25.06.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Servet Yıldırım - servet.yildirim@milliyet.com.tr / Almanya’nın bu turnuvaya ev sahipliği yaparken en büyük beklentisi “Avrupa Şampiyonu” olmak ama başka beklentileri de var çünkü bu işin ardında muazzam bir ekonomi bulunuyor. Maçların oynandığı şehirlerdeki turizm işletmeleri yurt içinden ve yurt dışından gelen milyonlarca kişiye hizmet veriyorlar. Yani turizm canlanıyor. Gelen turistler alışveriş yapıyor yani onların yaptığı harcamalar nedeniyle perakende sektörüne kan geliyor. Yiyorlar, içiyorlar yani yiyecek ve içecek sektörü hareketleniyor. Uçaklar ve otobüsler taraftarları taşıyor, yani ulaştırma ve havacılık sektörleri sebepleniyor. Bu kadar hareketin elbette ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasına da bir katkısı mutlaka oluyor.
Ancak ben yine de bu tür organizasyonlar nedeniyle ekonomilerde çok büyük dönüşümler beklenmemesi gerektiğini düşünenlerdenim. Spor organizasyonu için on binlerce kişi geliyor gelmesine ama organizasyonla ilgisi olmayan normal turistler ise bu dönemde ev sahibi ülkeden uzak durmayı tercih ediyorlar. Eğer ülke zaten bir turizm ülkesi ise Olimpiyatlar ya da şampiyonalar nette çok fazla bir fark yaratmıyor. Eğer Almanya gibi bir turizm destinasyonu değilse o zaman bir canlılık yaratabiliyor.
Öte yandan ev sahibi ülkelerin yaptıkları harcamalar başlangıçta öngörüleni aşarken, gelirler altında kalıyor.
Olimpiyat örneği...
Ne zaman böyle bir organizasyon yapılsa ve ne zaman bu organizasyona ev sahipliği yapılmasının faydaları konuşulsa akla hep Yunanistan örneği gelir. Yunanistan 2004 yılı olimpiyatlarına ev sahipliği yapmıştı. Bu olimpiyat için yollar, statlar, tesisler inşa edilmiş; büyük paralar harcanmıştı. Bu tesislerden bazıları olimpiyatlardan sonra hiç kullanılmamıştı. Bu harcamalar nedeniyle hükümetin bütçe açığı artmış, ülke ağır bir borç yükünün altına girmişti. Birçok ekonomiste göre Yunanistan ekonomisinin 2009 yılında krize girmesine nedenlerinden birisi de bu olimpiyat oyunlarıdır. Yunanistan yüzbinlerce kişiyi ağırladı, perakende sektöründe satışlar patladı, ulaştırma ve havacılık zirvesini yaşadı ama Yunan ekonomisi krize girmekten kurtulamadı. Aksine olimpiyat harcamaları Yunan ekonomisini krize daha da yakınlaştırdı.
Bence bu tür organizasyonların gerçek kazananı bilet ve yayın haklarını da satan organizasyon sahibi kuruluş yani UEFA oluyor. Toplam 2.7 milyon bilet satışı yapılacak olan 2024 Avrupa Şampiyonası nedeniyle UEFA’nın kasasına 1 milyar euro’nun üzerinde gelir girmesi bekleniyormuş. Bir de kesenin ağzını açan turnuvanın sponsorları var. Mesela Euro 2024 için Çinli şirketlerin ellerini ceplerine attıklarını ve büyük pazarlama bütçesi ayırdıklarını görüyoruz. Hisense, BYD, Vivo, AliExpress ve Alipay gibi Çin’in en büyük beş şirketi, turnuvanın resmi sponsorları arasında yer alıyor. Bu sponsorluklar da UEFA’nın kasasına gidiyor.
Konu bizi yakından ilgilendiriyor çünkü sekiz yıl sonra Avrupa Şampiyonası’na İtalya ile beraber biz de ev sahipliği yapacağız. Böylesi bir ev sahipliği çeşitli alanlarda büyük katkı yapacaktır ama yine de beklentilerimizi sınırlı tutmakta fayda var.