milyonlarca istenmeyen böcekten oluştuğunu gösterdi.
Ust-Kamchatsk'tan Alexei, "Bu sivrisinek bulutunun içinde birkaç yüz metre ilerledim. Yolu zar zor görebildiğim için hoş bir deneyim değildi. Pencerelerimi açmaya cesaret edemedim.
Baktığım her yerde dev sivrisinek sütunları görülüyordu. Bazılarının sadece yeni bir hortum oluşturmak üzere tekrar bir araya gelmek için dağıldığını görebiliyordum" diye konuştu.
Sürüler arasında bir yolda giderken bir arabanın içinden çekilen görüntüler, böcek istilasının boyutunu ilk elden gösterdi. Videoda, yolun aşağısında bir hortum ve aracın etrafında sayısız sivrisinek görülüyor.
Haftalardır on milyonlarcası her yerde, görüntüler o kadar korkunç ve mide bulandırıcı ki sosyal medyada paylaşılması bile dünyayı sarsmaya yetti. Farelerin istila ettiği Avustralya'da bir çiftçinin karısı sabaha karşı gözünde bir acı hissederek uyandı ve gözlerini açtığında hayatının en büyük şokunu yaşadı.
Bir fare göz kapağını ısırıyordu ve kadın acil şekilde hastaneye kaldırıldı. Bir başka çiftçi derin uykudayken yüzünde kaçışan küçük canlılar hissetti. Sydney'in yaklaşık 400 kilometre uzağındaki Narromine'de yaşayan çiftçi Mick Harris, "Kulaklarımın arkasından yüzüme doğru tüylü bir şeylerin süründüğünü hissettim" deyip ekliyor:
"Tüylerim diken diken oldu, yataktan atladım. Bütün gece boyunca gözümü kırpmadım, uyuyamadım. Ta ki, yatağın altında bir fare yakalayıncaya dek." Mick Harris'in eşi, kocasının yaşadığı korkuyu tanıyor. Çünkü, kadın birkaç hafta önce uyurken parmağındaki yüzüğü küçük küçük ısırıldığını hatırlıyor.
35 yaşındaki Mick, "Dehşete düşmüştü. İki genç çocuğumuz var. Uyandığında endişeden ağlıyordu, çünkü bir fare çocuklarımızın yatağındaydı" ifadesini kullanıyor. Avustralyalılar kemirgenlerin yol açtığı son 30 yılın en kötü kabusunu 'doğal felaket' olarak adlandırıyor. 1000 kilometrelik dehşet hattı, Brisbane'den Melbourne kadar uzanıyor.
Yalnızca tarlalardaki mahsuller mahvolmadı. Evler yakıldı, arabalar yok edildi. Yeni Güney Galler'deki Narrabri'de fareler elektrik kablolarını bile yedi. Halihazırda kış mevsimini yaşayan Avustralya'da kemirgen sürüsü göç edecek sıcak yerler ararken, felaket bölgesi sakinleri ise evlerini ve araçlarını satmak zorunda kalıyor.
Evleri ve araçları bir gecede istilacı fareler tarafından mahvedilenler için bir başka kabus ise, sigorta şirketlerinin zararları ödemeyi reddetmesi.
Okullara, evlere ve hastanelere akın ederek ortalığı kasıp kavuran istila, kasabaları keskin bir kokunun sarmasına sebep oldu. Yamyam fareler ölü kemirgenlerin kalıntılarını yerken, birkaç hafta içinde yük kamyonları ve yiyecek kasaları ile Sydney'e ulaşabilecekleri tahmin ediliyor. Bloomberg, hızla çoğalan hayvanların, açlıktan kendi türlerini de yediği ve tarım endüstrisinin kargaşaya sürüklendiği bir korku hikayesine dönüştüğünü yazıyor.
Ülkeyi sarsan yıkıcı fare istilası, bir otel sahibinin kemirgenler tarafından taşınan ölümcül bir hastalığa yakalanmasına neden oldu. Adam şu anda hastanede ölüm kalım savaşı veriyor.
Dunedoo'da bir otel sahibi olan 70 yaşındaki Trevor Hardie, onu günler içinde öldürebilecek ve potansiyel olarak ölümcül bir hastalık olan leptospirosis'e yakalandı.
Leptospirosis, farelerin idrarında bulunan bir bakteri enfeksiyonu. Hardie, Nisan ayı sonlarında hastalığa yakalandıktan sonra kalp sorunları, karaciğer yetmezliği ve akut böbrek yetmezliği gibi rahatsızlıklarla mücadele ediyor.
Otel sahibi, Telegraph gazetesine yaptığı açıklamada, tedavi için Wollongong Hastanesi'ne götürülmeden önce, 'grip ya da Kovid'e yakalandığını' düşündüğünü söyledi. Trevor Hardie, "Yürüyemedim, bütün gece terlerdim, böbreklerim ve ciğerim beni neredeyse öldürüyordu. Hayatımda kendimi hiç bu kadar hasta hissetmemiştim." dedi.
70 yaşındaki adam, 'Q virüsü' adı verilen başka bir bakteriyel enfeksiyon teşhisi konulduktan sonra ateş ve grip benzeri semptomlar yaşadı. Hardie, hastalığından yavaş yavaş kurtulurken kırsal kesimde yaşayanlara 'evlerin ve dükkanların temiz olduğundan emin olmaları' için bir uyarıda bulundu.
Avustralya, ülkenin büyük bir bölümünü etkileyen kıyamet günü benzeri bir fare istilasıyla savaşırken, hayvanların evin içindeki kabloları kemirmesinin ardından bir aile evsiz kaldı. Üç çocuk annesi Rebekah Ward, Narrabri yakınlarındaki evinde, salonun yandığını söyleyen bir telefon aldığında yuvasının alevlere teslim olmak üzere olduğunu anladı.
Eve koştuğunda ise gökyüzüne yükselen simsiyah bir duman ve alevlerle karşılaştı. Channel Nine'da yayınlanan haber programına konuşan Ward, "kasabanın yarısının" alevleri söndürmeye çalıştığını söyledi.
Ancak fareler çok fazla kablo kemirmişti ve yangın durdurulayamayacak kadar fazla yayılmıştı. Evindeki yangından kaçan fareler ise çatıdan atlayarak uzaklaştı. Rebekah Ward, "Evin çevresinde ve komşunun evinin içinde ölü, yanmış fareler var." dedi ve ekledi: "Kaç tane farenin evden çıktığından emin değilim, ama evet, görünüşe göre oldukça fazla fare vardı."
Ward, ailesinin aç fareler tarafından defalarca saldırıya uğradığını, popülasyonlarının sürekli arttığını ve hayvanların ortadan kaldırılmasının imkansız olduğunu söyledi. Ward, kemirgenlerin geceleri çocuklar uyuzken üzerlerinde gezindiğini ve bunun tam bir kabus olduğunu da sözlerine ekledi: "Yataklarımızda, ayakkabılarımızın içinde, her yerdeler."
İstiladan dehşte düşüren görüntüler peş peşe geliyor, sosyal medya çalkalanıyor. Dünya koronavirüs salgının pençesindeyken bu istila şok etkisi yarattı.
Avustralya'da tarlalar farelerin istilası altında. Kuru geçen mevsimlerin ardından şartlar fareler için ideal. Hem bol bol gıda var hem de fareleri avlayan yırtıcıların sayısı azaldı. Çiftçiler ve sakinler, "Her gün bu farelerle yaşamak kendinizi kirli hissettiriyor. Sürekli böyle, hiç ara vermeksizin. Yerler fare kaynıyor, kaçmak imkansız." ifadelerini kullanıyor.
Çiftçi Norman Moeris, bugüne kez üç fare istilası gördüğünü, ancak en kötüsünün bu olduğunu söyledi. Moeris, "Samanlığı istila eden fareler yüzünden 50 bin ya da 60 bin dolar gitti." dedi. "Büyük plastik torbalarda tutulan tahılları yediler. Hepsi zayi oldu. Nereye girmek isterslerse giriyorlar. Arabalar, traktörler... Nereye isterlerse girip kemiriyorlar!"
Çiftçi ve tarım uzmanı Martin Murray, "Kuraklıktan çıktık ve durum çok hızlı toparladı. Fare gibi hızlı üreyen hayvanlar bu durumdan faydalanabiliyor." dedi. Martin Murray, ekosistemin kalanının ayak uydurması ve denge kurmasının biraz zaman alacağını da sözlerine ekledi.
Fareler çok hızlı ürüyor ve haftada altı ila 10 yavru doğurabiliyor. Tek bir fare üreme mevsiminde 500 yavru doğurabiliyor. Tarım uzmanı "Asıl ekonomik zarar otlak bölümünde. Avustralya'da birçok bölge, yılda tek bir ürün yetiştiriyor. İyi başlayan mevsimde böyle bir istila, büyük hasar veriyor." diyor.
Geçtiğimiz hafta çekilen şoke edici görüntüler, çiftçilerin son on yılların en kötü kemirgen vebasıyla savaşırken Avustralya'da farelerin gökten düştüğü anları gözler önüne seriyor. New South Wales kırsalında çekilen hayrete düşüren görüntülerde, gökten hem ölü hem de diri farelerin yağdığını görülüyor.
The Sun gazetesinin aktardığına göre fareler, bir çiftçinin tahıl hasadının ardından makineden yere düşüyor. Korkunç görüntüler, Twitter'da ABC muhabiri Lucy Thackray tarafından "gökten fare yağıyor" notuyla paylaşıldı.