19.07.2022 - 11:11 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr/Özel
Petrol fiyatlarında yaşanan dalgalı seyir Türkiye'deki akaryakıt fiyatlarını yakından etkiliyor. Adana'da bulunan petrol rezervi ve akaryakıt fiyatlarında yaşanan düşüşle ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener, yeni indirimlerin gelip gelmeyeceği konusunda da önemli mesajlar verdi. Şener milliyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
AKARYAKIT FİYATLARINDA DÜŞÜŞ SÜRER Mİ?
"Fiyatlarda düşüşün devam etmesi için öncelikle ham petrol fiyatlarının 100 doların altına çekilmesi gerekiyor. Gerek OPEC gerekse Suudi Arabistan ve Venezuela gibi önde gelen petrol üreticileri küresel ölçekte ABD ve diğer gelişmiş ekonomilerin talepleri doğrultusunda son dönemde petrol arzını artırmaya başladılar.
Petrol arzındaki bu artış devam ettiği sürece petrolün 100 dolar seviyelerinin altına gelme ihtimali bulunmaktadır. Diğer taraftan özellikle küresel çapta gelişmiş ekonomilerle ilgili resesyon beklentisi talebin azalacağı endişesi ile petrol fiyatlarını pandemi döneminde gelmiş olduğu 140 dolarlı seviyelerden 100 dolarlı seviyelere geriletmiştir.
‘100 DOLARIN ALTINA GERİLEYEBİLİR’
Merkez bankalarının faiz artışları devam ettiği sürece resesyon endişesi de artacağından petrol fiyatlarının kısa vadede 100 dolarlı seviyelerin altına gerileme ihtimali bulunmaktadır. Ancak unutmamak gerekir ki orta ve uzun vadede petrol fiyatlarıyla ilgili beklenti 2023 yılı başına doğru 100 dolar seviyesinin üzerindedir.
İŞTE PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞÜN SEBEPLERİ
Yani kısa vadede petrol fiyatlarında düşüşün etkisi tüm dünyada hissedileceği gibi orta ve uzun vadede de eğer beklenen resesyon gerçekleşmezse yukarı yönlü olacaktır. Ancak gerek Avrupa’nın gerekse ABD’nin enerji rezervlerinde ve tedarikinde çeşitlendirme arayışları nispi olarak petrol fiyatlarını geriletmektedir.
Hafta başında Avrupa Birliği’nin (AB) Azerbaycan’a gaz tedarikinde alternatif arayışları diğer tarafta Biden’ın Orta Doğu ve Venezuela petrolünü yeniden gündeme alması çeşitlendirme arayışının çabalarıdır. Bu çabalar arttığı sürece kısa vadede petrol fiyatlarında düşüş beklemek yerinde olacaktır.
Ancak unutmamak gerekir ki ekonomilerin normalleşmesiyle birlikte talep artacağından dolayı orta ve uzun vadede çok ciddi arz artırımlarına gidilmezse petrol fiyatlarının yukarı yönlü gideceğini söylemek mümkündür.
BENZİN VE MAZOT FİYATLARI NEDEN DÜŞÜYOR?
Doğal olarak ham petrol fiyatlarındaki değişim yurt içi fiyatlarını da etkilemektedir. Pandemi sonrasında 140 doları gören ham petrol fiyatları Türkiye’de mazot ve benzin fiyatlarının 30 TL’ye yaklaşmasına neden olmuştur. Ham petrolde şu an 100-105 dolarlı seviyelerin yeniden görülmesi nispi olarak Türkiye’deki mazot ve benzin fiyatlarının ucuzlamasına yol açmaktadır.
Eğer 100 doların altı kalıcı hale gelirse sayın Hazine Bakanı’nın söylediği gibi Türkiye’deki benzin ve mazot fiyatlarında da kalıcı olarak düşüş eğiliminin başlama ihtimali yüksektir. Buradaki ana nokta küresel çapta ham petrol fiyatlarının 100 doların altını görmesiyle alakalıdır.
ADANA’DA BULUNAN 1 MİLYAR DOLARLIK PETROL KEŞFİ
Son dönem içerisinde gerek Kadeniz’de 543 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin keşfedilmesi ve bu rezervlerin 2023 yılından itibaren çıkarılacak olması ve ilk etapta Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacının yüzde 10’unun karşılanacak olması, Adana ve Batman örneğinde olduğu gibi yeni bir takım petrol rezervlerinin de keşfediliyor olması gerek yeni yapılacak kontratlar açısından pazarlık gücünü artırmakta, gerekse de fiili kullanım suretiyle kısmi de olsa piyasayı rahatlatacak bir unsurdur.
Ancak şunu unutmamak lazım asıl kalıcı geri çekilme hem bu rezervlerin çeşitlendirilip artırılmasıyla hem de ham petrol ve doğal gaz fiyatlarının küresel çapta düşmesiyle gerçekleşecektir. Son 20 yıllık dönemde Türkiye özellikle enerjide tedarik çeşitlendirmesi yoluna gitmiş, yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji içerisindeki payını artırmaya çalışmıştır. Böylelikle sadece belli bir alana bağımlılığı asgari düzeyde getirmeye çalışmıştır.
Özellikle petrolde eldeki kaynaklar düşünüldüğünde Türkiye’ye çok ciddi bir ithalat maliyeti olan kalem oluşmaktadır. Son 5 aylık dönemde dahi 100 milyar doların üzerinde enerji için para yurt dışına aktarılmıştır. Bütün bunlar düşünüldüğünde enerji çeşitlendirmesi, yeni kaynakların bulunması ve bunların kullanıma açılması şüphesiz başta cari açık olmak üzere Türkiye’de enerji maliyetlerini aşağı çekebilecek bir unsurdur.
İlerleyen aşamalarda yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması Türkiye’nin rekabet gücünü de yukarı taşıyacak bir unsurdur."