En'Sarma, benim için terapi'

'Sarma, benim için terapi'

04.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

'Sarma, benim için terapi'

Sarma, benim için terapi





Boğaziçi Üniversitesi İşletme mezunu Esra Alaybeyi yıllarca otelcilik yapmış. Ablası Feyza Alaybeyi ise İTÜ İşletme Mühendisliği mezunu. O da uzun yıllar yöneticilikle uğraşmış. 2000 krizinde işsiz kalan kardeşler, kalifiyeliğin kendileri için 'iş garantisi' sağlamadığını görünce, 'sanatlarını' konuşturmaya karar vermişler. Bu onlar için tam bir macera olmuş. Çünkü tüm kariyer ve iş deneyimlerini bir yana bırakarak, 'aşçı' olmaya, başka bir ifade ile mutfağa girmeye karar vermişler. Ama tabii ki ev halkına yemek pişirmek için değil, ev yemekleri pişirip satmak için.
Konsepti belirlemişler: Ev sıcaklığında sıcakcık ev yemekleri... Girişimin isminin de buna uygun olması gerektiğini düşünmüşler ve bulmuşlar. Her ikisinin de göbek adı olan 'Ayşe'yi seçmişler: Ayşe Teyze Ev Yemekleri!
Olay aslında 'bir kapı kapanır, bir kapı açılır, umutsuz olmamak lazım' 'muhabbeti'nin tipik bir doğrulaması. İş kapıları kapanırken yeni bir kapı açılmış. İyi para değil ama şimdilik itibar kazanıyorlar.

Telefonla tarif aşçı yaptı
Neden 'ev yemekleri' işi'ne gelince...
Abla Feyza Alaybeyi'nin mutfakla ilişkisi, ev yemeklerindeki ustalığı, aslında pek de hoş olmayan bir olayla gelişmiş. Feyza Hanım 12 yaşındayken, kalp rahatsızlığı geçiren annesinin 'buharla teması' yasaklanınca, mutfağa girmiş. Telefonla aldığı pilav tariflerini uygulamış. Diğer yemeklerde aldığı tarifleri değiştirerek kendi tarzını yaratmış. Böyle bir nedenle mutfakla kurduğu sıcak ilişkiyi yoğun tempolu çalıştığı dönemlerde dahi bozmamış.
Krizde işsiz kalınca altı ay boyunca Nişantaşı'nda yemek yenilen tüm yerleri gezmiş. "Hareketin bitmediği tek sektörün gıda olduğunu farkettim. Zaten yakın olduğum için bu sektöre girme kararı aldım" diyor.
Feyza Alaybeyi'nin kardeşini ikna etmesi de zor olmamış. Böylece Ayşe Teyze'nin temelleri atılmış. Yurtdışı seyahatlerinde de birçok kültürü tanıma şansını yakaladıklarını anlatan Alaybeyi kardeşler, Türk mutfağının çok zengin olduğunu, ancak ikinci plana atıldığını, insanların iyi Türk yemeği yapan on yer sayamadıklarını söylüyorlar. "Türk yemeğinin ikinci plana atılması bizi daima üzdü" diyen kardeşler, Ayşe Teyze'nin ev yemeği konseptinde bir mekân olmasının nedenlerinden birinin de bu eksiklik olduğunu söylüyorlar.

Evi mutfak yaptılar
Restoran açacak ne cesaretleri ne de sermayeleri olan kardeşler, yanlarına iki kişi alıp, Esra Alaybeyi'nin Ulus'taki evini ofis gibi kullanarak paket servis işine başlamışlar.
Evin kapalı balkonuna bir ocak ve bir buzdolabı konularak iki mutfaklı hale getirilmiş. Bir odada sarma yapılırken diğerinde hamur açılmış. Bir odaya yorulanların dinlenmesi için yatak konulmuş. Paket servisi vererek iki ayda 250 kişilik portföye ulaşmışlar. Mutfakta abla Feyza, pazarlama ve satış işlerinde de Esra Alaybeyi yoğunlaşmış.
Verdikleri ilanlarda 'annesinin yemeklerini özleyen herkese' seslenen Alaybeyi kardeşler bu işte en önemli olan şeyin güven olduğunu, bu nedenle para kazanmaktan çok itibar kazanmak için çalıştıklarını anlatıyorlar. Evdekine benzer özen, kalite ve malzeme ile çalıştıklarını anlatan Esra Alaybeyi, "Yemediğimiz, yiyemediğimiz yemeği kimseye satmayız, benim kızım da buradan yemek yiyor, annem de" diyor.

Müşteri gelmek isteyince...
Ayşe Teyze'nin Ulus'taki dükkânı paket servise başlamalarından iki ay sonra, müşterilerin 'Yeriniz nerede, gelip orada yemek istiyoruz' gibi talepleri üzerine açılmış. Dükkân sahibi 'İki eğitimli kadın, bu işi mi yapacaksınız?' diye hayret etmiş. Talepler doğrultusunda daha büyük bir mutfak gereksinimi nedeniyle Gültepe'de günde 100 kişiye 40 çeşit yemek yapılan, hem Ulus'taki dükkâna hem de plazalara yakın olan mutfak kurulmuş. Ayşe Teyze'nin aylık cirosu 20 milyar. Sadece evlere değil, firmalara, davet ve kokteyllere de yemek yapıyorlar. Birçok eve teslim verilen siparişleri telefon ya da yemeksepeti.com adresi ile internetten alıyorlar.

'Best seller' yaprak sarma
Ulus civarında yanlız yaşayan, çalışan ve yemek yapmaya vakti olmayanların tercih ettiği Ayşe Teyze'nin bir müşterisi siparişini, 'Siz benim hayatımı kurtarıyorsunuz' diyerek alıyormuş. Yeni evli bazı kadınlar ise yemeklerini buradan alıyor ama eşlerine söylemiyorlarmış. Yaz bekârlarının da tercihi olan ve müdavimleri arasında Nurseli İdiz, Müjde Ar, Turgay Şeren gibi isimler de bulunan Ayşe Teyze'nin 'best seller'ı ise yaprak sarma. Genelde ev yemekleri yapan Ayşe Teyze'nin sandal sefası ya da yufkada tavuk dalyan gibi kendisine özel tarifleri de var.

İstanbul'da daha çok Ayşe Teyze
Ayşe Teyze'nin marka olma yolunda ilerlediğini ve bununla gurur duyduklarını anlatan Feyza Alaybeyi, ilk açıldıklarından beri franchise vererek zincir kafeler açma düşüncesinde olduklarını, ancak bunun için aynı görüşe sahip kişiler düşündüklerini anlatıyor. İstanbul'da bulunmak istedikleri bölgelerde dükkânı olan ya da dükkân açmak isteyen kişilerle çalışabileceklerini anlatan Feyza Alaybeyi, çalışacakları kişilerle franchise ilişkisinden çok Ayşe Teyze'nin markalaşma sürecindeki yükü beraber paylaşmaya yönelik bir çalışmaya gireceklerini söylüyor.

Sefertası hareketi
2003'teki savaş ve terör olaylarının insanları maddi değil, psikolojik olarak etkilediğini bu nedenle davetlerin daha az verildiğini belirten Esra Alaybeyi, "2003, bir önceki yıla göre daha kötüydü. Enflasyondaki düşüş bize yansımadı. Biz de müşteriyi düşünerek kâr marjımızı düşük tuttuk. Ancak 2004'te enflasyondaki düşüşün pazara da yansımasını umuyoruz. Ayrıca hükümetin de işveren olmaya cesaret eden ve istihdam yaratanlara daha şefkatli olmasını bekliyoruz" diyor.
Feyza Alaybeyi, bu gelişmelerle insanların artık evlerine çekildiklerini, ev davetlerine ağırlık verdiklerini anlatıyor. Ayrıca yemek tercihlerinin değiştiğini, dünyada da ayakta atıştırılan fastfood yerine 'slowfood', yani oturarak, tadı çıkarılarak yenilen, Türkiye'de de 'sefertası hareketi' olarak adlandırılan yeni bir akım oluştuğundan bahsediyor ve "Artık insanlar yemek kurslarına gidiyor, daha bilinçli hareket ediyorlar" diyor.

İlk kekini 10 yaşında yaparak herkesi şaşırtan Feyza Alaybeyi, 'midesine düşkün' Konya'lı bir baba ve Rumelili çalışan bir annenin çocuğu olmanın avantajını yaşadığını anlatıyor ve "Annemiz çalışmasa o yaşta mutfağa giremezdik. Ayrıca iki büyük mutfağı birden tanıdık. Büyük sofralar ve büyük davetlerle büyüdük" diyor.
İlk yemek kitabını sekiz yaşında eline alan abla Alaybeyi, aşçılığa başlayana kadar evlerine hazır yufka girmediğini anlatıyor ve "Ayıp sayılırdı. Halam büyük aşçıydı, çok iyi börek yapardı, hamuru elinde açardı. Ben de onun yanında beş yaşında eğitime başladım. Öte yandan annem Rumelili onlar zaten hiç hazır yufka bilmez" diyor. Tempolu iş hayatına rağmen hep yemek pişirdiğini anlatan Feyza Alaybeyi sıkıntılı olduğunda, birine sinirlendiğinde eve gelir yaprak sarma yaparmış, "Benim için terapiydi" diyor.

Günde 16 saat çalışıyorlar
Görüşmeye gittiğimiz sırada yılbaşı yoğunluğunun da etkisiyle 36 saattir mutfakta bulunan ve ropörtajın sonunda tekrar mutfağına dönen Feyza Alaybeyi, yaptıkları işi çok sevdiklerini, ancak çok da yorulduklarını anlatırken yılboyu toplamda 20 gün bile tatil yapmadıklarını, günde ortalama 12 - 16 saat çalıştıklarını anlattı ve "Bu dükkânın her metrekaresinde kan, ter ve gözyaşımız var" dedi. Alaybeyi kardeşler Ayşe Teyze'nin iki yıllık yolculuğu boyunca yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen verdikleri bu karardan dolayı oldukça mutlu görünüyorlar. Bunu da yaptıkları işi çok sevmelerine bağlıyorlar.


BUSINESS


Bush, bittin oğlum sen...
Bushsever misiniz, Bushsevmez mi?
Krizde işsiz kaldılar Ayşe Teyze oldular
AKP'nin 'isim günü'
Güzellik sektöründe son trend iç güzelliği artırmak
Dolar aidatlı bilimsel spor
Türkiye'nin zeytin haritası çıkarılıyor
OECD'nin tek Türk direktörü, Paris'te Türk kahvesinin müdavimi...
Politikacılar da etik değerlere sahip çıkmalı
Uçaklarda çay kahve dağıtıyordu lojistik şirketi patronu oldu...
Kıdem tazminatı tavanı arttı
Levi's artık 'kriz bekçisi'ne emanet
Japonlar, Louis Vuitton kotasını 'kahve teşviki' ile deliyorlar
Josephine Powell ya da 1 milyon dolar nasıl harcanır?
'Zoraki' girişimci ortaklar 2 milyon dolar ciro yapıyor
Diş yapısı bozuk orta yaşlıya şeffaf kalıp tedavisi
Reklamlar