29.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
KADİFE ŞAHİN
Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi özel oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan referandumundan sonra Türkiye’de yatırımcılar açısından yeni bir dönemin başladığını söyledi. Erdoğan referandumdan ‘evet’ sonucunun çıkmasına ilişkin olarak şu değerlendirmede bulundu:
“Son birkaç günde ekonomideki sıçramanın özellikle yatırım alanlarının açılmasına yönelik atılmakta olan adımların Türkiye’nin bir güvenli liman olarak görülmesi tabii ki bu seçim neticesinin nereye vardığını gösteriyor.”
Yatırımcıya teşvik
Türkiye’de yatırım yapmanın önünde bir engel olmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Kim engel var diyorsa, bakın ben Cumhurbaşkanı olarak kapımı açık tutuyorum. Bize müracaatını rahatlıkla yapar. Çünkü siyasetçinin görevi yatırımcının önündeki taşı kaldırmaktır. Biz o taşları kaldırarak yatırımcının gelmesini sağlayacağız.
Bugüne kadar bunu başardık. Başbakanlığım döneminde bir ara küresel yatırım 22.5 milyar dolara kadar çıktı. Şimdi bizim onu yakalayıp daha da ileri taşımamız gerekiyor. Ülkemde dinamik bir iç yatırımcı portföyümüz var. Onların da dışarıdan yanlarındaki ortaklarıyla bu yatırımları geliştirmelerinin çok büyük önem arz ettiğini söylüyorum.”
Erdoğan, hükümetin teşvik yasası çıkardığını, teşvikte büyük önem arz eden bu paketin yatırımcıya “Artık gel burada yatırımını yap. Bu muafiyetlerden istifade et” dediğini söyledi.
Kapılarımız açık...
Şu anda birçok yatırımcının bu konuda attığı adımların da kendilerini teşvik ettiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben Cumhurbaşkanı olarak şu anda tüm girişimcilerin, yatırımcıların her zaman yanında olmaya devam edeceğim. İkili ve üçüncü ülkelerde de yatırım yapmaya özellikle birlikte devam edeceğiz. Kimsenin endişesi olmasın ve dışarıda yapılan yalan yanlış kampanyalara da kimse kulak asmasın.
Ben bu kampanyaları yapanlara sesleniyorum; siz önce şu teröristleri ülkenizde gizlemekten, saklamaktan şöyle bir vazgeçin. Özellikle Avrupa... Bunlardan vazgeçin. Tamam, ‘hayır’ kampanyasına destek verdiniz, kaybettiniz. Şimdi o defteri kapayın da ‘Türkiye ile nasıl münasebetleri geliştireceğiz?’ buna gayret edin. Biz o kampanyayı yapmanıza rağmen kapımızı açıyoruz.”
‘Dışa bağımlılık azalacak’
Geçmişte Türkiye’de enerjinin ulaşmadığı nice yerler olduğunu, şimdi dağ taş demeden her yere enerji ulaştırıldığını anlatan Erdoğan, Türkiye’de 15 sene önce “rüzgar santrali”, “güneş enerjisi” diye bir ifade kullanıldığında kimsenin anlamayacağını söyledi.
Şu anda çeşitlendirme, temiz enerji denildiğinde bunları en iyi yapan bir ülke haline gelindiğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının ciddi manada azaltılması için çalıştıklarını anlattı.
Erdoğan, “Türkiye, bölgesinde ve dış politikasında enerjiyi barışı tesis edecek önemli bir unsur olarak görüyor. Malum enerji tüketimi dediğimiz zaman aynı zamanda bir ülkenin de refah düzeyinin işaretidir. Bunun için enerjiyi paylaşmaya dayalı bir anlayışla, bölgesel ve ikili ilişkilerimizde etkin şekilde kullanmaya çalışıyoruz” dedi.
Enerjiye 75 milyar $
Karşılıklı kazanma ilkesi ile geliştirilen projelerden çok önemli sonuçlar alındığını belirten Erdoğan şunları söyledi:
“Amerika ile Türkiye’nin enerji alanında da çok büyük bir iş birliği potansiyelinin olduğunu düşünüyorum. Biz enerji alanındaki stratejimizi üç temel üzerine inşa ettik. Bunlar, arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasadır. 2003 yılı başından bugüne kadar elektrik ve doğalgaz piyasalarında kamu ve özel sektör olarak 75 milyar dolarlık yatırım yaptık. Mevcut doğalgaz ve petrol boru hatlarımıza ilaveten TANAP, Türk akımı, Kuzey Irak Doğalgaz Boru hattı ve Doğu Akdeniz Boru Hattı gibi projelerle jeopolitik riskleri en aza indiriyoruz.”