29.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Şule Yücebıyık
O'nu yakınları dışında pek kimse tanımıyor. Bugüne kadar gazete veya dergilerde çıkmış tek bir röportajı, hatta fotoğrafı bile yok. TV kanallarında yayınlanmış herhangi bir açıklamasını veya görüntüsünü bulmak mümkün değil. 40 yıllık iş hayatı boyunca hep perde arkasında kalmayı, sessiz sedasız işini yapmayı tercih etti.
Türkiye'nin en büyük mağazalar zinciri YKM'nin patroniçesi Gülay Tan'dan bahsediyoruz. 1950'li yıllarda babası Nuri Güven'in Sultanhamam'da bir toptan kumaş mağazası olarak kurduğu Yeni Karamürsel'i, bugünün YKM'si haline getiren Gülay Tan'ın başarısında, belki de bu mütevaziliğinin de payı var.
'Harun evlendi, artık konuşabilirim'
İş yaşamında ilk kez Milliyet Business'e konuşan Tan, bugüne kadar ön plana çıkmamasının nedenini şöyle açıklıyor: "Kişilik olarak çok girişken, ağzı iyi laf yapan bir insan değilim. Düşündüklerimi yanlış ifade etmekten korktum."
Oğlu Harun Tan'ın manken Ebru Şallı ile evlenmeden önce magazin gündemini oluşturduğu dönemde, haklarında çıkan yanlış haberler de ürkütmüş Gülay Hanım'ı.
"O dönemde medyada çıkan asılsız haberler ailemizi çok yıprattı. Davetlerde bile fotoğrafımın çekilmemesi için sürekli kaçtım. Sonunda evlendiler ve ben de rahatladım" diyor.
Gülay Tan'ın kariyeri Üsküdar Amerikan Lisesi'nde okuduğu yıllarda başlıyor. Babası Nuri Güven, 'işlerimi devredecek oğlum yok' diye üzülmek yerine iki kızını iş hayatına hazırlamaya karar veriyor. Bu nedenle Gülay Tan'dan liseyi bitirir bitirmez çalışmaya başlamasını istiyor.
'Babam kasayı gösterdi'
"1960'lı yıllarda kadınların ticaret hayatında çalışması çok nadir görülen bir durumdu. Sultanhamam ise kadınların değil çalışmasına, dolaşmasına bile uygun bir yer değildi. Buna rağmen mezun olduğum gün Sultanhamam'daki mağazamıza geldim. Babam, kasayı gösterdi."
Meslek yaşamına Yeni Karamürsel'de kasiyer olarak başlayan Gülay Tan, zamanla tezgahtarlığa, oradan da reyon şefliğine terfi eder. Bu süre içinde müşteriyle diyalogu, satış ve pazarlamayı, mağaza yönetimini öğrenir. Evlenince, eşiyle birlikte Yeni Karamürsel'in Şişli'deki şubesini açarlar.
La Fayette hayali
Yeni Karamürsel, Türkiye'nin ilk çok katlı mağazası olarak büyümekte, şube sayısını artırmaktadır. Perakende kumaş ve konfeksiyon satışında liderdir. Ama Gülay Tan'ın kafasında çocukluğundan bu yana Avrupa ve ABD'dekilere benzer bir mağaza kurmak vardır;
"Küçük bir kızken ailemle Avrupa'ya seyahatler yapardık. Bir seferinde Paris'teyken La Fayette'i gördüm ve çok etkilendim. Bir gün Yeni Karamürsel'in de La Fayette gibi olması gerektiğini düşündüm."
Şişli mağazası yanınca...
Özal'lı yıllar, Türk halkının alışveriş alışkanlıklarını değiştirmeye başlamıştır. Derken, piyasaya yeni oyuncular girer. Galleria, Printemps, Çarşı Mağazaları, Marks & Spencer yepyeni bir mağazacılık anlayışını getirirler Türkiye'ye. Tan, "Bir zamanlar tek tabancaydık. Herşey çok kolaydı. Müşterilerimiz çok sadıktı ama yeni açılan mağazalar, artık değişmemiz gerektiğini söylüyordu bize" diye anlatıyor o günleri.
1995 yılında Şişli mağazasının yanması, Yeni Karamürsel'e büyük bir darbe vurur. Ama değişimin de başlangıcı olur. Gülay Tan, ortakları Fethi Ağralı ile birlikte yönetime geçer. Hayallerini, projelerini hayata geçirmenin zamanı gelmiştir.
'Artık işçi, memur gelemiyor'
Yurtdışından danışmanlar çağrılır, bilgisayar altyapısı baştan aşağıya yenilenir. Satış ve yönetim kadrosu eğitilir. Mağazalar rakiplerini kıskandıracak şekilde yeniden dekore edilir. Yeni markalar yaratılıp, satışa sunulur. Ve bir dönemin Yeni Karamürsel'in YKM olarak yeniden doğar.
Gülay Tan, üçüncü çocuğu gibi gördüğü YKM'yi çok seviyor, ama eski dönemleri de özlüyor: "Eskiden müşterimizle eş dost gibiydik. Bizi aileden gibi görür, sırlarını paylaşırlardı, karşılıklı dertleştiğimiz dönemleri yaşadım. Şimdi de müşterilerle konuşmaya gayret gösteriyorum. Reyonlarda dolaşıp, sohbetlerine katılıyorum ama eskisi gibi olmuyor tabii... Bir de emekli, memur, işçi kesimine de hitap eden bir mağazaydık. Ama ekonomik koşullar bu kesimin alım gücünü yok etti. Şimdi ne yazıkki gelemiyorlar..."
Gülay Hanım, hiç göstermese de 63 yaşında. Hâlâ büyük projeleri var. Bundan sonraki en büyük hedefi ise YKM'yi önce halka açmak, sonra Avrupa'ya, Türk Cumhuriyetleri'ne taşımak.
"Annemin mağazası imajı bitecek"
Gülay Tan, YKM'nin özellikle 17 - 25 yaş dönemindeki gençler arasında "annemin mağazası" imajına sahip olduğunu bunu kırmak istediklerini söyledi. "50 yılı aşkın süredir varolan bir marka olmanın bir sonucu bu. Aslında müşteri kitlemizin yüzde 35'ini 17 - 34 yaş grubu oluşturuyor. Ama YKM genel olarak anne - baba markası gibi hatırlanıyor. Bunu kırıp gençlerin ilgisini daha çok çekmek istiyoruz. Reklam stratejimizi de bunun üzerine kurduk."
Tan, 2004 yılında yüzde 15 ciro artışını hedeflediklerini, ayrıca Diyarbakır,
Sivas ve Düzce'de üç yeni mağaza açmayı planladıklarını söyledi.
YKM'nin mağazacılığa getirdiği ilkler