05.01.2022 - 11:45 | Son Güncellenme:
Alaçatı, Ege Bölgesinin Çeşme ilçesinde bulunan bir kasabadır. Adını, Osmanlı Devleti zamanında burada yaşayan “Alacaat” isimli bir aşiretten alıyor. Kasabanın antik dönemlerdeki adı da “Agrillia”’dır. Bu bölge İyonya’nın merkezi konumundaymış. Zamanında Türkler ve Rumlar bu bölgede birlikte yaşıyorlarmış. Zaten kasabanın sokaklarını gezdiğinizde Rum taş evlerini ve izlerini görebilirsiniz.Alaçatı’nın simgesi olan taş evler 1800’lü yıllardan kalmadır. Yöre halkı ve yönetimi tarihi dokuya çok önem veriyor. Tarihi dokuya dokunmadan ve zarar vermeden, uyumlu bir biçimde restaurant ve butik oteller yerleştirilmiş. Sokaklar tarihi Arnavut kaldırımlarıyla döşenmiş. Evler birbiriyle uyumlu ve rengârenk renklerle ve çiçeklerle bezenmiş. Otantik antikacılar, lavanta kokulu alışveriş dükkânları ve yerel halkıyla Ege sıcaklığını hissediyorsunuz.Alaçatı, fiziki konumu bakımından yılın 330 günü rüzgârlıdır. Bu özelliği 1990’lı yıllarda sörfçüler tarafından keşfedilince, kasaba bir numaralı sörf ve tatil merkezi haline geldi. Rüzgarlı ve dalgalı deniz sörfçüler için bulunmaz bir nimet olarak kabul ediliyor. Sakin ve güvenilir şekilde yüzmek isteyenler için de koylar bulunuyor.
1- Pazaryeri Camii/Ayios Kostantines KilisesiBina kilise olarak 1874 yılında yığma moloz taş tekniği olarak inşa edilmiş. Günümüzde Pazaryeri Camisi olarak kullanılıyor. Kilise, camiye dönüştürülürken özelliği bozulmamış. Kilisede her biri sanat eseri olan ikonlar ile üç nefli bazilika yapısı ziyaretçilerin ilgi odağıdır. Namaz vakitlerinde üzerleri örtüyle kapatılıyor.
150 yıllık taş evleri, Alaçatı’nın tarihi dokusunu oluşturuyor. Cumbalı ve renkli panjurlu bu evler rengarenk çiçeklerle ve sarmaşıklarla ayrı bir güzelliği barındırıyor. Birçok butik otel, bu taş evlerden oluşuyor. Tarihi bir ortamda gecelemek isteyenlere aradıkları fırsatı sunuyorlar. Yerel halk, taş evlerinin tamamını veya bir odasını kiralıyorlar. Bu seçenekleri de değerlendirebilirsiniz.
Sokak, Alaçatı’nın tarihi dokusunu tamamıyla yansıtıyor. Tarihi yapıya uygun ahşap ve cam ağırlıklı detayları binalarda görebilirsiniz. Gürültüden uzak, sakin ve huzuru birada bulabiliyorsunuz. Tarihi dokuya uyumlu bir biçimde inşa edilmiş giyim butikleri, sanat galeri, kahveleri ziyaret edebilirsiniz.Bu sokakta restoranlar çok popülerdir. Akşam yemeği yemek isterseniz önceden rezervasyon yaptırmanız gerekebilir. Yemekten sonra, geceye devam etmek istiyorsanız, bir caz kulübüne, kokteyl bara veya kahve dükkanına gidebilirsiniz.
Pazar her Cumartesi günü geniş bir alanda kuruluyor. Yerel halkın organik ürünlerini, kültürel yapılarını ve heyecanlarını tanıma fırsatı veriyor. Bütün ürünler yerel halkın kendi üretimleri ve el emekleri olarak dikkat çekiyor. Özellikle baharat ve reçellerin arasında gezerken, 6000 yıllık geçmişe sahip sakız ağacı ürünlerini tatmayı unutmayın.
Alaçatı her ne kadar rüzgarın etkisi altında olsa da Aya Yorgi Koyu, rüzgardan korunan ender koylardan biridir. Sıcak ve berrak suyuyla, göz alıcı güzelliğiyle yüzme meraklıları kendisine çekiyor. Koyda birçok beach club hizmet veriyor. Aktivitelere katılıp, heyecanlı ve hareketli zaman geçirebilirsiniz.
Yerel halk tarafından kasabanın saklı cenneti olarak kabul ediliyor. Bembeyaz kayaları, masmavi denizi ve gözlerden uzak sakinliğiyle huzur arayanların ilk adresi oluyor. Zamanında burası iki koymuş. İki koyun ortasında bulunan dev bir kaya, doğa olayları sonucunda delinerek iki koyu birleştirmiş.
Uluslararası turizmde adından söz ettiren koydur. Çünkü her yıl Dünya Windsörf Şampiyonası (rüzgar sörfü) burada düzenleniyor. Yerli ve yabancı sörfçüler her yıl burada toplanıyorlar. Siz de sörf meraklısıysanız profesyonelleri görme fırsatını kaçırmayın.
Yılın geneli rüzgar olması nedeniyle Alaçatı’da eski ve yeni birçok yel değirmeni bulunuyor. Alaçatı’nın merkezinde ve bir tepenin üzerinde 1850’lerden kalma 4 taş yel değirmeni bulunuyor. Birbirinden farklı büyüklükte olan bu değirmenler, bölgenin en eski yapıları arasında yer alıyor.Alaçatı sokaklarını turladıktan sonra bu tepede mola verebilirsiniz. Gün batımını izleyerek içeceğinizi yudumlayıp, günün yorgunluğunu atabilirsiniz.
Kasabanın ana caddelerinden biri olmasına rağmen araç trafiğine kapalıdır. Ailenizle birlikte gönül rahatlığıyla rahatlıkla caddede turlayabilirsiniz. Caddede butik dükkanlar, restoranlar ve sanat galerileri bulunuyor. Cadde boyunca rengarenk masa-sandalyeler, rengarenk çiçekler, lavanta kokusu sizi farklı bir atmosfere sürükleyecektir.1941’den beri hizmet veren İmren Pastanesinde mola verebilirsiniz. Kasabanın meşhur sakızlı Türk kahvesini, muhallebisini ve tatlılarının tadına bakabilirsiniz.
Genel olarak kasabanın kalbinin attığı yerdir. Her ne kadar yat ve tekne sahibi kimselerin mekanı olsa da, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağıdır. Limanda hareketlilik ve canlılık 24 saat boyunca sürüyor. Limanın çevresindeki koylarda sörf yapabilir, balık tutabilirsiniz. Limandaki bir kafede veya kahve dükkanında içeceğinizi yudumlayıp, trafiği izleyebilirsiniz.