Ülker: 2015'te bazı şirketlerimizi elden çıkarabiliriz

Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist Dergileri öncülüğünde düzenlenen CEO Club buluşmaları kapsamında "CEO Ajanda 2015" toplantısı gerçekleştirildi. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, toplantıda, 2014 yılında yaşanan sokak olaylarıyla siyasi istikrar tehdidi altında bir parça belirsizliğin ortaya çıktığını ve ihracata dayalı olan Suriye ve Irak piyasasının kaybedilmesinin bazı fırsatların kaçmasına neden olduğunu söyledi. Holding olarak 2014 yılında satın alma ve ortaklıklar sayesinde organik ve inorganik olarak büyümeye devam ettiklerini ve yüzde 11'lik büyüme elde ettiklerini aktaran Ülker, "Sene sonunda 8 yıl beklediğimiz United Biscuits'in satın alınması gerçekleşti. Aslında 1996 senesinden beri radarımızda olan bir şirketti. Defalarca satış teşebbüsü oldu, değişik şekilde el değiştirdi ama en sonunda nasip oldu. Artık stratejik bir yatırımcının yani bizim elimizde. Bu, dünyamızı tamamen değiştiriyor. Bizim bakışımız ve vizyonumuz United Biscuits'le beraber çok daha farklı bir noktaya geldi. Oyun sahamız çok daha genişledi" diye konuştu.

Ali Ülker, 2015 yılı büyüme öngörülerine ilişkin, "Hep satın alma ve büyüme diyoruz ama şirketleri satmaya da alışmamız lazım. Bu amaçla kurduğumuz Gözde Yatırım Fonu, şirketleri belli bir aşamaya getiriyor. Bir kısmı da olgunlaştı. 2015 yılında satın alma kadar satış haberleri de gelebilir. 2015'te satış planlarımız da var, bazı şirketlerimizi elden çıkarmayı düşünebiliriz" ifadelerini kullandı. United Biscuits'in satın alınma kriterlerinden birinin de coğrafi konumu olduğunu aktaran Ali Ülker, bazı Ülker ürünlerinin farklı markalar altında Avrupa pazarlarında, oradaki bazı ürünlerin de Ülker markası altında Türkiye'de görülebileceğini söyledi. United Biscuits'in satın alınma hadisesinin iki ay içerisinde gerçekleştiğini anlatan Ülker, "Çok hızlı bir satış ve satın alma oldu. 2015 hedeflerimizde yoktu. Dolayısıyla 2015 yılının ne getireceğini tam kestiremiyoruz. Ama büyüme rakamlarının yüzde 20'nin üzerinde olacağını zannediyorum" dedi.

Şirketin kültürü, yapısı ve motivasyonunun bu büyüklükteki satın almalara hazır olmada önemli olduğuna değinen Ülker, "United Biscuits'le beraber dünya çapında global üçüncü şirket haline geldik. Hedefimiz, bu işi farklı coğrafyalara taşıyarak orta vadede bir üst basamağa, ikinciliğe oynamak. Bu hedef etrafında yapılanmayla beraber başarılı olabileceğimizi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Ali Ülker, bir soru üzerine, Türkiye pazarının derinliğinin yabancı yatırımcıyı çok fazla cezbetmediğini belirterek, "Yeteri kadar büyük bir derinliğimiz yok ekonomide. Çevre coğrafya ülkelerindeki problemler bir diğer sıkıntı. Kalifiye iş gücü konusunda da Türkiye'de eğitimli kadrolar konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Bunun ötesinde bürokratik engeller de var. Biz Türkiye'yi biraz daha yapılandırıp teşvikleri de ona göre düzenlersek yabancı sermaye gelişini hızlandırabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye, kaynaklarını rasyonel kullanamadı"

Alarko Holding (Üst Yöneticisi) CEO Ayhan Yavrucu, 2014'ün Türkiye ve içinde bulunduğu coğrafya açısından bazı zorlukların peş peşe yaşandığı bir yıl olarak geçtiğini belirterek, ülke içinde siyasi tansiyonun yükselmesinin gelecek ve yatırım beklentilerinde bazı duraksamalara yol açtığını söyledi. Dünya geneline bakıldığında ABD'de bir iyileşme gözlense de Avrupa ve Uzak Doğu ekonomilerinde beklentilerin gerilerde olduğunu aktaran Yavrucu, özellikle Avrupa'nın Türkiye'nin ihracat potansiyeli açısından istenilen trendi yakalayamadığını ifade etti. Dünyada iş hacminin azaldığına değinen Yavrucu, alınabilecek pazar payının giderek daraldığı ve çok çetin rekabetin oluştuğu bir ortamda bulunulduğunu dile getirdi. Faaliyette bulundukları sektörlerdeki yatırımlarını anlatan Yavrucu, "Bazı sektörlerden çıkabiliriz. İşimizi belli alanlara konsolide etmek ve odaklamak istiyoruz. Gelecek yıl için büyümemizin yaklaşık yüzde 8 mertebesinde olacağını düşünüyoruz" dedi.

Yavrucu, Türkiye'nin son 5 yılda kaynaklarını rasyonel kullanamadığını ve sanayi yorgunu bir ülke görüntüsü verdiğini ifade ederek, "Kaynakların büyük kısmı gayrimenkul, konut, alışveriş merkezi, iş merkezleri ve hizmet sektörüne gitti. Bununla Türkiye'nin içinde bulunduğu ortamdan daha üst bir gelir düzeyine sıçraması imkan dahilinde değil. O nedenle Türkiye'nin sanayiye yeni bir konseptle odaklanması gerek" yorumunu yaptı.

"HES Kablo'yu halka arz edeceğiz"

Boydak Holding (Üst Yöneticisi) CEO Memduh Boydak ise bu yıl içinde iki seçimin yaşanmasının, siyasi ortamın gerginleşmesinin ve özellikle son dönemde bölgesel jeopolitik risklerin, işlerini bir nebze olumsuz etkilediğine değinerek, "2014 çok kötü değil, ama beklentilerimiz doğrultusunda geçen bir yıl da olmadı" dedi. Bu yıl yaşanan bazı hadiseler ve geçen yıllardan bugüne hızlı büyümenin getirdiği bir takım çözümlerin 2015 ajandalarında kendilerini örgütsel ve operasyonel yetkinliklerin artırılmasına yönelttiğini belirten Boydak, şunları kaydetti: "Toplam 6 ülkede faaliyetimiz var. Uluslararası şirket olma noktasında hazırlıklarımızı yoğunlaştırmak istiyoruz. Ayrıca, grup olarak şirketlerimizin yapısını derleyip toparlamak istiyoruz. Hızlı büyümenin getirdiği dağınıklık algısı var biraz. Holding bünyesindeki 40 şirketimizi sektör ve ölçeklerine göre birleşmeler yaparak 30'a düşürmeyi hedefliyoruz."

Boydak, 2015 yılı ajandalarındaki önemli maddelerden birinin kablo sektöründe faaliyet gösteren şirketleri HES Kablo'yu halka arz etmek olduğunu belirterek, "Uygun ortamın oluşmasını bekliyoruz. Altyapıyı hazırladık. 2015 yılında arzu ettiğimiz ortamı bulursak halka arzını gerçekleştireceğiz. Bir yerden halka arzlara başlamış olacağız" ifadelerini kullandı. Gelecek yıl için toplamda 500 milyon dolarlık yatırım yapmayı planladıklarını aktaran Boydak, bunun 300 milyon dolarlık kısmının enerji yatırımları olduğunu dile getirdi.

"İş dünyası ile Hükümet arasında bir sürtüşme olmaz"

Memduh Boydak, toplantı sonrasında basın mensuplarının Öncelikli Dönüşüm Programı Eylem Planları'na ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi: "Türkiye'de hukukun üstünlüğünü korumamız lazım. Yapısal dönüşümü gerçekleştirmek için hukukun üstünlüğüne iş adamlarımızı, toplumumuzu inandırmamız lazım. Eğitim konusunu da kapsamlı bir şekilde ele alıp Türkiye'nin eğitim sorununu çözmemiz lazım. Çünkü insan kaynaklarımızla beraber Türkiye'nin gelişimini ve değişimini gerçekleştirebiliriz. Bu dönüşüm programı elbette bir şeyler katacaktır. Ama bu hukukun üstünlüğü, eğitimin geliştirilmesi, bürokrasinin rahatlatılması gibi konular aslında temel konular. Bunları çözecek irade de var Türkiye'de. Önümüzdeki dönemde yeni bir heyecan ve motivasyonla, bunların bu yeni programda kapsamın içine alındığını düşünüyorum. İnşallah iş dünyamızı daha rahat günlerin beklediğini ümit ediyorum."

İş dünyası ile Hükümet arasında bir sürtüşme olmayacağını belirten Boydak, "İş dünyası Hükümet için, Hükümet de iş dünyası için çalışıyor. Dolayısıyla hep beraber ülkemizin kalkınması için çalışıyoruz. Bunu gündemin dışına çıkarmak lazım. Yeni programlarla, yeni yapılanmalarla beraber, varsa bir gerginlik bunlar geçer gider. Bunlar konjonktüreldir. Zaman zaman böyle olur. Bazen dip, bazen tavan yapabilir. Bunlar normal şeyler. Bunlar evde yaşanan ufak tefek huzursuzluklar gibidir. Zamanla bu işler geçer gider. Esas bizim bölge coğrafyasındaki sorunlarımıza bakmamız lazım. Bir de Türkiye'nin kendi içindeki çözüm süreci ortamının iyi yönetilmesine bakmamız lazım. Bunları eğer düzgün yönetebilirsek, iş dünyasıyla gerginlik falan gelip geçicidir" değerlendirmesinde bulundu.