Paris’i, New York’u İstanbul’a getirdik, Zorlu’ya turist akacak

Uzun bayram tatilini fırsat bilen iş dünyası rotayı Ege kıyılarına kırınca Göcek’te tekneler üstündeki yaşam TÜSİAD toplantılarını aratmadı. Sabahları gözleme, ekmek, domates, köy peyniri, yoğurt, kek, salatalık satan zodyakların yaklaştığı tekneler arasında kahve, akşam yemeği davetleri bitmek bilmedi. Bir ekonomi yazarı için, karaya hiç çıkmadan tekneden tekneye geçerek Göcek’den çalışmak daha kolay diyebilirim. İstanbul’da röportaj için peşlerinden koşturduğumuz iş adamları hemen yanı başınızdaki teknede karşınıza çıkabiliyor zira. O işadamlarından birisi de Zorlu Center’ın yaratıcısı Ahmet Nazif Zorlu idi. TMSF’den satın alıp bir cennete dönüştürdüğü Zeytin Adası’nda olduğunu tahmin edip şansımı denedim.

Annesinin elini öperken
Ahmet Bey, Denizli’de annesinin elini öperken diğer eliyle benim telefonumu açmış. Röportaj isteğimi ilettiğimde, “Peki yarın öğlen gibi adada buluşalım” dedi. Hazır ikna etmişken vazgeçmesin diye hava raporu bilgimi göstermedim! Zira, tüm Türkiye’de havanın bozulduğu geçen perşembe, Göcek’te 20 knot şiddetinde rüzgar bekleniyordu.
Fırtına beklenenin de üstünde bir şiddetle geldi. Teknesinde misafir olduğum www.alisverismikrobu.com sitesinin sahibi Aslı Tümen, “Bence röportajını ertele, mümkün değil alamazlar seni bu havada” dedi.
Aralarında Numarine’in sahibi Ömer Malaz, İcon Menajerlik’in partnerlerinden Ayça Çinkitaş Kardeş, tasarımcı Bener Tanberk, Selma Türkeş, Sağlıklı Beslenme Uzmanı Alara Malaz’ın olduğu grubun beni röportajdan vazgeçmeye zorladığı anlarda Ahmet Bey de arayıp: “Deniz patlayacak, öyle görünüyor. Erteleyelim, başınıza birşey gelmesin” dedi. “Ahmet Bey herşey yolunda, yoldayız biz zaten, az kaldı varmamıza!” dedim. Aslı Tümen’i ve Aziz Kaptanı ısrarımla bezdirip, rüzgarı karşıladığımız Hamam koyundan çıktık.

Görüş mesafesi yarım mil
Domuz adası kuzey açıklarında yaklaşık 3 - 5 dalga şiddetinde görüş mesafesi, yarım mil ile Zeytin Adası’na vardık. Ahmet Bey o fırtınada iskelede bizi beklerken, rüzgarın şiddetinden defalarca manevra yapmamıza rağmen adaya bağlayamadık. Alargada travert (makina çalışır durumda iken olduğu yerde sayma) durumuna geçtik.
Ahmet Bey beni adaya götüren, dostluklarına hayran kaldığı (Oysa onları zor ikna etmiştim!) teknedeki arkadaşlarımı tek tek arayıp, adaya davet etti. Çift motorlu büyük zodyak gönderip bizi aldırdı. Ahmet Bey’in çok nadir kamuoyu karşısına çıkan eşi Zülal Hanım, yanan şömine, katmerli, zeytinyağlılar, gözlemeler ile karşıladı bizi. Zülal Hanım’ın evin personeline ancak yabancılarda gördüğüm şekilde arkadaşça davranması, yemekleri kendisinin servis etmesi ve fotoğraf çekimi yapılırken ruj dahi sürmeden, bizi karşıladığı kıyafetler ve yağmurda ıslanan saçlarıyla poz vermesi dikkatimden kaçmadı. Uzun zamandır bu kadar sade bir patron eşiyle karşılaşmamıştım... İşte, Zorlu’yla, epeyce zorlu geçen bir yolculuktan sonra gerçekleşen sohbetimiz:

Çift arasında burç krizi patlak verdi!
Şiddetli yağmurun kesildiği anlarda cep telefonumla yaptığımız fotoğraf çekiminde Zorlu ve eşi arasında burç krizi! patlak verdi. Başak burcu Ahmet Nazif Zorlu, annesinin kendisine pekmezin ocağa verildiği dönemde doğduğunu söylediğini bu nedenle aslında aslan burcu olduğunda ısrar edince, yay burcundan olan eşi Zülal Hanım, ‘Ama senin 15 Eylül’de doğduğunu kanıtlamıştık” diyerek tartışmaya son noktayı koydu...

‘TRAFİK YÜKÜNÜ ARTIRMAYIZ’
En son tatili ne zaman yaptınız?
Zorlu Center zor bir işti. Biz orada kamuoyuna bir söz verdik. İnşaat değil, yeşil alanıyla, sanatsal aktiviteleriyle bir gayrimenkul geliştirdik. Bir sürü dedikodu, mahkeme hepsiyle uğraştık. Bunları hak etmedik. Çünkü burayı İstanbul’a armağan ettik. Müthiş bir performans merkezi yaptık. Zorlu Grubu olarak 60. yılımızı kutluyoruz bu yıl. Türkiye’de ilkleri yaptım her zaman.
İstanbul’da son zamanlarda trafik bir kabus. Siz de çok yoğun bir akstasınız, trafik daha da artar mı Levent çevresinde?
Trafiğe olumsuz bir katkımız olmaz bizim. Hem Doğu, hem Batı tarafından bağlantı yollarını yaptık biliyorsunuz. 800 metre tünel yaptık. Metrobüse, metroya bağladık. Yürüyen bantlar, merdivenler koyduk.
Zorlu AVM’de çok lüks markalar var? Bu kadar alım gücü var mı?
Burayı yapmadan önce Hong-Kong’a gittim. Hong-Kong dediğiniz avuç içi kadar yer. Kast ettiğiniz lüks markalar yan yanaydı. Ufacık Hong-Kong’da aynı markadan 15 mağaza var. Biz istedik ki; kimse alışveriş için Paris, Londra, New York’a gitmesin.
Hepsini tüketicinin ayağına getirdik. Öyle bir yer yaptık ki, göreceksiniz İran, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Balkanlar’dan insanlar alışverişe gelecek.
Hatta iddiayla söylüyorum Hindistan’dan, Pakistan’dan gelecekler. Bayram üstü soft bir açılış yapalım istedik.

GERÇEK AÇILIŞ OCAKTA
Başbakan Erdoğan’ın Zorlu Center’ın adını Türkçe olarak değiştirmenizi istediği, bu nedenle açılışın geciktiği iddiaları vardı... Başka açılış olacak mı?
Bu söylediğiniz külliyen yalan. Asla böyle birşey olmadı, Başbakanımızdan böyle bir şey gelmedi. Milletin boş dedikodusu. Ben dedikodu yapmam, iş yaparım. Yarım yamalak açılış yapmak istemedim. Zorlu Center benim için beşi bir yerde değerinde. Kültür merkezi, alışveriş merkezi, otel, iş merkezi, rezidansı ile beş tesis.
Beşi bir yerdeyi aynı zamanda açmak istedim. Otelde gecikme oldu, performans merkezinde inşallah 23 Ekim’de deneme yapılacak tekrar. Küçük işleri kaldı. Bunlar bütünüyle bittiğinde gerçek açılışı yapacağız. İnşallah bu da yeni yılın ilk günlerinde olacak. Şöyle otelimiz, Apple ile beraber dört dörtlük bir açılış yapalım istiyoruz. Biz oraya bakın eataly’i getiriyoruz.
Zorlu’daki markaların mağazalarına gösterdiği özeni, Beymen Zorlu mağazasını gördünüz mü mesela, özellikle giriş katındaki aydınlatmasını (Tasarımcı Nahide Büyükkaymakçı yaptı). Yiyecek içecek alanlarımız da çok farklı.

‘Performans merkezi için Broadway’e gittim’
Zorlu yolculuğumuzu ortak bir anıya dönüştüren bu kareyi çekerken, grubumuzda bulunan Ayça Çinkitaş Kardeş, 80’li yılların ortasında babası Tolgahan’ın (Türkiye’yi dansla tanıştıran sanatçımız) Vestel otobüsüyle turneye çıktığını bir kez 53, bir kez de 46 gün boyunca Anadolu’yu gezip eğlenceler düzenlediğini söyledi.
Vestel’in vizyonundan çok etkilenen babasının açtığı Vestel bayisinin ise ürün satın alıp ödemeyi unutan! sanatçı dostları yüzünden battığını anlatınca Zorlu gülümsedi.
Grup olarak sanata her zaman destek olmaya çalıştıklarını anlatan Zorlu, “Broadway’e kaç kez gittim. Zorlu Center’da çok özel, 2 bin 500 kişilik bir performans merkezi yaptık. Merkezimizin bir yıllık etkinlik programı belli şu anda...İnşallah sizleri de çağıracağız” dedi.

‘CARİ AÇIĞA KATKI YAPIYORUZ’
Şimdi sırada ne var?
Vestel, ilk yerli tasarım akıllı telefonunu yılbaşında çıkarıyor. 60 kusur şirketimiz var. Dünyanın her yerinde iş yapıyoruz. Geçen yıl grup olarak 3 milyar dolar ihracat yaptık. Gayrimenkul hariç diğer işlerimizde tek başına 25 bin çalışanımız var.
15 gün önce Türkiye’nin en büyük jeotermal merkezini kurduk. Arkası gelecek. Yeraltı kaynakları Türkiye için çok önemli. Yeni yılın ilk günlerinde Manisa Gördes’deki nikel rafinerimizi açacağız. Kapalı sistem, çevreye duyarlı, dünyada sayılı bir nikel rafinerisi olacak. 300 milyon dolara mal olacak. 2014’de üretime geçecek.
İhracata yönelik olacak. 2020’li yıllarda 500 milyon dolar senelik döviz getirecek. Cari açığa katkı yapacak. Jeotermalizde cari açığa 150 milyon dolar katkı yapacak.

‘Tatil iyi gelmiyor, alıştığım bir stres düzeyi var!’
Ne yapacaksınız şimdi? Zorlu Center da bitiyor!
İyinin sonu yoktur. Bakın dışarıdaki mevsim çiçeklerini elimde diktim. Bu adaya niye bu kadar önem veriyorum biliyor musunuz? Bu sayede ülkemi tanıtıyorum. Yabancı çok dostumuz, iş bağlantılarımız oluyor. Hepsi buraya geldi. Göcek’e bayıldılar, adaya hayran kaldılar. Burası harabeydi, güzel yapmaya çalıştık. Yediğimiz bir lokma. İş adamı tatili bile business mantığıyla düşünür.
İnanın daha hiçbir bayramda yurtdışına gitmişliğim yoktur. Benim param olabilir ama bu şekilde harcamaya hakkım olmadığını düşünüyorum. Yabancı dostlarımı adaya davet ediyorum bunun yerine. Göcek’i tanıtmayı görev biliyorum.
Her yaz en az 8 - 10 yabancı dostumu davet ediyorum. Gidip buraları anlatıyorlar. ‘Türkiye böyle bir ülke’ diyorlar. Fransa TV5 kanalı geldi bir günümü çekti. ‘Türkiye’nin Paşası’ diye yayınladılar. İki kez yayınladılar adadaki çekimleri. Bakın, Raffles oteli getirdik Zorlu Center’a. Dünyanın en zengin insanları gelecek, Boğaz manzarasını, İstanbul’un ne olduğunu görecekler.
Evlatlarınızın çalışma performansından memnun musunuz?
Çok şükür, çok iyi yetiştiler. Daha çok tatil yapmamı istiyorlar. Ama bakın şu 10 günlük tatil ne zaman bitecek, iş ne zaman başlayacak diye hayıflanıyorum. Sıkılıyorum, alışmamışım. Alıştığım bir stres düzeyi var herhalde!Akşam 22.30-23.00 dediniz mi yatarım. Sabah 6’da kalkarım.

‘Ahmet Bey çok ketumdur’
Zülal Hanım Zorlu Center’da mı oturacaksınız artık?
Bu kış evet, inşallah oturacağız.
Eşinizin en çok kızdığınız huyu nedir acaba?
Başak burcu, çok titiz, çok mükemmeliyetçidir. Ama esas sinir olduğum huyu! Ahmet Bey çok ketumdur. Az konuşur, özellikle iş hayatıyla ilgili sıkıntıları biraz daha paylaşmasını isterdim. Ailesini hiç üzmek istemez, kendi içinde yaşar sıkıntıları.

‘Kızım Şule, Vestel’in de yönetiminde’
Kızınız Şule Zorlu, eataly’nin gelmesini çok istemiş. Çok seviyormuş bu restoranı...
İtalya’daki şubesini Şule gösterdi bana. O kadar beğendim ki, derhal projede tadilata gittim, eataly’e yer açtım. Sahibi geldi, manzarımıza bayıldı. Zorlu grubu olarak ülkede ilkleri yapmaya her zaman devam edeceğiz.
Şule Hanım yiyecek, içecek bölümüne mi bakıyor? Zorlu Center’da çocuklarınız arasında iş bölümü nasıl oldu?
Öyle bir bölüşüm yok. Hepsi herşeye bakıyor. Ayrım yok.
Şule Hanım ayrılmıştı holdingden ama.
Çok uzun zaman önce geri döndü. Kızım Şule, Vestel’in de yönetim kurulunda biliyorsunuz.