22.06.2018 - 09:53 | Son Güncellenme:
AA
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Seçim çalışmalarındaki son durumu değerlendiren Arslan, muhalefet adaylarının proje ortaya koyamadığını söyledi. Arslan, sahaların artık daha anlaşılır hale geldiğine işaret ederek, "Sahalar, 'Beklentilerimizi yerine getirecek birisi varsa, bu Erdoğan'dır' diyor. Vatandaştan oy istiyorlar, 'Hayır, ben Tayyip'ten vazgeçmem.' diyor. Sahada vatandaş bizim saatlerce anlatamadığımızı bir dakikada özetliyor. 'Hayır, ben Tayyip'in kanatlarını budayarak sahaya süremem, Meclise birlikte gidecekler, milletvekilleriyle beraber gidecekler.' diyor. Gün geçtikte bu anlamda vatandaşın kafası daha net. Eminim ki ilk turda Cumhurbaşkanlığı kesin bitecek, Meclis aritmetiği vatandaşın takdiri ile oluşacak. Cumhurbaşkanımızı Meclis aritmetiğinde yalnız bırakmayacaklarını sahadan gözlemliyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağının, dün İstanbul Yeni Havalimanı'na indiğini, bunun tarihi bir an olduğunu aktararak, bu havalimanının hem Türkiye hem de dünya için farklı anlamlar taşıdığını bildirdi.
Türkiye'nin en büyük fabrikaları, sanayi devlerinden birinin Tüpraş olduğuna dikkati çeken Arslan, "Şu anda İstanbul Yeni Havalimanı'nda 35-36 bin kişi çalışıyor. Bittiğinde başlangıçta 100 bin kişi çalıştıracak, Tüpraş'ın 20 katı. 2023'e geldiğimizde diğer fazlar devreye girdiğinde 225 bin kişi çalışacak, Tüpraş'ın tam 45 katı. Dolaylı olarak etkilediği, hizmet aldığı kesimleri sayarsanız yaklaşık 1,5 milyon kişiye istihdam sağlayacak. Dünyanın niye 3. havalimanından rahatsız olduğunun en iyi göstergesi." diye konuştu.
"Türkiye için marka proje"
Dünya havacılığının ağırlık merkezinin Avrupa'nın batısından doğuya doğru kaydığına dikkati çeken Arslan, Çin ve Hindistan'ın gelişimine bağlı olarak artık dünya havacılığının ağırlık merkezinin Türkiye'nin bulunduğu nokta olduğunu söyledi. Arslan, bu durumun da havalimanının ne kadar isabetli bir kararla yapıldığını gösterdiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın 10 yıl önce yerini araştırıp, dünyaya hizmet edecek havalimanı yapılması talimatı ile başladık. İyi ki o gün başlamışız, bugün başlasak geç kalınmış olurdu. Başlangıçta 90 milyon, sonraki etaplarda 150 milyon, gerektiğinde 200 milyon yolcuya hizmet verecek. 2025 yılında Türkiye'de oluşacak yıllık gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 5'ine yakınını sadece bu havalimanı oluşturacak. Bu havalimanı bu anlamda çok anlamlı. Dünya havayolu şirketleri de gelip oradan dünyanın uzak yerlerine gidebilecek. Bunlar hava sahamızı kullandığı, uçakları indiği, yolcu geldiği ve yaptıkları alışverişle birer gelir sağlayacak ve ülke ekonomisine katkı olacak. Sadece istihdam anlamında değil, ekonomik olarak oluşturacağı katma değer de olacak. Muhteşem bir proje, prestij projesidir, Türkiye için bir marka projedir, aynı zamanda ülkenin hem istihdamına hem ekonomisine katkı verecek projedir."
Arslan, İstanbul Yeni Havalimanı'nın ardından Avrupa'nın çeşitli havalimanları için genişletme kararı alınmasını da değerlendirerek, şunları kaydetti:
"Dünya havacılığında bir sirkülasyon var ve insanlar bir yerlerden bir yere uçuyor. Birileri bu hizmeti veriyor. Yeni havalimanı bu büyüklüğüyle hizmete girince birileri bu hizmeti veremeyecek. Dünya havacılığının ağırlık merkeziyiz, avantajlı konumumuzla çerçevesinde insanlara hizmet sununca insanlar bizi tercih edecekler. İnsanlar bizi tercih edeceği için onlar bırakın büyütmeyi, küçülmek zorunda kalacaklar, ondan rahatsızlar. Dünyanın pek çok yerinde 10-12 yıldır süren, hala bitmeyen havalimanları var. İstanbul Yeni Havalimanı 4 yıl önce başlamıştı, 4,5 yılda yolcu taşır hale gelecek. Bu, birçok yeri rahatsız ediyor, birçok yerde bazı insanlara fatura çıkarabiliyor."