'Sayın valim giriş yapıldı!' Atasay'ın sahibi Cihan Kamer, bu seslenişle İstanbul Valisi Muammer Güler'e Başbakan'ın gelişini haber veriyordu.
Tarih 7 Nisan, yer Cevahir Otel, beklenen Başbakan Tayyip Erdoğan'dı.
Vali hızlı adımlarla, Atasay'ın 'Yaşayan Anadolu Takıları Koleksiyonu'nun tanıtım gecesine katılacak olan Erdoğan'ı karşılama protokolünde yerini aldı.
Otel girişi hareketlenmişti. Gözler, Başbakan'ın az sonra gireceği kapıdaydı.
Ancak beklenen olmamış, içeriye Başbakan yerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile eşi girmişti. Küçük bir şaşkınlık yaşandı.
Yaşanan bu şaşkınlık, tabii ki Topbaş'ın gelişine değil, onu karşılayan ekipte valinin bulunmasınaydı.
Şaşkınlık kısa bir süre sonra otele giriş yapan Başbakan'ın gelişiyle dağıldı.
Böylece iş dünyasında geçen haftaya damgasını vuran 'tanıtım gecesi' de neşeli bir enstantane ile başlamış oldu.
Kalabalıktı. Son günlerde muhafazakâr kesimin düzenlediği bütün toplantıların en dikkat çekici özelliği de bu zaten. Mahşer yerini andıran kalabalık o geceye de damgasını vurmuştu. Salon hınca hınç dolarken, şirket yetkilileri katılımın bin kişi olduğunu açıklıyordu.
Loş salonun ortasında uzun bir defile platformu kurulmuş,
yemek masaları da bu podyumun etrafında sıralanmıştı.
Başbakan ve eşi Emine Erdoğan alkışlarla yemek salonuna girip protokol masasında yerlerini aldı. İlerleyen saatlerde en çok ziyaret edilecek olan masalarında Cihan ve Çiğdem Kamer, Vali Muammer Güler ve eşi, Başbakan'ın arkadaşı Remzi Gür ve Nevin Gür de bulunuyordu. Masa beyaz güller ve mumlarla donatılmıştı.
Çok geçmeden toplantı başladı. Şirket yetkilileri kürsüde tek tek yerini alıp konuşma yaptılar. Cihan Kamer, 'Atasay'ı dünya markası yaparken, Türkiye'yi
altın dünyasının lideri, İstanbul'u da altın dünyasının başkenti yapmak istediklerini' söylüyor, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da konuşmasında, "Bu topraklar aslında atalarımızın dilinde hep 'taşı toprağı altın' ifadesiyle anlam buldu. Hatta biz zaman zaman kendi kendimize 'Acaba bunun neresi altın? Taşı toprağı altın da fakir fukara kaynıyor her yerinden' diye istihza eder olduk. Aslında Denizli'nin Çivril'inden eğer bir azim, kararlılıkla yola çıkarsan, taşı toprağı altın olduğunu görürsün. Bunun de örneği Atasay Kamer" diyerek, Kamer ailesine övgüler gönderiyordu.
'Tavuklu krep ıspanaklı sos ile' Konuşmalar biter bitmez yemek faslı başladı. Meze tabağı ile başlayan yemeğin mönüsünde şunlar yer alıyordu: "Tavuklu, mantarlı krep, ıspanak sos ile" , "Meskolin salatası, balsamik sos ile", "Taze ıspanak yatağında dana madalyonları, bademli perde pilavı, armut patates ve krem sos ile", "Browni, sıcak çikolata ve dondurma ile." Gecenin kokteyl bölümünde sadece meyve suyu varken, yemek bölümünde şarap ikramı da oldu.
Gecenin ilgi odağı kadınlardı Davette en büyük ilgi odağı kadınlardı. Bu kadınlar podyumdaki mankenler değil, salondakilerdi. Salondaki 'kadın' manzaraları daha çok 'muhafazakâr demokrasi' anlayışını yansıtıyordu denilebilir. Davet sahibi Cihan Kamer'di ancak ev sahibi olarak eşi Çiğdem Kamer daha çok dikkat çekiyordu. Cihan Kamer de zaten, eşinin yaptığı katkılardan dolayı sahneden ona büyük bir teşekkür gönderiyordu. Üniversite mezunu olan ve Atasay fabrikasında bizzat yöneticilik yapan Çiğdem Kamer'in sadece 'bir hayat arkadaşı değil aynı zamanda iş arkadaşı da olduğu' gösterilen tanıtım filminden de anlaşıldı.
Çiğdem Kamer, çizdiği imajla da klasik muhafazakâr anlayışın tümüyle dışında bir portreyle çıktı kamuoyunun karşısına. Son derece şık kıyafeti, özenli saç tuvaleti ile 'arkadaşlarından' farklıydı.
'Papatya' korkusu Gelelim gecenin en çok ilgi toplayan esas kadınına yani Emine Erdoğan'a.. Başbakan'a yakın durmak için pek çok kişinin birbiriyle yarışması çok da yabancısı olmadığımız bir durum... Aynı çabayı pek çok kadının Emine Erdoğan'a yaklaşmak için gösterdiğine tanık olduk o gece.
Doğal olarak akıllara hemen Semra Özal geldi... Ama yakın çevresinden edindiğimiz bilgiye göre, Emine Erdoğan sırf bir zamanların 'Papatyaları'na benzetilmesin diye 'kadınlarla' arasında görülmez bir set çekiyormuş. Ancak, sınırlı sayıdaki kadına kapısı sürekli açıkmış. Kimlere mi? İşte bunun yanıtı da o gecede vardı. Emine Erdoğan'ın yakın arkadaşlarından birisi Çiğdem Kamer. Bu karede Ramsey'in sahibi Remzi Gür'ün eşi Nevin Gür de yer alıyor. Nevin Gür, muhafazakâr anlayışın yarattığı imgelemeye daha çok uyan bir kadın. Türbanlı, kocasının işlerine karışmayan, eş - anne portresi çiziyor.
Bu grup içinde yine davete katılan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün de yer aldığı biliniyor.
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın eşi Zeynep Babacan da bu grubun en çok sevilen, yaşı en küçük üyesi olarak tanınıyor. Halka biraz genişleyince kareye Avukat Münci İnci'nin eşi Serpil İnci de giriyor.
Şarkılar söylediler Gelelim organizasyona. Atasay'ın Anadolu medeniyetlerinden izler taşıyan bu koleksiyonunu Azra Akın, Arzum Onan, Demet Şener, Tuğçe Kazaz, Sinem Güven ve Sema Şimşek'in de aralarında bulunduğu mankenler tanıttı. Muazzez Ersoy'un sahneye çıktığı gecede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 'Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda' şarkısına da eşlik etti. Ayrıca, Atasay CEO'su Cihan Kamer, Ersoy'dan 'Seni Seviyorum' adlı şarkıyı söylemesini istedi. Ersoy bu şarkıyı seslendirirken, Emine Erdoğan da şarkıyı bir süre Ersoy ile birlikte söyledi.
Telkari teknikli kol düğmesi Gece, erkek konuklara telkari tekniği ile üretilmiş kol düğmesi, kadınlara da yine telkari tekniği ile üretilmiş yaka iğnesi hediye edilmesiyle son buldu.
'Farklı' bir geceydi. Farklıydı çünkü, muhafazakâr kesimden eleştiri alabilecek kadar görkemli ve gösterişliydi, masraftan kaçınılmamıştı. Başbakan, daha önce de ayrım yapmaksızın şirket açılış ve tanıtımlarına katılmıştı ama bu kez saat 24:00'e kadar salonda kaldı ve arkadaşına daha sıcak bir destek sundu. Geceye katılan muhafazakâr kadınlar arasında şıklık yarışı vardı. Türban takmış olanların birbirinden çok farklı bağlama modelleri de dikkat çekti.
Ve gecenin sonunda konuklar dağılırken akıllarda koleksiyondaki özgün takılardan çok iktidarın kadınları kalmıştı...
BUSINESS