21.05.2010 - 15:26 | Son Güncellenme:
Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, Türk bankacılık sisteminin, şu anda dünyadaki en sağlam bankacılık sistemi olduğunu ifade ederek, “Bana göre yabancılar Türkiye’yi bu konuda kıskanıyorlar. Bunun bu ölçüde bu kadar başarılı olarak yapılmasına inanamıyorlar ya da inanmak istemiyorlar” dedi.
Hüsnü Özyeğin, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Özyeğin Üniversitesi arasında “Eğitim, Araştırma ve Geliştirme İşbirliğine İlişkin Mutabakat Anlaşması”nın imzalandığı törende, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye’de bankacılık sektörüne bakıldığında sektörün örneğin İngiltere’den daha dağınık bir yapıya sahip olduğunu, Hollanda, İtalya, Fransa ve İngiltere’de ilk 3-4 bankanın toplam sistemin yüzde 70’lerini oluşturduğunu belirtti.
Daha dağınık bir yapının söz konusu olduğu Türkiye’de artık bankaların çok çeşitli kesimlere kredi vermelerinden dolayı çeşitli pazar segmentlerinde ne tür pazar payları olduğuna bakmak gerektiğini kaydeden Özyeğin, Türk bankacılık sektöründe belli pazarlarda payların yüzde 13-14 civarında olduğunu söyledi.
Türkiye’de sektörde yeniden bir konsolidasyon bekleyip beklemediği yönündeki bir soru üzerine de Özyeğin, şöyle konuştu:
“Avrupa’daki birçok banka hala hükümetlerin vesayeti altında. Birçok kere sermaye enjeksiyonu yapıldı. Aynı zamanda bu ülkelerdeki bankalar bonolar çıkardı. Bunlara devlet garantisi verildi. Yurt dışında yabancı bankalar içinde birtakım konsolidasyonlar olabilir. Bu, yabancı bankaların Türkiye’deki kollarını etkileyebilir. Ama Türkiye’de Türk bankaları, Türk sermayedarlar tarafından kontrol edilen bankaların içinde bir konsolidasyon beklemiyorum. Bunu zorunlu kılan bir faktör de görmüyorum ortada.”
Türk bankacılık sisteminin şu anda dünyadaki en sağlam bankacılık sistemi olduğunu ifade eden Özyeğin, “Benim bildiğim, dünyanın hiçbir ülkesinde bankaların sermaye yeterlilik rasyoları ortalama konsolide olarak yüzde 20 değil. Benim bildiğimim hiçbir ülkede konsolide olarak sermayelerinin üzerinden vergiden sonra yüzde 20 kazanmıyorlar. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) kurulmasının ne kadar iyi bir şey olduğunu daha iyi anlıyoruz. Bana göre yabancılar Türkiye’yi bu konuda kıskanıyorlar. Bunun bu ölçüde bu kadar başarılı olarak yapılmasına da inanamıyorlar ya da inanmak istemiyorlar” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin reytinginin hala çok düşük olduğuna dikkati çeken Özyeğin, bir ülkenin kredi değerliliğini, reytingini kuruluşların kağıt üstünde tayin ettiklerini, ancak asıl derecelendirmeyi piyasanın yaptığını söyledi.
Türkiye’de CDS’in ((Credit Default Swap) fiyatlamasının aldığı reytingden çok daha düşük fiyatlamada yapıldığına işaret eden Özyeğin, yine de bu reytinglerin yatırımlar açısından önemli olduğunu, belli ülkeler, belli kurumlar ve belli sosyal güvenlik kurumlarının bir ülkenin belli bir reytingi olmazsa o ülkeye yatırım yapmadığını, bir ülkede bir kurumun reytinginin ülke reytinginden daha yüksek olamadığını söyledi.
SPK Başkanı Vedat Akgiray da, dünya finans piyasalarında belirlenen yeni kurallara ilişkin bir soru üzerine, uluslararası işbirliğinin, harmoninin ve uyumun ne dozda hayata geçeceğini önümüzdeki dönemlerde göreceklerinin altını çizerek, “Bundan bağımsız kalamayız. Kalmak da akıllıca olmaz” dedi.
Akgiray, her ülkenin kendi özel koşulları bulunduğunu, dolayısıyla lokal koşulları da dikkate almak gerektiğini ve bunun aslında denge meselesi olduğunu vurguladı.