EkonomiYıldırım: IMF ile yeni bir stand-by anlaşması söz konusu değil

Yıldırım: IMF ile yeni bir stand-by anlaşması söz konusu değil

14.10.2008 - 16:18 | Son Güncellenme:

.

Yıldırım: IMF ile yeni bir stand-by anlaşması söz konusu değil

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "dünyada yaşanan krizden Türkiye’nin etkilenmemesinin söz konusu olamayacağını" bildirdi.
Bakan Yıldırım, Mersin Lojistik ve Transport Fuarı’nın açılışı için geldiği Mersin’de, gazetecilere yaptığı açıklamada, gelişmiş ülkeler ile gelişmemiş veya az gelişmiş ülkelerin birlikte çalışacağı bir ekonomik modeli yapmak gerektiğini her zaman telaffuz ettiklerini anımsattı.
Yıldırım, "dünyada yaşanan krizden Türkiye’nin etkilenmemesinin söz konusu olamayacağını" belirterek, "Bugün Avrupa ve Amerika’nın uyguladığı sıcak para politikası, sanal ticarete dayanan ekonomik politikalarını çökertti. Dünyanın bütün servetini elinde bulunduran yüzde 5 nüfus, bunu iyi idare edemedi.
Şimdi artık bu krizden sonra dünyadaki servet dağılımı da daha adil hale gelecek. 6,5 milyar nüfusun 1,5 milyarı öyle böyle bu servetten yararlanıp, 4 milyarı mahrum kalıyorsa, burada işin olacağı da budur, geleceği nokta da budur. Bugün bu gerçekleşmiştir. Bu daha adil bir dünya düzeni, ekonomi yönetimi açısından, bir vesile olsun diliyoruz ve bundan gereken derslerin alınmış olmasını ümit ediyoruz" dedi.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilgili stand-by programını tamamladıklarını, tekrar bir stand-by anlaşmasının söz konusu olmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Ama şimdi artık yaşanan bu ekonomik krizler öyle bir hale geldi ki Türkiye’ye not verenlerin hepsi tuş oldu, niye, çünkü kendilerini yönetemediler. Şimdi bunlara kim not verecek? Ben onu merak ediyorum. Gelişmekte olan ülkelere, geri kalmış ülkelere ’IMF’ diyenler kriz Amerika’da batı da olunca "IMF of" diyorlar."

"BANKALAR KRİZE DAYANIKLI"
Türkiye’nin bankacılık sektöründe 2002 yılında büyük kriz yaşadığı için şuan bu krize dayanıklı olduğunu belirten Yıldırım, "Ama bizim bu bankacılık sisteminin iyi durumunu ülkemiz lehine çevirmemiz gerekiyor. Batıda, ABD’de para kaybeden küresel yatırımcıları, körfezdeki Kafkas bölgesindeki ve Uzakdoğu’daki yatırımcıları ülkemize davet edip, ülkemizde yatırım imkanlarını artırmamız gerekir. Şüphesiz krizlerde nakit darlığı olduğu için küresel uzun vadeli projeler, yap-işlet-devret projeleri doğrudan sabit sermaye yatırımlarında da belirli ölçüde bir azalmanın olması söz konusudur" dedi.
İç piyasada, kredi kartları ve küçük esnafın nakit darlığından dolayı yaşayacağı sorunlar için de Maliye Bakanlığının, hükümetin ve ekonomi yönetimin gerekli tedbirleri aldığını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"KOBİ’lere, küçük esnafa çok uygun şartlarda finansal destek sağlanması için çalışmalar son safhasına geldi. Bütün gayemiz bu krizi ülkemiz bakımından etkileri en az şekilde olacak biçimde yönetmektir. O bakımdan her şey kontrol altında, moral bozmaya gerek yok. Bazıları (Ne duruyorsunuz, neden tedbir almıyorsunuz? diyorlar. Eğer yangın yokken itfaiye aracını çağırıp sağa sola su tutarsanız, hem su israf etmiş olursunuz, hem de lüzumsuz bir iş yapmış olursunuz. Tedbirler gerektiğinde alınmalıdır. Ne geç kalınmalıdır, ne de erken alınmalıdır. Çünkü psikolojiyi de iyi yönetmemiz lazım."