11.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Servet Yıldırım
Biz onu gidiyor zannediyorduk... Meğerse o geliyormuş. Kastettiğim, son 150 yıla damgasını vuran petrol düzeni...
Üç ay önce varil başına 120 dolar civarında seyreden fiyatların 80’lere düşmesinden rahatsız olan petrol ihraç eden ülkeler örgütü OPEC, geçen hafta üye olmayan petrolcüleri de yanına alarak “agresif” bir adım attı.
Rusya’nın da içinde olduğu OPEC+ aslında bir kartel. Kartel olmanın gücünü kullanarak petrol üretimini günlük 2 milyon varil azaltma kararı aldı. Beklenenin ötesinde sertlikte bir karardı. Karar sonrası Brent petrolün fiyatı 93 doları gördü. Karardan sonra pek çok yorum yapıldı ama benim en fazla dikkatimi çeken Goldman Sachs’tan ekonomist Jeff Currie’nin OPEC toplantısı sonrası yaptığı “Petrol düzeni geri geldi” açıklamasıydı. Oysa son dönemdeki gelişmeler ve iklim konusunda artan farkındalık petrol devrinin sona ereceği beklentisini yaratmıştı. Daha birkaç ay önce yüzlerce bilim adamının katkısıyla hazırlanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporunda kömür ve petrol gibi fosil yakıtların insanlığı boğarak yok ettiğine dikkat çekiyordu.
Fiyat belirleme gücü
OPEC’in attığı son adım petrol bağımlısı olan küresel ekonomi için yeni bir uyarıdır. Petrol ve gaza olan aşırı bağımlılık sürdükçe ekonomiler petrol üreticilerinin elinde oyuncak olmaya devam edeceklerdir.
OPEC+ üyelerinin büyük bir çoğunluğu mevcut kotaların altında üretim yapıyorlar. Bu demektir ki, üretim OPEC’in öngördüğünün altında azalacak. Ama sonuçta üretim azalacak. Fiyatların yüksek kalması yönünde baskı artacak. Oysa küresel ekonominin resesyona girmek üzere olduğu bir dönemde bir süredir ekonomileri zorlayan fiyatların yumuşaması bekleniyordu. Bu yumuşama hem enflasyonun gerilemesi hem de ekonomilerin durgunluktan tekrar çıkabilmeleri için gerekliydi.
OPEC kararı sonrası fiyatlar tekrar yükseldi. OPEC yetkilileri enerji piyasasına istikrar ve güven getirdiklerini söylüyor. Enerji ithal eden ülkeler kızgın. Özellikle Suudi Arabistan’a tepki büyük. Herkes OPEC’in fiyat belirleme gücünden rahatsız.
Peki sürdürülebilir bir süreç mi bu?
Alınan kararla petrol ithalatçısı ekonomileri enflasyon, büyüme ve ödemeler dengesi kanallarından sarsacak önemli bir adım daha atılmış oldu. OPEC kararı iyi niyetli olmaktan uzak; küresel dengeleri ve ekonomileri zorlayan bir adımdır. Petrol ithal eden ülkeler fiyatların yumuşaması için petrol üretiminin artmasını istiyorlar ama bunun da çözüm olmadığı ortada. Yani OPEC bu kararı almamış olsaydı da çok fazla bir şey değişmeyebilirdi.
Halen dünyada hüküm süren enerji sisteminin sorunlu olduğu ve sürdürülebilir olmadığı aşikar. Mevcut sistem pahalı, güvenilir değil ve ulaşılması zor. Yapılması gereken yeni bir sisteme geçilmesi. Yeni sistem hem iklimi hem de ekonomileri destekleyecek bir yapıda olmalı. Kısacası petrol düzeni sona ermeli ve temiz enerji çağı başlamalı. Bunun için ise küresel irade, kararlılık ve pek tabii ki finansman gerekiyor.
Kritik bir mesele: Yatırım finansmanı
Net Sıfır İçin Glasgow Finansal İttifakı’nın başkanı Mark Carney’e göre iklim sorununun çözümü için, yani küresel ısınmanın 1.5 derece ile sınırlandırılması için 2030 yılına kadar temiz enerjiye, fosil yakıtlara yapılandan tam dört kat daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. Bu ise temiz enerjiye yatırımların mevcut hızının 3’e katlanmasını gerektiriyor.
Bu konu belki de küresel ekonominin önünde çözüm ve aksiyon bekleyen bir numaralı sorun ve bir numaralı önceliktir.
Glasgow’daki COP26 sonrası birçok ülke taahhütlerini arttırdılar ama hala küresel ısınmayı 1.5 °C ile sınırlandırabilmek için gereken indirimler ile mevcut durum arasında hala ciddi bir açık var. Bu açığın giderilmesi için yatırımlar hızlandırılmalı ve yatırımlarım önündeki finansman sorunu çözülmeli.
Orta ve uzun vade
Elektrikli araçlardan güneş panellerine kadar temiz enerji araç ve ekipmanlarına olan talebin canlanması için gereken sübvansiyonların ve vergisel adımların atılması kısa vadede kamu bütçelerine yük getirmekle birlikte orta ve uzun vadede ciddi dönüşleri olan aksiyonlardır. Atık yönetimi, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği gibi alanlar yeni finansman hedefi olmalıdır.
Son 5 yılda petrol ve gaz endüstrisi yılda ortalama 1.5 trilyon liralık ciro yapılmış. Bu kaynakların temiz enerjiye yönlendirilmesi küresel ekonomiyi petrol üreticilerinin esaretinden kurtaracak tek yoldur. Bu nedenle kritik olan şey mevcut aşamada temiz enerji finansman akışının kesilmemesi.