24.03.2021 - 13:36 | Son Güncellenme:
Pandeminin etkisiyle iş dünyasında yaşanan dönüşümün işlendiği zirve kapsamında gerçekleştirilen oturumların ardından ‘En Etkin 50 CMO’ya ödülleri takdim edildi.
Geçtiğimiz yıl tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle iş dünyasının hızlanan dönüşümüne öncülük eden üst düzey yöneticiler, Fortune Türkiye & DataExpert iş birliği ve BMI organizasyonuyla düzenlenen CMO Summit 2021’de RESHAPE teması ile bir araya geldi.
Zirveye, Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticileri ve CMO'larının yanı sıra, pazarlama sektöründen orta ve üst düzey yöneticiler, pazarlama alanındaki ürün/hizmet sağlayıcılarının üst düzey yöneticileri, pazarlama ve yönetim uzmanları, sektör duayenleri ve basın mensupları katıldı.
Fortune Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Şule Laleli’nin açılış konuşmasını yaptığı zirveye, Nestlé Türkiye Nescafé İş Birimi Genel Müdürü Hüseyin Necdet Kalkan, Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri CEO’su Alp Günvaran, Shell & Turcas CEO’su Emre Turanlı, Mey Diageo Genel Müdürü Levent Kömür, Simon-Kucher & Partners Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Mert Terzioğlu, Vestel Genel Müdürü Ergün Güler, Tat Gıda Genel Müdürü Oğuz Aldemir, Hayat Kimya Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın, Pegasus Havayolları Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk, Aras Kargo Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Billur Burkutoğlu, LC Waikiki Müşteri İçgörüleri ve Pazarlama İletişimi Genel Müdür Yardımcısı Nihal Gül gibi iş dünyasının önemli isimleri de konuşmacı olarak katıldı.
Zirvede “Dijitalleşme Odağında İş Modellerinin Değişimi”, “Yeni Dünya Düzeninde Ticari Yaratıcılık”, “Sınırları Olmayan Markalardan Pazar Deneyimleri” ve “Markalar ve Fayda İletişimi” başlıklı panellerin yanı sıra dikkat çekici sunumlar da gerçekleşti.
Mark Billige: Talep devrimi yaşanıyor
Simon Kucher & Partners CEO’su Mark Billige, konuşmasında pandeminin etkisiyle tüm dünyada bir talep devrimi yaşandığını belirtti. Billige, pandeminin geçtiğimiz 12 ayda yeni nesil bir devrim başlattığını vurgularken bu dönemde ortaya çıkan mega trendlerin başında büyük dijital göçler olduğunu söyledi. İnsanların pandeminin etkisiyle dijital dünyayla daha fazla bağlantılı hale geldiğini kaydeden Billige, bu dönemde toplum bilincinin de güçlendiğini ve sıfır karbon gibi konuların daha öncelikli hale geldiğini ifade etti.
Billige pandemi sürecinde şirketlerin öncelikle yanıtlamaları gereken 4 soru olduğunu belirtti. Bu soruların sırasıyla “Müşterilerim nereye yöneliyor?”, “Müşterilerim neden oraya gidiyor?”, “Ne kadar hızlı hareket ediyorlar?” ve “Müşterileri oraya ne kadar cesurca yönlendirebiliriz?” olduğunu söyledi.
Oluşan yeni düzende şirketler için en büyük gereksinimin ticari yaratıcılık olduğunun altını çizen Billige, “Pandemiden önce geçmiş, geleceğin tahmin etmemize yarıyordu. Bu durum pandemiyle birlikte tersine döndü” dedi. Billige, günümüz şartlarında dijitalleşmenin öncelikli strateji olduğunu vurgularken yeni dönemde başarılı olmak isteyen firmaların tekrarlayan gelir modelleri, esnek paketleme, dinamik fiyatlandırma ve hibrit satış kanalları geliştirmesi gerektiğini kaydetti.
Hüseyin Necdet Kalkan: Milyonların hayatına dokunuyoruz
Nestlé Türkiye Nescafé İş Birimi Genel Müdürü Hüseyin Necdet Kalkan yaptığı konuşmada, pandemi sürecinde her şeyin yeniden şekillendiğini, Nestlé ve Nescafé olarak bu odakla dünyada ve Türkiye’de pek çok projeye imza attıklarını belirtti.
Nescafé markasının doğuşunun da yeniden şekillendirmeye, var olan bir değeri kurtarmaya dayandığını vurgulayan Kalkan, 2010 yılında hem üreticiye hem de üretilene saygı esasıyla hareket ederek kahvenin gelecek nesillere de ulaşabilmesi için başlattıkları “Saygıyla Üretilir” projesi kapsamında bugüne kadar ziraat mühendisleriyle 1 milyonu aşkın çiftçiye eğitim verdiklerini belirtti. Kalkan, bu eğitim sayesinde destekledikleri çiftçilerin net kahve gelirlerinin yüzde 90 oranında artış gösterdiğini kaydetti. Kalkan buna ek olarak 2010-2020 yılları arasında 220 milyon yeni kahve fidesi dikmeyi hedeflediklerini, bu rakamın şu anda 235 milyon seviyesine ulaştığını söyledi.
Yarattıkları değer zinciriyle tam 1 milyon insana dokunduklarının altını çizen Kalkan, günümüzde her iki fincandan birinin sürdürülebilir kahve tarımından üretildiğini, hedeflerinin ise 10 yıldan kısa sürede içilen tüm Nescafé’lerin sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmesi olduğunu ifade etti.
Geleceği şekillendirirken bugünü de unutmadıklarını, sorumluluklarını global olduğu kadar yerel ölçekte de yerine getirdiklerini hatırlatan Kalkan, “Sonraki nesiller kadar bugünkü genç nesil de bizim için önemli, çünkü geleceği biçimlendirecek olanlar bugünün sağlıklı ve çalışkan gençleri” dedi. Gençleri daima Nescafé ailesinin bir parçası olarak gördüklerinin altını çizen Kalkan, gençlerin yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik çalışmalar da gerçekleştirdiklerini belirtti. Türkiye’de her yıl 1,5 milyon öğrencinin sadece maddi yetersizliklerden dolayı okuyamadığını vurgulayan Kalkan, buradan hareketle iki yıl önce Türk Eğitim Vakfı’yla birlikte başlattıkları program kapsamında maddi yetersizliklerden dolayı okula başlayamayan ya da eğitimlerini yarıda bırakan öğrencilerin maddi olarak yanlarında olduklarını söyledi. Gençlere yemek ve ulaşım bursunun yanı sıra mentorluk desteği de verdiklerini kaydeden Kalkan, gençlerin bu yıl pandeminin etkisiyle artan teknoloji gereksinimlerine katkıda bulunmak amacıyla da yine TEV’le birlikte uzaktan eğitimde eşit fırsat hareketini başlattıklarını söyledi.
Kalkan amaçlarının tüm nesillerin daha iyi bir dünyada eşit şartlarda yaşayabilmesi olduğunu belirtirken “Bunun için her alanda kendi iyileştirmelerimizi yapıyor, pozitif bir yeniden şekillendirme için küresel çapta tüm nesillere katkıda bulunmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Tarık Bayar: Yarının suyu için bugün çalışıyoruz
Zirvenin öğleden sonraki bölümünde açılış sunumunu gerçekleştiren RB Türkiye Hijyen Pazarlama Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Tarık Bayar, Finish markası olarak Türkiye’nin suyunu korumak için 3 yıldır gerçekleştirdikleri kampanyaları anlattı.
Türkiye’nin bulaşık makinesine sahip hane sayısı bazında dünyada birinci sırada olduğunu kaydeden Bayar, Türkiye’de her 100 evden 87’sinde bulaşık makinesi bulunduğunu söyledi. Bulaşık makinesinin zaman, enerji ve su tasarrufu sağlayan verimli bir alet olduğunun altını çizen Bayar, “Gelecek 10-15 yılda Türkiye’de su kıtlığı artacak. Hane içi su tüketimimiz toplam su tüketiminin yüzden 10’undan 16’ya çıkacak. Suyumuza sahip çıkmazsak 30 yıl içerisinde su kıtlığı çekeceğiz. Su tasarrufu ev içinde başlıyor” dedi.
Pandemi döneminde ev içi su tüketiminin yüzde 30’luk bir artış gösterdiğinin altını çizen Bayar, toplumda su tasarrufu bilincini oluşturabilmek için son 3 yılda 2 büyük kampanyayı hayata geçirdiklerini belirtti. İlk olarak 3 yıl önce Kars’ta kuruyan Kuyucuk Gölü’nü tekrar canlandırmak için düzenledikleri kampanyayı anlatan Bayar, hazırladıkları reklam filmiyle konuya kamuoyunun dikkatini çektiklerini belirtti. Daha sonra popüler bir televizyon dizisinde Kuyucuk Gölü’nü anlattıklarını ifade eden Bayar, topladıkları yardımlarla göle tekrar su getirdiklerini vurguladı.
Son olarak suyun hayatımızdaki önemini daha iyi anlatabilmek için Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’yla birlikte “Finish Su Endeksi”ni hayata geçirdiklerini söyleyen Bayar, “Bu kampanyaları gören ve evlerinde su tasarrufu yapmaya başlayan tüketicilerin aylık su tüketimleri 3 ton azaldı” diye konuştu.
Bayar, Türkiye’de su tasarrufu denince akla gelen ilk marka olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtirken konuşmasını “Hepimiz birer damlayız ama göller damlalardan oluşur” sözleriyle tamamladı.
Zirvenin ardından Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri, Google, Hayat Kimya, Mercedes-Benz, Microsoft, Nestlé, Paşabahçe, Reckitt Benckiser, Turkcell, Ülker, Vestel, Yapı Kredi gibi ulusal ve uluslararası şirketlerden “En Etkin 50 CMO”ya ödülleri takdim edildi.