24.06.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü - Otokolik
Neyse, biz işimize bakalım... Öncelikle C3 Aircross, elbette standart B-sınıfı C3 ile pek çok şey paylaşıyor. Ön tasarım detaylarından tutun da, iç mekandaki göstergelere kadar. Ancak fonksiyonel iç mekanı, daha yüksek sürüş pozisyonu, yerden yüksekliği ve daha geniş tutulmuş iç hacmiyle C3’ten ayrılan yerleri de var elbette Aircross’un... Özellikle de istenirse satın alınabilen rengarenk tavan çıtaları ve C-sütunu... Ciddi şekilde “şirinlik” katan bu renklilik, iç mekanda da sürdürülerek neredeyse kullanıcısının içini açıyor... Duyduğum kadarıyla 5 farklı kabin döşeme seçeneği ve 85 farklı gövde kombinasyonu mümkünmüş... Yani kişiselleştirme yapmak “çocuk oyuncağı” gibi bir şey...
Ferah iç mekan
İçeride bol cıvıltılı ve pratik bir mekan yaratan Citroen, C3 Aircross’a koyduğu farklı koltuk desenleriyle de kalp kazanıyor. Baş mesafesi benim gibi “iri”ler için de gayet yeterli olan C3 Aircross, açılabilen cam tavanla da bu ferahlığa katkıda bulunuyor. Aynı ferahlık durumu, arka koltuklardakiler için ayarlanan diz mesafesi için de geçerli. Nitekim sorunsuz oturmak gayet de mümkün arkada... Bagaj hacmi ise 410 ile 520 litre arasında değişen değerlere ulaşabiliyor.
Bununla birlikte C3 Aircross’un süspansiyonu, kimilerine göre çok yumuşak gelse de, bana göre küçük sınıf bir araç olduğunu unutturacak kadar konforlu bir sürüş hissi yaratıyor. Üstelik bu yumuşaklık, toprak yollarda filan “zıplama” ve “zıplatma” aşamalarına ulaşmıyor. Bir de “toprak yol” filan demişken, aracın 4x4 seçeneği olmadığını ancak isteğe bağlı satın alınabilen ve gerektiğinde ekstra çekiş sağlayan sistem de var. Bu da, aslında “abartı olmayan” hafif arazi koşullarının yanı sıra “Kum”, “Kar”, “ESP Kapalı” gibi seçeneklerle farklı yollarda da kullanılabiliyor.
İki farklı güçte 1.2 lt benzinli ve bir adet de 1.6 lt dizel motor seçeneği bulunan C3 Aircross’ta, otomatik vites seçeneği, 1.2 lt 110 HP’lik benzinli motor seçeneğiyle beraber kullanılıyor. Yaklaşık 108 bin TL’den başlayan fiyatlara satılan C3 Aircross, şehir içinde eğlenceli kullanılabilecek seçeneklerden biri... Şuraya bırakmış olayım, bir ara bakarsınız...
'ZEVKLİ BİR ARKADAŞ'
- Neyin nesidir kendileri?
C3 Aircross, Citroen’in ilk B sınıfı SUV modeli denilebilir. İlk kez çıktı, dolayısıyla “Efemmm aslında şöyleydi de, böyle oldu!” filan denilecek bir şeyi yok... Geçtiğimiz yılın sonlarında Türkiye pazarında satışa sunuldu. Yeni nesil “C3’ün yüksek versiyonu” gibi düşünmeyin, çok darılır vallahi!
- Neleri var?
Açılabilir panoramik cam tavanı, şirin desenlere ve dikişlere sahip koltuk seçenekleri, içte ve dışta çeşitli renk seçenekleri, tablet bilgisayarı anımsatan orta konsoldaki büyük ekran (hem multimedya fonksiyonu var hem de otomobile ait ayarları buradan yapabiliyorsunuz), çok fonksiyonlu direksiyon simidi, isteğe bağlı olarak satın alınabilen ve ekstra çekiş sağlayan “Grip Control”, bu sistemle birlikte sunulan Hill Assist Descent (Yokuş İniş Desteği), dış mekanda fazlaca aksesuar seçeneği, şirinlik, fonksiyonellik gibi bir dolu özellik işte... Ve tabii, burada isimlerini saymaya “üşendiğim” bir dolu konfor ve güvenlik donanımı...
- Hangi motor seçenekleri bulunuyor?
Az önce de söyledim aslında. Bir tane 82 HP’lik atmosferik ve bir de 110 HP turbo beslemeli olmak üzere iki adet üç silindirli benzinli motor seçeneğinin yanı sıra 100 HP’lik 1.6 lt dizel var. Bendeniz 110 HP ve 6 ileri EAT6 otomatik vitesli olanını kullandım. Kendisi gayet canlı, heyecanlı ve tutumlu. 100 km’de ortalama 6.7 lt tükettim ki, bazı zamanlar pek de “efendi” kullanmadığımı itiraf etmeliyim. Ettim de...
Editörün son sözü
Ne olduysa, bu yazıyı yazarken Sertap Erener’in “Rengarenk” şarkısı takıldı dilime... Muhtemelen C3 Aircross yüzündendir... Yani birkaç saate geçerrrrr... (Yazıyı okuduğunuzda geçmemiş olursa haber veririm!)