SUV’da karşı atak peşinde

Türkiye’de üretilecek ilk SUV olan Toyota C-HR, Cenevre Otomobil Fuarı’nda dünyaya tanıtılırken, Hyundai Assan da benzer bir hamle yapmak üzere uygun zamanı kolluyor. Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, İzmit’te üretilecek üçüncü modelin kompakt bir SUV olması için görüşmelerin sürdüğünü, böylelikle fabrikanın kapasitesinin de 300 bin adedi aşacağını kaydetti.

Türkiye’ye inanıyoruz
Yaklaşık 1.5 milyar liralık yatırımla i10 ve i20 modellerinin üretimine başlayan, kendi ihracat ve üretim rekorlarını kıran Hyundai Assan, İzmit’teki tesisine bir de kompakt SUV eklemek için kolları sıvadı.
Ali Kibar, fabrikada yeniden kapasite artırımı için düğmeye bastıklarını belirterek, “Kapasitemiz 245 bin adede yükseldi. Ancak Koreliler ile görüşüyoruz. Kapasiteyi daha da artırmak istiyorlar. 2 ay içinde yatırım için kesin karar verilecek” dedi.
Kibar, bu kapasite artırımı için yaklaşık 150 milyon dolarlık ek bir yatırım söz konusu olduğunu belirtti. Söz konusu kapasite artışıyla birlikte üçüncü bir modelin devreye gireceğini kaydeden Kibar, “Hyundai, i20 ve i10’un başarısı sonrasında Türkiye’de 3. bir model daha üretmek istiyor. Bu modelin kompakt SUV olma ihtimali çok yüksek. Görüşmeler sürüyor ama ben önümüzdeki günlerde resmi açıklamanın yapılacağını düşünüyorum. Koreli Hyundai Türkiye’ye inanıyor” dedi.

Sahibinin adına özel versiyon
İtalyan otomobil üreticisi Pagani, sadece 20 adet üretmeyi planladığı “Huayra BC”yi tanıttı. “BC” eklemesi, tamamen firmanın sahibi Horacio Pagani’nin kararı. Kendi yakın arkadaşı ve Pagani Huayra’nın ilk müşterisi olan “Benny Caiola”nın kısaltılmışı. 789 beygirlik motora sahip olan ve 2.3 milyon euro’dan satılacak Huayra BC’nin 20’si de satılmış.

17’si şimdiden sipariş edildi
İtalyan lüks otomobil üreticisi Maserati’nin yeni üretim stratejisinin önemli adımını oluşturan lüks ve sportif SUV modeli Levante, Cenevre’de tanıtıldı. Son dönemdeki lüks SUV akımına karşı koyamayan ve talep düşüşü yaşayan Maserati, Levante modelini, Avrupa ile birlikte Türkiye’de de ilkbahar aylarında satışa sunacak. Hatta fuarda görücüye çıkmadan Türkiye’den 17 müşterisi çıkmış. Aracın tüm versiyonlarında, farklı sürüş modlarına göre elektronik olarak uyarlanabilen sertlik ve yükseklik ayarlı havalı süspansiyon, akıllı dört teker çekiş sistemi Q4, 8 kademeli otomatik şanzıman standart.

402 beygirlik süper elektrikli
Citroen’in bağımsız marka haline getirdiği DS’in elektrikli konsepti E-Tense, herkesin ilgisini çekebilecek, elektriklileri sevdirebilecek türden bir araç. Cenevre’de sergilenen E-Tense, bir yandan tasarımıyla 1955 modeli DS modelinden esintiler taşırken, diğer yandan da gelecekteki DS modelleri hakkında ipuçları taşıyor. 402 beygirlik gücüyle hayran bırakan DS E-Tense, fabrika verilerine göre tamamen elektrikli olarak 359 km yol yapabiliyor.

Biraz abartmış olabilirler!
İngiliz “butik” otomobil üreticisi Arash, Cenevre’de “AF10” adını verdiği hibrit “hiper spor” otomobilini tanıttı. Toplamda 2080 beygir güce ulaşabilen ve 0’dan 100 km/s hıza 2.8 saniyede çıkan araç, söylendiğine göre 325 km/s hız yapabiliyor. 6.2 lt hacimli 900 beygirlik V8 benzinli motorun yanı sıra toplamda 1.180 beygir güce sahip 4 elektrikli motorla donatılan Arash AF10, farklı vites kutularıyla satın alınabiliyormuş. Zira elektrik motorlarının kendi iki kademeli vites kutuları mevcutmuş. “Uzay gemisi”ni andıran AF10’u satın almak için ekstralar dahil 1.7 milyon dolardan fazla ödemek gerekiyor...

Bu da hibrit sportif...
Lexus, Cenevre Fuarı’nda hibrit kervanına katılanlardan. Pek çok hibrit modeli bulunan lüks marka, hibrit teknolojiyi bu kez bir performans otomobilinde kullanmış. Önümüzdeki yıldan itibaren dünyada ve Türkiye’de satışa sunulması planlanan “LC 500h”, “Multi Stage Hybrid” sistemi denilen ve performans otomobilleri için özel olarak geliştirilmiş bir hibrit güç ünitesi kullanıyor. Bu sistem daha fazla güç ve tork, daha yüksek verimlilik ve daha fazla sürüş zevki vermek üzere geliştirilmiş. Dolayısıyla araçta güçlü bir elektrik motorunun yanı sıra 354 HP’lik 3.5 lt V6 benzinli motor yer alıyor. İlginç bir şekilde, “4 ileri” otomatik şanzımanı var. Arkadan itişli bu aracın göstergeleri, sınırlı sayıda üretilen LFA’dan alınma. Dışında da alüminyum kaput ve çamurluk, karbon fiber kapılar, alüminyum kaplamalar, alüminyum jantlar ve karbon fiber tavan gibi parçalar kullanılmış ki, hafif olsun.

‘DRONE’LU SÜPER LÜKS BİR ‘OYUNCAK’
Geçtiğimiz yıl Las Vegas’ta düzenlenen CES teknoloji fuarında ilk kez tanıtılan çılgın İsviçreli Rinspeed’in Etos konsepti, bu kez kendi evinde gösteriliyor. Rinspeed, bu otomobilin donanımları arasına, son dönemlerde hayli popüler hale gelen “büyük oyuncağı” bir drone (insansız uzaktan kumandalı hava aracı) eklemiş. Otomobilin arka kısmına, bu aracın indirilebileceği bir “pist” bile koyan Rinspeed, Etos’u da “sürücüsüz gidebilecek” şekilde düşünmüş. Yani araç kendi kendisine giderken, yolcular sıkılmamak ve çevreyi keşfetmek, hatta o an çiçekçiden bir buket gül almak amacıyla bu drone’u kullanabilecek. Yani sırf araçta sıkılmasınlar diye!