Alize G. : Babamın dediği gibi başlarda oyunculuktan nefret ediyordum. Annemler evde olmadığı için sürekli tek başıma hayal aleminde yaşıyordum. İki yaşında büyük insan gibi karşılarına geçip "Lanet olsun" falan diye konuştuğumu hatırlıyorum. Ama beş yaşında bu mesleğe karar verdiğimi hatırlıyorum. Ankara Sanat’ın sahnesinde tek başıma kendi yazdığım Peter Pan'la ilgili bir oyunu bir saat oynamıştım.Genelde ünlü anne babaların çocukları kendilerini onların gölgesi altında hissediyor. Sizde durum nasıl?
Alize G. : Annen ve baban ünlü ve popülerse istersen Oscar almış ol, "Aaa onun kızı mısın sen?" diyorlar. Ama ben bu durumu avantaja çevirebileceğimi fark ettim. Yapmak istediğin mesleğin iki usta ismi benim annem ve babam. Onların kızı olarak anılmak benim için büyük bir onur. Bir de bu konuda insanların düşüncelerinden çok ne yapmam gerektiğime odaklandığımda ne kadar başarılı olduğumu fark ettim. Bunu iyi bir şekilde kullanmaya çalışıyorum.Peki mesleki anlamda Alize’den beklentileriniz neler? Altan G. : 35buçuk Akademi bir okul ve yapım şirketi. Aynı zamanda tiyatromuz var. En büyük amacımız küçük de olsa bir tiyatro binamızın olması ve ileride Alize’ye devretmek. Bazen konuşmaya bile gerek olmayan şeyler vardır ya buda onlardan biri. Beni en mutlu eden şey Alize’yi de öğrencim olarak görüyorum, öğrencilerimizin bizden öğrendikleriyle güzel işler yapabilmesi. İleride dizi projelerimiz olacak, ekranlarda sevilebilecek bir dizi yapmak istiyorum. Biz bir tohum attık yeşerdi, fidan, ağaç oldular. Ormana dönüşsün istiyorum...