Ekonomi'Sera ‘akıllanmazsa’ afet kaçınılmaz olur'

'Sera ‘akıllanmazsa’ afet kaçınılmaz olur'

13.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Her dolu yağışı, yoğun yağmur, seralara büyük zarar veriyor. Üretim sekteye uğrarken, verim de düşüyor. Türkiye, tam otomasyonlu teknolojik seralara geçmek için çalışıyor

Sera ‘akıllanmazsa’ afet kaçınılmaz olur

Birkaç hafta önce Antalya’nın Kumluca ve Finike bölgelerini vuran dolu yağışı, ağırlıklı olarak narenciye bahçelerine ve örtü altı üretime zarar verdi. Özellikle narenciye üretimiyle tanınan Finikeli çiftçiler, bu yağışla birlikte dört yıldır üst üste büyük kayıpla karşı karşıya kaldı. Tüketici fiyatlarına sınırlı bir etkisi olması beklense de dolu yağışının üreticiye zararı oldukça fazla. Cam seralar tamamen zarar görürken, çiftçi yine kredi çekip yenilerini yapmaya, ardından yeni ürün ekmeye başlıyor. Plastik seralarda ise zarar daha sınırlı oldu. Uzmanlar, hızla modern seraya geçilmesi konusunda uyarıyor. Sektör temsilcileri, statik hesapları yapılan, kesintisiz üretime olanak veren teknolojik seralar için devlet katkıları ve Ziraat Bankası’nın sağladığı düşük faizli kredilere dikkat çekiyor. Türkiye tarımındaki önemli eksiklerden biri olarak görülen seraların modernleşmesi konusunda kamu tarafından teşvik programları yürütülüyor. 680 bin dönüm örtü altı üretimin sadece 10 bin dönümü teknolojik seraya geçmiş durumda.

Haberin Devamı

2023 sonuna kadar

Örtü altı üretimin teknolojik seralarla devam etmesi konusunda Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında da bir başlık ayrıldı. ‘Örtü altı üretim kapasitesini artıracak teknolojik ve verimli seraların kurulumu çalışmaları sürdürülüyor’ denilen programda; ekonomik dengelenme ile sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme kapsamında konunun önemine dikkat çekildi. Programda yer alan tamamlanma tarihi ise 2023 Aralık olarak belirtildi.

Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği (Sera-Bir) Başkanı Müslüm Yanmaz, teknolojik seraların doğa olaylarına karşı korunaklı olduğunu belirtirken, statik hesaplar, ısıtma, havalandırma gibi imkanlarla hayata geçirildiğini söyledi. Üreticiler tarafından geçimlik olarak ‘güzlük’ ve ‘baharlık’ olmak üzere iki defa ürün almak üzerine kurulan örtü altı üretimin sürekliliğinin önemine dikkat çeken Yanmaz,  şöyle konuştu:

Haberin Devamı

‘Alanlar birleşmeli’

“Dünyada tarımda öne çıkan ülkeler seralarını modernleştiriyor. Topraksız kültür seralarında yaptıkları üretim hem afetlere karşı risksiz, hem de verimli oluyor. Sera modernizasyonuyla ilgili tarım politikalarıyla üretici teşvik ediliyor.”

Teknolojik seraların plastik olanlarının metrekare fiyatı 45 euro'dan başlarken, cam seralarda ise metrekare fiyatı ortalama 80 euro'ya kadar çıkıyor. Yanmaz, maliyetlerin ısıtmada çok yüksek olduğunu belirterek, çiftçilerin kooperatifleşip tarlalarını birleştirmelerini önerdi. Yanmaz, “2-3 dönüme teknolojik serayı kurmak mümkün değil, çok maliyetli. 10-20 dönüm olarak birleştirip modern seralara geçilirse, verim katlanır, afet riski azaltılır” dedi.

Yerli üretimi yapıldı

Dolu önleme sistemi, Türkiye’de çeşitli bölgelerde kullanılıyor. Özellikle tarım alanlarında ve güneş enerjisi panelleri olan bölgelerde tercih ediliyor. Sistemin içinde var olan gaz tüpleri, bir akıllı sistem sayesinde patlama reaktörü aracılığıyla patlatılıyor. Bu patlama ürettiği özel ses dalgasını 12-14 kilometre yükseklikteki fırtına bulutlarına gönderiyor. Orada ses dalgalarının kuvvetiyle yağışın kristalleşmesini ve doluya dönüşmesini engelliyor. Yağış, su ya da sulu kar olarak yere düşüyor. Tek tüp, 800 dönüme kadar alanı koruyabiliyor. Sistem daha önce ithal edilirken Van İş Geliştirme Merkezi’nde (İŞGEM) İranlı bir girişimci olan Yadollah Nasrollahi bu üretimi yaparak patentini de aldı. Şimdi merkezini Ankara’ya taşıyan şirket, ilk ihracatını da Azerbaycan’a yaptı. Türkiye’de 30’a yakın makinelerinin kullanımda olduğunu anlatan Nasrollahi, sistemin otomatik olarak meteorolojiyle bağlantılı da çalışabildiğini söyledi.

Yarı yarıya kayıp var

Narenciye bahçelerinde ise ‘dolusavar’ olarak bilinen ‘dolu önleme makinesi’ konusunda finansal destek talebi var. Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu, mayısta yaşanan kuraklık ve ekimdeki dolu yağışıyla birlikte narenciye alanlarında yarı yarıya kayıp olduğunu anlatırken, “Finike’nin yıllık narenciye üretimi 200 bin ton. Bu yıl ancak 100 bin ton elde ederiz. Cam örtü seralar, doluyla birlikte hem toprağa karıştı, hem de altındaki her şeyi biçti. Artık örtü altında plastik sistemi öneriyoruz. Yerel yönetim ile ‘dolusavar’ projesini başlattık. Gerçekleştirebilirsek bölge için çok iyi olacak. Her yıl bahçelerimizde aynı zararı karşılamak için çektiğimiz kredileri ödeyemez hale geldik” diye konuştu.