20.06.2017 - 08:08 | Son Güncellenme:
Sinop'un Gerze ilçesinde üç yıldır açılan tahta oyuncak kursları, hem ilçenin tanıtımına katkı sunuyor hem de kursiyerlere ekonomik gelir sağlıyor. Fakat yeterli atölye sayısının olmayışı hem satışı yavaşlatıyor hem de istihdamı düşürüyor. İlginç oyuncaklar yapılırken, aralarında Hacivat ve Karagöz de var.
Kurs öğreticisi ve ahşap oyuncak ustası Adnan Karagülle bu konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Ahşap ocak ustasıyım, Kültür Bakanlığı sanatçısıyım. Geleneksel ahşap oyuncak üretmekteyim. Yaklaşık 7-8 yıldır bu iş ile uğraşıyorum. Son 5 yıldır Gerze'de bir atölye de bu işi yapıyoruz. İŞKUR ve Gerze Belediyesi ile birlikte kurslar düzenliyoruz. Şu ana kadar yaklaşık 40 kişiye ulaştık ve bu kursiyerlerimizin çoğu bu işi öğrenmiş durumda. Şu anda bu işle burada sadece ben uğraşıyorum. Asıl amacımız burada bu gibi atölyelerin sayısını arttırmak. Çünkü bu geleneksel bir oyuncak, bizim kültür mirasımız. Gerze'de bu iş 4-5 atölyede yapılırsa Türkiye'ye pazarlanabilir. Bu işten Gerze ticari olarak para kazanabilir ve istidam sağlanabilir. Toptan satışımız yok çünkü elle yapıyoruz. Geleneksel olmasının niteliği de budur. Dolayısıyla arz ve talep ne kadar çok olsa da yeterli üretim yok. Biz de bu yüzden atölye sayımızı çoğaltmayı ve geliştirmeyi istiyoruz" dedi.
Yaptıkları bu işin aslında kültür hazinesi olduğuna dikkat çeken Karagülle, "İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün de bize destek olmasını istiyoruz. Satışını yaptığımız oyuncaklarla çocuklar motor becerisini geliştiriyor. Oyuncağı istediği gibi boyayabiliyor, kabiliyeti gelişiyor, hayal gücü gelişiyor, renk bilgisi oluyor, fırçayı ve kalemi tutmayı öğreniyor. Bunları refleksle yapıyor ve bu oyuncağı değerli hale getiriyor" diye konuştu.
"GERZE'NİN AHŞAP OYUNCAKLA TANINMASINI İSTİYORUZ"
Düşünebildiği her şeyin oyuncağını yapabildiğini anlatan Adnan Karagülle, "50 ye yakın farklı çeşitlerde ürettiğimiz oyuncaklarımız var. Burada somut olarak bu işi yapıyoruz. Bizim genel olarak amacımız ev hanımlarını istihdam etmek. Bir diğer amacımız da Türkiye'de bu işi komple yapan hiçbir yer yok şu anda. Sinop'ta tekne yapımı var ve bu şuan tüm Türkiye'ye mal olmuş durumda. İşte biz de Gerze'nin ahşap oyuncakçılığı açısından bu şekilde tanınırlığını istiyoruz. Bunun için birçok atölyemizin halihazırda olması lazım. Burayı ahşap oyuncak üretilen merkez haline getirmek asıl hedefimiz" şeklinde konuştu.
ÇİVİLER BİLE AHŞAP, HER ŞEY DOĞAL
Atölyede çalışan kursiyer Semra Sazar ise, "Biz burada tahta oyuncak yapıyoruz. Ahşaptan başka hiçbir materyal kullanmıyoruz. Oyuncak da kullandığımız çivilerimiz bile tahtadandır. Beşikten tuttun arabalar, ranzalar, aslında oyuncağa dair yani çocuğa dair ne varsa burada onu yapıyoruz. Ben 2 aydır buradayım, kursiyerim. Yaptığımız bu oyuncakları burada satmaya çalışıyoruz. Şu an ürünlerimizi biriktirme aşamasındayız. Eşe dosta hediye olarak veriyoruz, isteyenler olursa tabii ki satıyoruz. Yaptığımız oyuncaklar da çocuğa zarar verecek hiçbir şey yok. Tahtalarımız da boya yok, vernik yok her şey doğadan. Biliyorsunuz şimdi ki oyuncaklar pilli yahut elektrikli, biz oyuncaklar da sesi de kendimiz çıkarıyoruz. Canlandırma tamamen çocuğa ait oluyor" açıklamasında bulundu.
HARRANLI KADINLAR, EKOLOJİK OYUNCAK ÜRETİYOR
Harran Kaymakamlığı bünyesinde Aile Destek Merkezi'nde, açılan kursa katılan kadınlar, ahşabı işleyerek bebek ve zeka geliştirici oyuncaklar üretiyor. Kursla birlikte meslek öğrenen kadınlar, ürettikleri 50 çeşit ekolojik oyuncağı, sosyal medya hesaplarından satarak aile bütçelerine de katkı sağlıyor.
Harran Kaymakamı Temel Ayça, kadınların meslek sahibi olmalarını sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Kaymakam Ayça, dünyada geniş bir pazara sahip olan ekolojik oyuncak sektörünün Türkiye'de yeni yeni geliştiğini kaydederek, "Burada üretilen oyuncaklar, sağlığa zarar veren oyuncaklar değildir.
Piyasada Çin malı ürünler çocuklarımıza zarar veriyor. Biz hem sağlığı düşündük, hem de güzel oyuncaklar üretelim dedik. Bu oyuncaklara bir de yapbozları ekledik. Bu oyuncakların hem çocuklara, hem de yetişkinler oldukça faydası vardır. Ahşabın insan üzerinde rahatlatıcı bir etkisi vardır. Özellikle yapbozlar stres atmaya birebirdir. Yine Harran'da yaşayan Suriyeli kadınları topluma entegre etmek istiyoruz. Burada da bunun bir örneğini görebiliyorsunuz. Gün içerisinde Harranlı kadınlar ile Suriyeli kadınlar beraber oturup sohbet ediyorlar, beraber çalışıyorlar. Bu sayede Suriyeli misafirlerimizde topluma daha iyi entegre olmaya çalışıyorlar. İnşallah burada kadınların ürettiği ürünler Türkiye'nin değişik yerlerine ulaşacaklar. Hem buradaki kadınlar para kazanacaklar, hem de ülkemizin bu oyuncak sektöründeki eksikliği giderilmiş olacak" dedi.
Ülkesindeki savaş nedeniyle Türkiye'ye sığındıklarını ifade eden 25 yaşındaki Suriyeli kursiyer Duan El Hüseyin ise, "Biz Suriye’deki savaştan kaçarak Harran’daki konteyner kentte yerleştik. Eşim Suriye’de tutuklu olduğu için ben çocuğumla birlikte kampta yaşıyorum. Kaymakamlığın kurduğu bu atölyede ahşap kursuna katılıyorum. Buradan bir yandan çalışarak savaş psikolojisinden kurtuluyoruz, bir yandan da para kazanıyoruz" diye konuştu.
“KIRIKKALELİLER AHŞAP KONUSUNDA DUYARLI”
Günümüzde üretilen bazı oyuncaklarda sağlığa zararlı bileşenlerin olduğu haberleri üzerine ahşap oyuncak yapma fikrine yönelen Kırıkkaleli Fatma Yüce, oyuncaklarını talep üzerine üretiyor. Ürettiği oyuncakları sergileme şansını ise yalnızca Ramazan ayında Kırıkkale’de kurulan Ramazan Sokağı’nda bulan Yüce, aynı zamanda bu oyuncaklarla tarihi bir kültür olan ahşap oyuncak kültürünü de yaşatıyor. 90’lı yıllara kadar Türkiye’de çocukların sevgilisi olan ahşap oyuncaklar, Fatma Yüce’nin sayesinde Kırıkkaleli çocukların beğenisine tekrar sunuluyor. Yüce, ürettiği oyuncakları ekolojik olarak adlandırıyor.
Kırıkkalelilerin ahşap oyuncak konusunda duyarlı olduğunu belirten Fatma Yüce, “İlk önceleri benim için hobi idi bu iş. İlk stant açtığımda da bu işi hobi olarak görüyordum ama Kırıkkaleliler sağ olsunlar beni artık işim olarak gördüğüm bu mesleğe yönlendirdiler. Üç senedir bu standı açıyorum, vatandaşlar her sene stanttaki gelişmeleri bile takip ediyor. Şu oyuncak geçen sene yoktu gibi yorumlar almam hoşuma gidiyor. Ben de her geçen sene yeni şeyler katıyorum. İlk başladığımda üç çeşidim vardı, şimdi 22 çeşit ahşap malzeme ile buradayım. Makinelerden yardım alarak da tasarladığım malzemeleri daha hızlı üretebiliyorum. Fakat kesinlikle yabancı madde kullanmıyorum, vernik ve boya kullanmamaya çalışıyorum. Buradaki oyuncakların çoğunda boya ve vernik yoktur. Eğer kullanacaksam da doğal olanları tercih ediyorum, ürettiğim oyuncaklarla oynayacak ufak çocukların oyuncakları ağzına götürmesinden aileler çekinmemelidir. Bu konuda çok titizim, kullandığım malzemeyi en ince ayrıntısına kadar inceliyorum” dedi.