02.12.2020 - 14:42 | Son Güncellenme:
DHA/AA
İzmir'de 2019 yılı Kasım ayında metrekareye 92 kilogram yağış düşerken, bu sene metrekareye 1.5 kilogram yağış düştü.
İzmir'deki barajların su seviyelerinde önceki aylara kıyasla önemli miktarlarda düşüş yaşandığı verilerle ortaya çıktı.
Su seviyesi azalan barajlardan biri de kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı. Baraj doluyken suların altında kalan; cami, minare, köprü ve eski Burgurca köyü evlerinin kalıntıları su seviyesi düşünce bir bir ortaya çıktı.
Baraj doluyken sadece baş kısmı görülen minarenin tamamı da artık görülebiliyor. Bu durum, suların ne kadar çok çekildiğini gözler önüne serdi. Tahtalı Barajı'nı su seviyesi geçen yıl yüzde 65,29 iken bu yıl yüzde 36,04'e düştü.
Gördes Barajı'nın su seviyesi geçen yıl yüzde 9,2 iken bu yıl yüzde 4,74'e düştü. Ürkmez Barajı'nın su seviyesi geçen yıl yüzde 52,38 iken bu yıl yüzde 29,61'e düştü. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nın su seviyesi geçen yıl yüzde 49,34 iken bu yıl yüzde 13,36'ya düştü.
İzmir'in önemli barajlarından Tahtalı Barajı drone ile havadan görüntülendi. Sular altında kalması gereken alanlarda zemindeki toprak görünmeye başladı.
Barajların doluluk oranlarıyla ilgili verileri değerlendiren Türk Mühendisler Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şube Başkanı Emine Helil İnay Kınay, "Özellikle yağış rejimindeki düzensizlikler, yüzeysel suların ve yer altı sularının yeteri kadar beslenmesini engellediği için su konusunda miktar ve kalite sorunu olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
Tüm etkilerle birlikle barajlardaki doluluk oranları göz önüne alındığında karanlık bir tablonun olduğunu söyleyen Emine Helil İnay Kınay, "Kentlerimizde kaynaklarımızla ilgili sıkıntılar devam ediyor. Kendi kentimizle ilgili de İZSU'nun resmi açıklamaları var. Barajlardaki doluluk oranlarında kentin su yönetimine ilişkin değerlendirmelerinde vatandaşlara yönelik tasarruf çağrısı yapıldı ve su kıtlığı olduğu belirtildi."
"İzmir'de de vatandaşların kullandığı suyun yüzde 60'ını yer altı kaynaklarından karşılıyoruz. Yüzde 40'lık bir oran yüzeysel sulardan karşılanıyor. Yüzeysel suların da büyük bir kısmı Tahtalı Havzası'ndan sağlanıyor. Yağış rejimindeki değişiklikler, havzalardaki su kalitesine yönelik riskler miktarın yanında kalite sorununu da beraberinde getiriyor" diye konuştu.
Vatandaşlara su tasarrufu konusunda çağrıda bulunan Helil İnay Kınay konuyu bir bütün olarak ele almak gerektiğini söyleyerek, "Vatandaşlar olarak su kaynaklarını kontrollü şekilde tüketmekle yükümlüyüz. İzmir'de mevcut kaynaklarımızın dışında orta ve uzun vadede yeni alternatif kaynakların değerlendirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Ege Bölgesi ve Türkiye geneline ilişkin bir kuraklık söz konusu olduğunu vurgulayan İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, “Dolayısıyla barajlardaki su seviyesi hızla düşüyor; ayrıca yeraltı sularındaki seviye de hızla düşüyor ancak idare olarak biz de tedbir alıyoruz. Aynı zamanda DSİ Bölge Müdürlüğü ile de iletişim halinde B planları hazırlıyoruz. Önümüzdeki yazın çok kurak geçeceğini düşünerek önlemlerimizi alıyoruz."
"Yeni su kaynaklarını devreye sokacağız. Bu yeni su kaynakları ile ilgili yapılması gereken yeni arıtma tesislerini, iletim hatlarını, bakımlarını yapıyoruz. Daha rahat bir yaz geçirebilmek ve bu sıkıntıdan daha az etkilenmek için bu kış bütün bu sorunları çözeceğiz ve devreye sokacağız. İZSU olarak bütün hazırlıklarımızı yapıyoruz ama sadece bizim bunları yapmamız yetmez. En iyi kaynak, tasarruf edilmiş kaynaktır. Öncelikle halkımıza şu çağrıda bulunuyorum; lütfen suyu çok tasarruflu kullanalım. Buna çok ihtiyacımız var” diye konuştu.
Pandemi döneminde su kullanımının arttığına dikkat çeken Özkan, şunları söyledi:“Aşırı su kullanmakla hijyen sağlanmıyor. Tabii ki hijyene dikkat edeceğiz. Aşırı su kullanmakla değil, uygun su kullanmakla hijyen sağlanır. Pandemi döneminde mart ile mayıs sonu arası 3 aylık süreçte İzmir’de geçen yıla göre 2 milyon 50 bin metreküp daha fazla su harcandı. Pandemi kaygısı ile insanlar aşırı su harcadı ama aşırı suyla değil, yeterli su harcanarak hijyen sağlanabilir."
"Tarımdan asla vazgeçemeyiz ama kırsal kesimde tarım ve hayvancılık yapan vatandaşlarımıza şunu öneriyorum; lütfen sulama yaparken damla sulama yöntemi kullanalım ve suyu tasarruflu kullanalım. Bölgemizin ve Türkiye’nin su kaynakları sınırlı olduğu için kuraklığa dayanıklı yem bitkilerine geçmemiz şart.”
Barajlardaki su seviyeleri hakkında bilgi veren Özkan, “Bazı barajlarımızın su seviyesi yarıdan fazla düşmüş durumda, bazı barajlarımız daha az etkilenmiş durumda. Önümüzdeki yazı geçirmek için ek kaynaklarımız, yani sularımız var ama bu, suyu tasarrufsuz kullanalım anlamına gelmiyor. Biz bu yaz hiç kimsenin susuz kalmaması için tasarruf yapılmasını vatandaşlarımızdan rica ediyoruz.
'Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi geçen seneye oranla yarı yarıya düşmüş durumda. Geçen sene yüzde 64’tü, bu sene yüzde 36,04’e düştü. Balçova ve Güzelhisar Barajları çok küçük barajlarımızdandır ama önümüzdeki seneye devreye girebilecek başka baraj ve göletler de var. Bunun için de hızla hazırlıklarımızı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.