22.02.2021 - 17:15 | Son Güncellenme:
Katılım şirketlerinde yeni iş modellerinin geliştirilmesini ve katılım şirketlerinin faizsiz finansman yöntemlerinin çeşitlendirilmesini önemli gördüğünü belirten Erdoğan, "Bilindiği gibi burada bir adım çok çok önemli. Ekranları başında bizi izleyen milletime tekrar hatırlatıyorum. Çünkü CHP, bunlar faizcidir. Bu CHP, bunlar IMF'cidir. IMF'nin temsilcileriyle kapalı kapılar arkasında pazarlık yapanlar bunlardır." ifadelerini kullandı.
"95 MİLYAR DOLAR DÖVİZ REZERVİMİZ VAR"
Döviz rezervi tartışmalarıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bunlar sahtekar, 'Şu anda Merkez Bankasının döviz rezervi sıfırlandı. Hatta daha da ileri gittiler, sıfırın altına düştü.' diyorlar. Göreve geldiğimizde Merkez Bankasının 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı. Şimdi 95 milyar dolar döviz rezervimiz var. Ancak bir rakam daha söyleyeceğim. Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervi, 132 milyar dolara kadar çıktı. Ondan sonra bir düşüşle 95'e indik. Bu ne demektir? Biz yeniden 132'ye de çıkarız 200'e de çıkarız. Çünkü biz bu işi biliyoruz. Bizim akıl hocalarımız Batı değil. CHP'nin akıl hocaları orada, IMF. Bizim akıl hocalarımız kendi içimizde. Biz birbirimizle dayanışma halindeyiz ve kendi işimizi kendimiz görürüz. Bu adımları da böyle attık. Şu anda 95 milyar dolar döviz rezervimiz var' dedi.
SEFER ŞENER: MERKEZ BANKASI HİÇ BİR ÜLKEDE OLMADIĞI KADAR ŞEFFAF
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener: Sayın Cumhurbaşkanı da beyan etti. Baktığınızda bunlar şeffaf veriler aslında. Hakikaten Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası hiçbir ülkede olmadığı kadar verileri şeffaf paylaşıyor. Almanya'da, İtalya'da, Fransa'da, Amerika'da göremezsiniz, bulamazsınız. Piyasada çok da paylaşılan veriler değildir bunlar. Ama Merkez Bankası aylık çok şeffaf olarak bu verileri kendi sitesinde yayınlıyor. 1 hafta önce de bu verileri yayınladı. Orada gördük ki Merkez Bankası'nın bürüt rezervi 95 milyar küsür dolar. 95 milyar doların üzerinde. Bunun 53 milyar doları döviz ve diğer enstrümanlar şeklinde. Yaklaşık 41 milyar doları da altın şeklinde.
"SON 1 HAFTA ÖNCE YAYINLADI BU VERİLERİ"
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener ve Ekonomist Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer açıklamaları şöyle;
Şu an Merkez Bankası'nın rezervleri ne kadar? Nasıl açıklayabiliriz?
PROF. DR. SEFER ŞENER: Sayın Cumhurbaşkanı da beyan etti. Bunlar şeffaf veriler aslında baktığınızda. Hakikaten Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası hiç bir ülkenin olmadığı kadar verileri şeffaf bir şekilde paylaşıyor. Yani bu verilerin hiç birisini Almanya'da, İtalya'da, Fransa'da, Amerika'da göremezsiniz, bulamazsınız. Yani piyasada çok da paylaşılan veriler değildir aslında bunlar. Ama Merkez Bankası hakikaten çok şeffaf olarak, ayrık bazda, bütün bu verileri kendi sitesinden yayınlıyor aslında. Son 1 hafta önce de yayınladı bu verileri. Orada gördük ki brüt rezervi şu anda Merkez Bankası'nın 95 milyar küsür dolar. Yani 95 milyar doların üzerinde. Bunun 53 milyar doları döviz ve diğer argümanlar şeklinde. Yaklaşık 41 milyar doları da altın şeklinde. Yani Merkez Bankası'nda 95 milyar dolarlık brüt rezerv mevcut durumda. Bu rakam net. Bu rakam bakıldığında herkes tarafından görülebilecek bir rakam aslında.
Merkez Bankası neden döviz rezervi tutuyor ve bu kaynağı nerede kullanmayı planlıyor ya da kullanıyor?
PROF. DR. SEFER ŞENER: Döviz rezervi niye tutuyor Merkez Bankası. Tek ana nedeni var aslında baktığınızda. Kanunda da yer alıyor bu. Diyor ki; 'Merkez Bankası gerek yurt dışından gelebilecek sıkıntılar konusunda, gerekse yurt içinde ekonomiyle ilgili riskler konusunda müdahalede bulunmak için döviz tutuyor.'
Yani ekonomiyle ilgili olağanüstü gelişmeler olacağı zaman Merkez Bankası kasasında tuttuğu bu dövizlerle piyasaya müdahalede bulunuyor. Müdahale etmek için bulunduruyor. Sadece piyasaya müdahale etmek için bulundurmuyor. Talepleri de karşılamak için. Mesela; bizdeki işletmeler geçen yıl 21 milyar dolarlık özel sektör yurt dışına borç ödedi. Yani her hangi bir şekilde özel sektörün borcu bunlar. Yani a şirketinin, b şirketinin, a finans kurumunun, b finans kurumunun borçları. Özel şirket bu borcu ödeyeceği zaman piyasadan talepte bulunuyor. Yani, örneğin benim şirket olarak 1 milyon dolar borcum varsa yurt dışına doğal olarak piyasadan dolar talep ediyorum. Peki bunu kim karşılıyor? İşte Merkez Bankası elindeki kaynaklarla karşılıyor bunu. Yoksa piyasaya kim bu doları sürecek. Kim bu doları piyasa temin edecek.
Sadece geçen yıl 21 milyar dolarlık özel sektörün talebi karşılandı bu şekilde. Hem piyasaya güvence sağlıyor, sadece güvenceyle de yetinmiyor. Piyasayla aynı zamanda fiili olarak da bu rezervleri veriyor. Siz doları talep ettiğinizde bunun karşılığı Merkez Bankası tarafından karşılanıyor.
Sadece o da değil. Sayın Cumhurbaşkanı beyan etti. Ödemeler bilançosuyla ilgili... Bakın geçen yıl 41 milyar dolarlık bir para verdi Merkez Bankası ödemeler bilançosu açıklarını kapatmak için. Yani siz, ben bütün şirketler yurt dışından ithalatta bulunuyoruz. Bunun karşılığında içeride üretim yapıp ihracatta bulunuyoruz. Bunun bir açık kısmı var. Yani aldığımız ürünler daha fazla, sattığımız ürünler daha az. O zaman peki bu açık nereden karşılanacak? İşte bu ödemeler bilançosundaki açık Merkez Bankası'nın rezervlerinin aracılığıyla karşılanıyor. Yani Merkez Bankası sadece piyasaya para vermiyor. Aynı zamanda ödemeler bilançosu açığının kısmını da telafi etmiş oluyor.
"MÜMKÜN DEĞİL"
Merkez Bankası'nın kaynakları net ve şeffaf bir şekilde açık ve ortada. Nereye kullanıldığı hukuk çerçevesinde. Merkez Bankası kanun çerçevesinde ortaya konulmuş durumda. Yani bu paranın buharlaşması ya da uçup gitmesi bir yerlere transferi bunlar mümkün değil kamu sistemi içerisinde. Devlet sistemi içerisinde bunu yapabilmek hiç kimsenin kudretinde değil. Dolayısıyla bu paralar normal rutin olarak diğer ülkelerde nasıl kullanılıyorsa, ABD'de nasıl kullanılıyorsa, Almanya'da nasıl kullanılıyorsa Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından da o şekilde kullanılıyor.
Bakın pandemi dolayısıyla çok büyük paketler açıklandı dünyada. Şimdi ABD bunu kullanırken kendi dolar basıp kullanıyor. Peki biz nereden kullanacağız. Biz de işte Merkez Bankası'ndaki bulundurulan rezervlerden. Sadece şöyle bir örnek vereyim... Şu anda sizin benim Türkiye'deki döviz mevduatları 236 milyar dolar. Peki insanlar bu dövizleri nereden alıp bankalara yatırdı? İşte Merkez Bankası kaynaklarından alındı. Sadece bunu bile düşündüğümüzde 236 milyar doların şu anda Türkiye'deki bankalarda fiili olarak mevduatta tutulduğunu düşündüğümüzde bu paraların nereye gittiği açık o zaman. Yani Merkez Bankası sizin, bizim, şirketlerin talebini karşılıyor. Bu paranın buharlaşması söz konusu değil. Sadece Merkez Bankası kasasındaki para belki bugün falanca kişinin mevduat hesabında belki şirketin mevzuat hesabında.
DOÇ. DR. MEVLÜT TATLIYER: Ne yazık ki ben bu tartışmaları üzüntüyle takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Bu kadar seviyesiz tartışma ortamını bu ülke hak etmiyor. Sebebi şu... Merkez Bankası'nın rezervleri var. Evet... Merkez Bankası hocamın da ifade ettiği gibi bu rezervleri kullanacak bir şekilde. Bu rezervler kullanılmak için var. Biz de 2020 yılında çok ciddi pandemi yılı içerisindeydik. Şu anda da hala içerisindeyiz. Türkiye'nin altın ithalatı geçen yıl ciddi şekilde arttı. Türkiye'nin turizm gelirleri ciddi şekilde geriledi. Türkiye'nin ihracat gelirleri ciddi şekilde geriledi. Tam da bu yılda biz Merkez Bankası'nın rezervleriyle ekonomi ve finansal sistemi desteklemesini ve rezervlerinden para harcamasını zaten bekleriz.
Burada şu konuşulabilir... Merkez Bankası'nın uyguladığı rezerv politikası, Merkez Bankası'nın uyguladığı para politikası, Merkez Bankası finansal istikrarlar hangi enstrümanlar gerçekleştirmeye çalışıyor. Bütün bu uygulanan politikalarda biz Merkez Bankası'nın uyguladığı para politikasını şöyle doğru, böyle yanlış, bunu doğru yaptı, şunu yanlış yaptı diye eleştirebiliriz. Muhalefet bunları da yapabilir. Fakat harcanan rezervler üzerinden bunlar buharlaştı, kayboldu gibi ifadeler olabilecek en seviyesiz ifadeler ve para politikası açısından bir iktisatçı olarak söylüyorum üzerine yorum bile yapılamayacak ve ve yüzeysellikte ifadeler olduğunu net bir şekilde ifade etmek isterim.
Bakınız şunu söyleyebilirsiniz. Baktığımızda geçen yıl içerisinde Biz biliyoruz para politikası faiz oranı uzun müddetler boyunca oldukça düşük yüzeylerdeydi. Ağırlıklı ortalama fonlama faiziyle politika faizi oranı arasında önemli bir makas açıklığı oluşmuştu özellikle yaz aylarında. Biz biliyoruz Ağustos ayında ciddi bir kur krizi yaşadık. Bütün bu ayrıntılarda Merkez Bankası şunu doğru yaptı, bunu yanlış yaptı diyebilirsiniz. Merkez Bankası rezervlerini şurada fazla harcadı, burada az harcadı diyebilirsiniz. Merkez Bankası finansal istikrarı şu kadar daha iyi sağlayabilirdi, bu kadar daha iyi sağlayamayabilirdi de diyebilirsiniz. Bunların hepsini söyleyebilirsiniz. Fakat Merkez Bankası zor zamanlarda kullanmak zorunda olduğu rezervleri harcadı diye ve buradaki harcamayı da 'buharlaştı, çalındı' diye ima ile ortaya süremezsiniz. Bu komik olur, bu anlamsız olur. Bu gerçekten tamamen saçma bir şey olur. İktisatçı olarak bunu çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum.