29.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Duygu Erdoğan / Gıda fiyatlarına mercek - 3
Her üretici gıdadaki yüksek fiyatlar karşısında ‘Birileri iyi para kazanıyor, bu kesin’ diyerek söze başlıyor. Semt marketleri ve zincir marketlerde görüş alışverişinde bulunduğumuz tüketiciler ise, uygun fiyatlı ürün için market market dolaştığını söylüyor.
Sanayiciler düşük kârlarla iş yaptıklarını anlatırken, birlik/kooperatifler ise ‘daha makul fiyatın’ mümkün olduğunu vurguluyor. Gelin, bugün birlikte market raflarını gezerken, önceki aylarda çektiğimiz ‘fotoğraflarla’ aradan geçen süreci karşılaştıralım.
2020’nin ikinci yarısından itibaren bugüne kadar süt ve süt ürünlerindeki fiyatların tüketicinin gündeminde olduğunu görüyoruz. Markasına göre markette 1 litre süt 4.45 liradan 7.45 liraya kadar değişen fiyatlara satılıyor. Yine geniş bir yelpazede en düşük kaliteden iyi kaliteye kadar beyaz peynir çeşitlerinde kilo bazında 50 liradan 95 liraya kadar farklı fiyatlar var. Tereyağında fiyat aralığı ise 80 - 110 lira.
‘Fırsat bildiler’
Geçen yıl süt üreticileri çiğ süt fiyatının artırılması için uğraşmış, sonuç olarak Ulusal Süt Konseyi’nce, 2021 Ocak - Nisan ayları için geçerli çiğ süt tavsiye satış fiyatı 2 lira 80 kuruş olarak belirlenmişti. Tarım ve Orman Bakanlığı ise aynı dönem için çiğ süt desteğini 30 kuruş olarak uygulayacağını açıklamıştı. Burada amaç, çiğ süt/yem paritesini dengede tutmaktı. Yani 1 litre sütle 1.3 kilogram yem alınabilmesi sağlamak için çalışıldı.
Aksi durumda yani 1 litre süte karşılık alınan yem miktarı düştükçe üretici kaybederken, üretim zora giriyor. Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin, “Ancak üreticinin bu zammını fırsat bilip fiyat yükseltenler var. Her sektörde iyiyi kötüyü ayırmak lazım. Sanayici gibi kâr hesaplasak, tamamen zararda olduğumuzu görürüz” diye konuştu.
‘Eski fiyattan aldık’
Raftaki sorunlardan biri de fiyatlar aralarındaki uçurum. Bir markanın 4.45 liradan 1 litre süt sattığı yerde, başka marka 7 lira 45 kuruştan satıyor. Burada ‘marka’ algısının öne çıktığı belirtilirken, fiyatın ise daha makul olabileceği ifade ediliyor. Tevfik Keskin, “A firması tam yağlı sütü 4.95 liradan; B firması ise 8 liradan satıyor. Biz de ‘neden’ diye sorduk. Uygun fiyata satan firma, ‘eski fiyattan almıştık, o yüzden uygun’ dedi. Yeni fiyata geçince 1 lira zam yapacakmış. Buna rağmen B firmasının fiyat farkı yüzde 50. Demek ki işin içinde ne kadar kâr etmek istedikleri var” dedi.
Online’da fiyat artıyor
Basılı ve online fiyat verilerini araştırıp takip eden BrandZone verilerine göre; tereyağ fiyatı bu yıl ocak ayında yüzde 24 zamlandı. Margarinde yüzde 19’luk fiyat artışı oluştu. Litrelik ayçiçek yağında yüzde 47, zeytinyağında ise yüzde 27’lik zam oranı görüldü. E-ticaret platformlarındaki yağ kategorisindeki ürünlerin zam oranı ise yüzde 74’ü buldu.
Bir hesap yapalım...
Tevfik Keskin ile ufak bir de hesap yaptık. Ortalama oran ve maliyetlerle bu hesabı yapsak da yine de çok şey ifade ediyor. Buna göre iyi bir Ezine peyniri için 10-12 litre çiğ süt kullanılıyor. Yani 31-37 liraya bir kilo iyi ezine peyniri imal ediliyor. Tüm maliyetler eklendiğinde makul fiyat 50/55 lira görülürken, rafta 90 liraya kadar fiyatlarla satılıyor. Süt birliklerinin Trakya bölgesindeki marketlerde böyle bir peynir 45 liraya satılıyor. Markette satılan ortalama bir kilo beyaz peynir içinse 5-7 litre yani 15.5-21.5 liralık çiğ süt yeterli. Ancak raf fiyatları 45 liranın altını görmüyor.
Un piyasasını TMO dengeliyor
Pandemi döneminde tüm dünyadaki fiyat artışlarının özellikle etkilediği un ve unlu mamullerde, yeni bir artış dalgası olabilir. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından piyasaya sunulan uygun fiyatlı buğday piyasayı bir miktar dengede tutuyor. Türkşeker’in de fason un ürettirmesiyle şimdilik stabil bir pozisyon var. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, “50 kiloluk bir un çuvalı 160 lira bandındayken, 140 lira bandına çekildi. Şimdi ise 5-6 liralık yeni bir artış görülüyor. Bu nedenle perakende un satışında da artış görülecek” dedi.
Dünyanın önemli makarna üreticilerinden Türkiye’de 12 Mart’ta çektiğimiz fotoğrafta 3.15 lira olan markalı bir paket makarna, dün itibarıyla 3.45 liradan satılıyor. Bazı firmalarda ise fiyat artışı yok.
Piyasada ‘organik’ etkisi mi var?
Baştan söylemek lazım; gittiğiniz markette yumurtanın tanesi 80-85 kuruş aralığında ise piyasanın şartlarına göre normal. Özellikle yem başta olmak üzere artan maliyetler 2020’nin ikinci yarısında piyasayı bu noktaya taşıdı. Ancak ‘organik’, ‘gezen tavuk’ vs gibi ifadeler bulunan tanesi 1 lira ve 1 lira 20 kuruşu aşan yumurtalarda sertifikasını görmek isteyin. Sertifika varsa bu fiyat da normal. Ancak Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Başkanı İbrahim Afyon’un belirttiğine göre sertifikası olmadan bu özelliği kullanarak 1 liranın üzerinde fiyata yumurta satanlar yüzde 50 fazla kâr ediyor.
5-7 TL daha ucuz olabilir
Markette 5-7 lira daha ucuza satılabilecek ayçiçek yağında kârdan taviz verilmediği ifade ediliyor. Üreticiden direkt ayçiçek alan birliklere göre, kooperatiflerin verdiği yağ fiyatının üzerine kendi kârlarını koyarak satan perakendeciler kârı fazla tutuyor.
Bir zincir markette 5 litre teneke ayçiçek yağı fiyatı 74.90 lira. Ancak bunu satan kooperatif, bu yağ için 68-70 liralık satış fiyatının makul olduğunu değerlendiriyor. Bir diğer satış yöntemi ise; marketlerin kendi ürettirdiği ve birkaç lira daha düşük fiyatı olan ayçiçek yağını, bu markalı yağın yanına koyarak satışlarını artırmak istemesi olarak açıklanıyor.
Yıl içinde takip ettiğimiz fiyatlara göre, nisanda 16.90 olan markalı ayçiçek yağı, dün 22.50 liradan satılıyordu.
Zeytini iklim vurdu
2020’de zeytin üretici bölgelerde önemli bir kuraklık yaşadı. Bu hem verime, hem de zeytinlerin yağlanmasına olumsuz etki yaptı ve raflara yansıdı. Ağustosta bir markanın riviera çeşit 1 litre yağı 32.90 lira iken, şu anda 41.25 lira. Yine bir markanın sızma yağ litre fiyatı ağustosta 46.90 lira iken şu anda 62.90 lira. Geçen yılın ilk yarısında 23-26 lira arasında fiyatı olan 800 gramlık kutuda zeytin, şu anda 32.90 liraya satılıyor. Ayvalık’ın köklü zeytin üreticisi ailelerinden Sabuncugil’e mevcut fiyatları soruyoruz. Deniz Sabuncugil, anlatıyor:
“Çok kurak geçti, zeytin yağlanamadı. Az yağ aldık. Köklü bir firma olarak çok sık fiyat yükseltmeyi tercih etmeyiz. Normalde yılda bir kere fiyat güncellerdik, şimdi 6 ayda bir yapmak durumunda kaldık.”