17.09.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
SONGÜL HATISARU
Dünyayı geziyor. Yakalandığı ve yüksek morali sayesinde yendiği kanser hastalığı nedeniyle yaşamda sınırları zorluyor sanki. Lüks içinde yaşayan bu kadının Papua Yeni Gine’de insanın öğrencilik dönemlerinde bile zor katlanacağı türden yataklarda yatmasının, zorlu Alaska seyahatinin başka bir izahı olmasa gerek. Şimdi de uzaya gitmeye hazırlanıyor. Lüks turizmin patroniçesi Aysal, ilk Türk uzay turisti olmaya hazırlandığı şu günlerde yeni bir sektöre de girdi. “Sanal ticarete kayıtsız kalamadım” diyen Ahu Aysal’ın kurduğu ’www.avmmall.com’un en büyük özelliği alışveriş ve vitrin gezme keyfinden yola çıkması. Aysal’la, oteli Less Ottoman’da uzayı, yaşamın uçlarını konuştuk.
* Uzay için hazırlıklar ne aşamada?
Salı Hollanda’ya gidiyorum. Bütün kan tahlillerimi yaptılar. Allaha şükür her şeyim iyi çıktı, gidebilir durumdayım. İlk simülasyonu yapacağız, üç gün sürecek. 2014 başında gidiyorum. O tarihe kadar üç kez daha hız denemesi için kapsüle gireceğim. Ölçülerim alınmıştı, astronot elbisem de hazırlanmış. Bu benim en büyük hayalimdi.
Oda-kahvaltı 3 bin 500 euro
* Kıyafet sizde mi kalır?
Bence kalmalı. Getirir otelin bir köşesine asarım! Sonuçta astronot oluyorum dönüşümde. İlk çıkanlara astronot belgesi verecekler.
* Siparişler oluyor mu? Bana taş getir, adımı haykır gibi...
Uzay kostümünün üstüne ismini yazmamı isteyenler oldu.
* Turizm dışında yatırım olacak mı?
Bir alışveriş sitesi kurduk. www.avmmall.com Bir tıkla istediğiniz her şey önünüze geliyor. Uzayı bile alabilirsiniz, VIP Turizm’i de koyduk oraya çünkü.
* Nasıl bir fikirden yola çıktınız?
AVM mantığında bir site yaptık. Gerçek hayatta bir tüketici, nasıl bir AVM’ye giriyor, orada dolaşıyor, vitrinlere bakıyor, kimi ürünlerle daha yakından ilgileniyor, satın alabiliyorsa biz tüm bunları sanal ortama taşıdık. Sitede katları dolaşabiliyorsunuz, vitrinlere bakabiliyorsunuz. Alışverişin keyifli kısmını esas aldık kısacası. Dilerseniz aradığınız ürüne direkt de ulaşabiliyorsunuz tabii. Süper bir site oldu. Büyütüp satmayı düşünüyorum...
* Güneyimizde yaşananlar, Avrupa, Ortadoğu turistini ne kadar etkiledi, engelledi?
Bize dünya jet-seti, varlıklı kesim geliyor. Ortadoğu’dan gelen müşterimizde de artış oldu bu yıl aksine.
n Sizde bir odanın maliyeti ne kadar?
Denize bakanlar 3 bin 500 euro. Kuruçeşme’ye bakan tek odalar 800 euro. Kahvaltı dahil bu fiyata.
103 kilometre yüksekte astronot belgesi alacak
* Rusya’da uzay seyahat programları var? Hayalinizi gerçekleştirmek için neden bu kadar beklediniz?
Düşünmedim bile, Concorde’la 18 kilometre yükseğe çıktım zaten, ses hızını aştığım için bana diploma bile verdiler. Rusya’da bundan 6 kilometre öteye, 24 kilometre yüksekliğe, yani stratosfere çıkarıyorlar sadece. Ben ise dünyadan 103 kilometre yükseğe, uzayın içine gidiyorum. Sıfır yer çekiminde, mekiğin içinde astronotlar gibi uçacağım.
Düşünsenize su döksem havada kalacak. Uzaya çıktığımız için astronot belgesi veriyorlar zaten. Biletim de geldi. Etraf tamamen karanlık olacak. Uzaydan bütün dünyayı tam olarak göreceğim. İlk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen’in adını havaalanına verdiler, benim de adımı uzayda bir yere verirler artık! Roket, Venezüela yakınlarındaki Curacao adasından ateşlenecek.
‘Benim kadar kuvvetli bir kadını hangi erkek ister ki!’
* Bu kadar özgüvenli olmanızdaki en büyük etken nedir?
Babam nöropsikiyatri profesörü olduğu için beni çok ayrı yetiştirdi. Onun verdiği de bir kuvvet var üstümde tabii. Üç yaşındayken restorana giderdik, okuma yazma bilmezken, babam menüyü elime verir, “Acaba ben piliç çorbası mı içsem mercimek mi Kerimoğlu?” diye bana sorardı. 18 yaşındayken, “Evlenmek istiyorum baba, çok aşık oldum” dedim.
“Kerimoğlu ne kadar şanslı bir kadınsın ki aşık oldun. Aşk herkese nasip olmaz” dedi. Azar işitmemiş, her şeyi doğru yaptığına inanmış bir insan sonunda benim gibi oluyor. Ama bu aynı zamanda beni ürkütücü bir insan yaptı. Kendime dışarıdan bir erkek gözüyle bakıyorum, hiç kimse benim kadar kuvvetli, ayakta dik duran bir insanı kadın olarak yanına almak istemez gibi geliyor.
‘Ünal’dan severek ayrıldım’
* Ünal Aysal, sizinle evlenirken gücünüzün farkında mıydı?
O zaman biz daha 18 yaşındaydık. Ünal’ın hukuk okuması için 18 yaşında İsviçre’ye gittik. 18 yaşında bir kız televizyon almaz mı evine? Almadım. Çünkü Ünal’ın ders çalışması lazımdı. En sevdiği şey çekirdekti, buradan çekirdek götürürdük, saklardım. Tutam tutam çıkarır kitabının arasına koyardım. Ünal onu görünce hemen gider kitabın başına oturur, çalışmaya başlardı. Ünal hiçbir zaman ticaret yapmak istemedi. Ben onu ittim ticarete. İlk görüşte aşık oldum. Çok büyük aşktı. Aşk bitmiyor. Onu hala seviyorum.
* Ama o bir başkasıyla şimdi...
Bugün ama başka türlü seviyorum. Çocuklarımın babası, dostum, arkadaşım olarak seviyorum. 31 yıllık evliliğin ardından, 2008’de boşandık. Hayat böyle bir şey, kabullenmek lazım bazı şeyleri. Başkasıyla oldu diye nefret etmek... Belki bunda benim de suçum vardı. Çünkü bir kadının bu kadar kuvvetli olması erkek için çok zor. Açık olmayı, dürüst olmayı sevdiğim için ayrılmayı ben istedim. Yargılamadım. Benim gibi kuvvetli bir kadının yanında ezilmiş de olabilir... Ünal’a sarılarak, severek ayrıldım. “Gel dostluğumuzu bozmayalım” dedim. Yoksa kavgaya dönüşecekti iş.
‘Ritz’de uyur, bizde kalır’
* Ünal Aysal’ın Ritz Carlton’da kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Orada kalıyor, Ritz’deki evini ben yaptım zaten. Şahsiyet gösterisi yapıp, “Bunun dekorasyonunu ben yapacağım” dedi. Toplantılarını burada yapar, iş yemeklerini burada yer. Maçları burada izler. Yukarıda odası olduğu gibi duruyor, eşyaları, kıyafetleri duruyor. Mustafa Süzer’in otelinde uyuyor, benim otelimde yaşıyor!
FOTOĞRAFLAR: HÜSEYİN ÖZDEMİR