09.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü - Otokolik
Opel’i alarak gündeme oturan Fransız PSA Grubu, özellikle kendi markaları açısından yatırımlarını ve yayılma stratejisini sürdürüyor. Bu anlamda geçtiğimiz yıl Peugeot CEO’su Jean-Philippe Imparato, pazar gereksinimlerine göre Türkiye’de de yatırım yapabileceklerini, tesisin 8 ay gibi sürede kurulabileceğini söylemişti. Ancak PSA, Imparato’nun söylediği “hızda” bir yatırımı, 2015 sonunda imzaladığı anlaşma çerçevesinde Fas’ta tamamladı ve 200 bin adetlik fabrikayı 10 aya yakın sürede ilk prototip üretimleri yapar hale geldi.
Avrupalı bir otomobil sitesine konuşan PSA Grubu’nun Afrika ve Ortadoğu’dan sorumlu başkan yardımcısı Jean-Christophe Quemard, yılda 200 bin araç ve motor üretebilecek kapasitede olan tesisin, özellikle kendisinin de sorumlu olduğu bölgelerde rekabetçi olma hedefleriyle örtüştüğünü belirtti. Tesisin mimarisine, kaç robotu olduğu bakmadıklarını, verimliliğe ve Fas’ın sunduğu desteklere odaklandıklarını kaydeden Quemard, üretilecek araçların büyük bölümünün bölge ülkelerine, Güney Amerika ve Avrupa’ya ihraç edileceğine dikkat çekti.
‘Fırsatlara bakılıyor’
Bu tesis yapılmadan önce Türkiye ve İran seçeneklerinin de değerlendirildiğini belirten Jean-Christophe Quemard, sonunda Fas tercihinin ağır bastığını kaydetti. Quemard, söz konusu tesiste yeni nesil 208’in yanı sıra 301 modelinin de yeni neslinin üretilmesini planladıklarını kaydetti.
Geçtiğimiz yıl Cenevre Fuarı’nda Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan Peugeot CEO’su Imparato, Türkiye’ye yatırım yapmaya her zaman hazır olduklarını, ihtiyaç halinde 8 ay içinde bir tesis kurabilecek güçte olduklarını açıklamıştı. Imparato, “Bölge direktörlerimiz Türkiye’de yatırım fırsatlarına bakıyor. En tepeden yani PSA üst yönetiminden onay gelmesi halinde yatırım yapmaya hazırız. Peugeot şu an 8 ay içinde montaj fabrikası kuracak kabiliyete sahip” demiş, ardından da özellikle Peugeot’nun, Avrupa dışı ülkelerde yılda 1 milyon araç satma hedefleri bulunduğunu söylemişti.
SADECE 500 ADET ÜRETİLECEK
Fiat’ın “ikonik” diye nitelenen 500 modelinin günümüzdeki temsilcisi, “atasını” anmak için kılıktan kılığa girmeye devam ediyor. Son olarak 500 modelinin “Spiaggina” ya da “plaj otomobili” olarak bilinen, 1958-65 yılları arasında “Ghia” karoseri firması tarafından özel olarak üretilen versiyonu da, 60. yılında anıldı. Üretildiği dönemde tüm dünyada büyük ilgi gören ve normal bir Fiat 500’ün iki katı fiyata satılan “Spiaggina”, Aristotle Onassis gibi dev işadamları ya da Yul Brynner gibi aktörleri de büyülemişti.
“Garage Italia” adlı firma, işte bu aracı yeniden canlandırarak, modern 500’ün üzerini kesip 500 adet üretilmesi düşünülen bir şov aracı ortaya çıkarmış. “Spiaggina by Garage Italia” adını taşıyan araç, tamamen tavansız ve teknelerinkini andıran basık bir ön cama sahip. Arka kısmı kamyonet gibi kullanılabilen ancak şık bir örtüyle de gizlenebilen aracın tabanında, yine teknelerden örnek alınan malzemeler kullanılmış. Mavi-beyaz ağırlıklı aracın en ilginç özelliği ise, kumsaldan araça kum getirilmemesi için küçük bir “duş”un da otomobile ilave edilmiş olması. “Spiaggina”, 69 beygir güç üreten 1.2 litre benzinli motora sahip bu arada...
A1'İN İKİNCİ NESLİ HAZIR
Audi’nin en miniği A1 Sportback’in ikinci nesli, yollara çıkmaya hazırlanıyor. Bir önceki nesline oranla uzunluğu 56 mm gibi kayda değer ölçüde artırılan A1 Sportback, 4.03 metre uzunluğunda. Otomobilin genişliği ise 1.74 metreyle önceki jenerasyonla neredeyse aynı. Geniş yapısı, kısa ön ve arka çıkıntıları otomobile sert ve sportif bir görünüm kazandırıyor. Yere yakın olarak konumlandırılmış olan geniş tek çerçeveli ızgara ve dışa uzanan hava kanalları, otomobilin ayırt edici ön görünümünün ana hatlarını oluşturuyor. 10 farklı renk seçeneği bulunan aracın en alt donanım paketinde bile yüksek çözünürlüklü 10.25 inçlik dijital ekran bulunuyor. Çok fonksiyonlu direksiyon simidi standart. Opsiyonel olan “Audi sanal kokpit” ise hareketli navigasyon haritası ve bazı sürücü asistanı sistemlerinin grafikleri gibi pek çok kapsamlı bilgiyi doğrudan sürücünün görüş açısında topluyor.
A1 Sportback’in sürüş destek sistemleri, kompakt otomobilin takip mesafesini korumasına yardımcı oldukları gibi, şeritte kalmayı ve park etmeyi kolaylaştırıyor. Standart şeritten çıkma uyarısı, 65 km/s’ye kadarki hızlarda sürücünün aracı şeritte tutmasına yardımcı oluyor. Hız sabitleyici, “Audi pre-sense” sistemi gibi özellikler her donanım paketinde standart. Audi A1 Sportback’in motorları 1.5 lt TFSI (150 HP) ve 1.0 lt TFSI (116 HP) benzinli seçeneklerden oluşuyor.
TOYOTA YENİ UFUKLARA AÇILDI
Toyota, yakıt teknolojilerinde sıfır emisyon salımı olan hidrojeni yaygınlaştırmak adına kapsamlı çalışmalarına devam ediyor. “Mirai” modelini tanıtan, fabrikada hidrojenli forkliftler kullanan ve hidrojen yakıtlı kamyonlar üreten Toyota, şimdi ise dünyanın ilk hidrojenli gemisi “Energy Observer”a sponsor oldu. Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji depolama alanlarına sahip Energy Observer, dünya çapında dolaşarak tanıtım yapacak. Energy Observer sera gazı veya partikül salımı olmayan ilk otonom hidrojen gemi olarak dikkat çekiyor. Elektrikli olan tekne, yenilenebilir enerji ve deniz suyundan hidrojen üreten sisteme sahip.
DS'İN BÜYÜK SUV'U: DS7
PSA Grubu bünyesinde bağımsız ve lüks bir marka olarak lanse edilen DS, bir yandan Türkiye’deki ilk satış merkezini İstanbul’da açarken, diğer yandan da tamamen yeni DS7 Crossback modelini ülkemizde satışa sundu. Tamamen DS tarafından tasarlanan bu yeni model, markanın genlerine uygun olarak tasarım, konfor ve teknolojinin bir birleşimi durumunda. İç mekandaki kaliteli malzemeler ve ileri teknolojiyle Fransız lüks otomobil dünyasının en son temsilcisi olan DS7 Crossback, aynı zamanda yeni nesil DS’lerin bundan sonra nasıl olacağına ilişkin bir bilgi veriyor. Zira yeni nesil DS’lerin ilk temsilcisi DS7 Crossback...
5 farklı donanım paketine sahip olacağı belirtilen araçta, iç mekanda lüks detaylara ağırlık verilirken, dijital gösterge paneli ve orta konsolda geniş tablet ekran, “Focal” işbirliğiyle geliştirilen 14 adede kadar hoparlörle donatılabilen gelişmiş ses sistemi, BRM imzalı özel ve şık saat gibi özellikleri, aracı farklı kılıyor. Gece Görüşü, yarı otonom sürüş özelliği gibi teknolojik unsurlar da otomobilde yer bulmuş.
Türkiye’ye ithal edilen DS7 Crossback modellerinde 1.6 lt turbo benzinli motor kullanılıyor. 225 beygirlik motor, 8 ileri tam otomatik şanzımanla eşleşmiş.
PİSTTE BİR REKO DA PORSCHE'DEN GELDİ
Porsche’nin prototip hibrit yarış otomobili “Porsche 919 Hybrid Evo”, dünyanın en zorlu pisti Nürburgring’de yeni bir rekora imza attı. Porsche 919 Hybrid Evo, 20.8 km’lik Nürburgring Nordschleife’yi 5 dakika 19.55 saniyelik tur zamanıyla tamamlayarak 35 yıllık rekoru kırdı. Timo Bernhard’ın kullandığı Porsche 919 Hybrid Evo’nun pistteki ortalama hızı saatte 233.8 kilometre olarak kaydedildi. Bernhard bu sonuçla, Stefan Bellof’a ait olan önceki rekoru 51.58 saniyeyle aşmayı başardı. Bellof’un 6 dakika 11.13 saniyelik rekoru, 35 yıldır kırılmamıştı. Bellof, Nürburgring’deki rekorunu ise 28 Mayıs 1983’te, 1.000 kilometrelik Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın (WEC) hazırlıkları sırasında 620 HP’lik Porsche 956 C’nin direksiyonunda kırmış, saatte 200 kilometrenin üzerinde bir ortalama hıza erişmişti. Nürburgring 24 saat yarışlarında 5, Le Mans 24 saat yarışlarında 2 zaferi bulunan ve Porsche 919 Hybrid ile WEC şampiyonu unvanını elinde tutan Bernhard, elde ettiği bu büyük başarının ardından mutluluğunu dile getirdi.
919 Hybrid’in Evo versiyonu, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında Le Mans 24 saat yarışlarını birinci bitiren, FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nı kazanan otomobilin temelinde geliştirildi. Yapılan iyileştirmeler sonucunda, şimdiye dek yarış kuralları gereği getirilen kısıtlamalardan kurtulan otomobilin hibrit motoru, 1160 HP güç üretiyor. 849 kiloluk araç, 369.4 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor.