01.11.2023 - 10:30 | Son Güncellenme:
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ekim ayı üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini, bu değişimlerin nedenlerini, narenciye sektöründe yaşanan sorunları, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi. Ekim ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 683 ile limonda görüldüğünü açıklayan Bayraktar, “Limondaki fiyat farkını yüzde 234 ile kuru soğan, yüzde 214,8 ile marul, yüzde 200,4 ile maydanoz, yüzde 197,8 ile kırmızı mercimek ve yüzde 191,4 ile elma takip etti. Limon 7,8 kat, kuru soğan 3,3 kat, marul 3,1 kat, maydanoz ve kırmızı mercimek 3 kat ve elma 2,9 kat fazlaya satıldı. Üreticide 2 lira 10 kuruş olan limon 16 lira 44 kuruşa, 3 lira 94 kuruş olan kuru soğan 13 lira 16 kuruşa, 7 lira 71 kuruş olan marul 24 lira 28 kuruşa, 3 lira 61 kuruş olan maydanoz 10 lira 84 kuruşa, 17 lira 50 kuruş olan kırmızı mercimek 52 lira 11 kuruşa, 9 lira 50 kuruş olan elma 27 lira 68 kuruşa markette satıldı” ifadelerine yer verdi.
“Ekim ayında fiyatı en fazla artan ürün yüzde 37,4 ile domates oldu”
Ekim ayında markette 37 ürünün 21’inde fiyat artışı, 16’sında fiyat azalışı görüldüğünü söyleyen Bayraktar, “Ekim ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 37,4 ile domates oldu. Domatesteki fiyat artışını yüzde 23,7 ile kuru incir, yüzde 17 ile yeşil mercimek, yüzde 16,1 ile nohut, yüzde 13,9 ile kuru fasulye takip etti. Markette fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 26,3 ile ıspanak oldu. Ispanaktaki fiyat düşüşünü yüzde 21,4 ile fındık içi, yüzde 18 ile yeşil fasulye, yüzde 17,6 ile kuru soğan ve yüzde 15,9 ile limon izledi” diye konuştu.
Bayraktar, üretici fiyat değişimlerinin nedenlerine de değinerek şu ifadelere yer verdi: “Limonda erkenci ürün mayer çeşidinin arzının artması limon fiyatlarında düşüşe yol açtı. Yeşil soğan, ıspanak, yeşil fasulye arzındaki artışlar bu ürünlerin fiyatlarına düşüş olarak yansıdı. Kuru soğanda üretimin yüksekliğinin yanında ihracatın tamamen açılmaması ürün fiyatına aşağı yönde baskı yaptı. Domates ve kabak üretiminde tarladan seraya geçiş, ürün fiyatlarının artmasına neden oldu. Kuru üzüm fiyatı ise arz düşüklüğünün yanında TARİŞ’in açıkladığı fiyatla birlikte yükseldi. Yeşil mercimekte arzdaki azalmanın yanında talep artışı fiyatı yükseltti. Elmada hasadın yeni başlaması nedeniyle arzdaki düşüş fiyatlara artış olarak yansıdı.”
“Ürünlerin pazarlanabilmesi için gerekli şartlar sağlanmalıdır”
Limonda fiyat düşüklüğünün devam ettiğini, bu durumun diğer narenciye ürünlerinde de görülmemesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini söyleyen Bayraktar, “Geçen yıla göre limonda yaşanan fiyat düşüklüğü, daha az olmakla birlikte mandalinada da görülüyor. Üretim artışına rağmen girdi fiyatlarının yükselmesiyle artan üretim maliyetleri çiftçilerimizi zararına limon satar duruma getirdi. Çukurova bölgesinde erkenci çeşit limonda üretici fiyatları kilogram başına 50 kuruşa kadar düştü. İşçilik maliyetleri ve işçi bulunamaması nedeniyle ürünün dalında kalması, ağaçların kesilmesine neden oldu. Sökülmeye başlanan bahçe tesisi gibi önemli yatırımların ve kullanılan girdilerin birer milli servet olduğu ve israf olacağı düşünüldüğünde ürünün pazarlanabilmesi için gerekli şartlar sağlanmalıdır. Devlet müdahale alımlarını yapmalı, tüccar ve sanayici de fiyat düşüklüğünü fırsata çevirmemelidir” dedi.
“Gübre fiyatlarında istikrar sağlanmalı”
Ekim ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlere de değinen Bayraktar, “Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre ekim ayında eylül ayına göre 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2, üre gübresi yüzde 1,7, DAP gübresi yüzde 1,5 azalırken; amonyum sülfat gübresi yüzde 2,1, kalsiyum amonyum nitrat gübresi ise yüzde 1,1 oranında arttı. Geçen yılın ekim ayına göre sadece üre gübresi yüzde 0,9 azalırken, DAP gübresi yüzde 12,1, 20.20.0 kompoze gübresi fiyatı yüzde 9,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 8,8, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 8,2 oranında arttı. Geçtiğimiz aylarda artış gösteren gübre fiyatları ekim ayında az da olsa bir düşüş yaşarken, geçen yıla göre fiyatlar artış gösterdi. Kalite ve verimi artıran, dolayısıyla gıda üretiminin ve üretici gelirinin artışını sağlayan gübre fiyatlarında istikrar sağlanmalı ve yıllar içinde çok düşük kalan gübre destek miktarı artırılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.