19.11.2008 - 13:00 | Son Güncellenme:
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), geçmiş yıllardaki bankacılık krizinin yol açtığı toplumsal, ekonomik ve ahlaki yıkıntının onarılması yolunda, üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirdiği, bundan sonra da yasaların kendisine tanıdığı yetki ve sınırlar çerçevesinde kamu alacağını en yüksek bedelle tahsil çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceği bildirdi.
TMSF’den Anadolu Ajansı’na yapılan açıklamada, 1990’lı yıllarda ortaya çıkan ve 2000’li yılların başlarında şiddetlenen batık bankalar sorununun kamuya yüklediği büyük maliyeti minimuma indirmek için özerk bir kurum olarak faaliyetlerini sürdüren TMSF’nin, çıkarılan yasalarla kendisine tanınan yetki ve sorumlulukları bugüne kadar tamamen tarafsız, objektif ve şeffaf bir biçimde yerine getirdiği belirtildi.
"Türk kamu yönetiminde özerk kurumların oluşturulmasına duyulan ihtiyaç, TMSF’nin de özerk olarak yapılandırılmasının altında yatan temel faktör olmuştur" ifadesine yer verilen açıklamada, TMSF’nin de, toplumun bu ihtiyacına en iyi şekilde cevap verdiği ve bugüne kadar sürdürdüğü çalışmalarla kamu yönetimi alanında bir başarı hikayesi gerçekleştirdiği kaydedildi.
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün içeriği ve sınırları Bankacılık Kanunu ile belirlenmiş olan kurumsal temsil ve yönetim görevini ifa çerçevesinde, kamuoyunun batık bankalar sorununa karşı duyarlılığını arttırmak amacıyla ve şeffaflık ilkesi gereği, TMSF’nin çalışmalarını zaman zaman kamuoyu ile paylaştığının bilindiği hatırlatıldı.
18 MİLYAR DOLAR TAHSİLAT
Açıklamada, şöyle denildi:
"TMSF, özerk bir kurum olarak yapılandırıldığı 2004 yılı başlarından bugüne kadar, batık bankalardan devraldığı varlıkları en yüksek değerlerle satmak ve alacak tahsiline ilişkin yetkilerini en etkin şekilde kullanmak suretiyle, 18 milyar dolar tahsilat sağlamış ve bu gelirleri başta Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere muhtelif kamu kurumlarına aktarmış bulunmaktadır.
Hiç kuşku yok ki, kısa sürede gerçekleştirilen bu yüksek performans, geçtiğimiz yıllarda yapılan yasal düzenlemeler ve izlenen etkin kurumsal stratejiyle sağlanmış bulunmaktadır.
TMSF, yönetim ve denetimlerini devraldığı batık bankalara ve hakim ortaklarına ait şirketleri ve varlıkları en etkin biçimde yöneterek değerlerini azami seviyelere çıkartmış ve uyguladığı şeffaf, objektif ve rekabetçi satış modeli ile yüksek tahsilat rakamlarına ulaşmayı başararak, hem ülkemizin finansman dengelerine büyük bir katkıda bulunmuş, hem de kamuoyunun takdirini kazanmıştır.
Diğer taraftan, bir kamu kurumu olarak TMSF, tabi olduğu yargısal ve idari denetimlerden bugüne kadar sorunsuz bir biçimde geçmiş bulunmaktadır.
Geçmiş yıllardaki bankacılık krizinin yol açtığı toplumsal, ekonomik ve ahlaki yıkıntının onarılması yolunda üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getiren Kurumumuz, bundan sonra da yasaların kendisine tanıdığı yetki ve sınırlar çerçevesinde kamu alacağını en yüksek bedelle tahsil çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir."