EkonomiÖnlem alınmadı, güven zafiyeti oldu

Önlem alınmadı, güven zafiyeti oldu

29.11.2008 - 00:38 | Son Güncellenme:

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, küresel kriz karşısında siyasi hesaplardan uzak, kararlı, hızlı ve tutarlı hareket etmek gerektiğini söyledi

Önlem alınmadı, güven zafiyeti oldu

Türk Girişim ve İş Dünyası Federasyonu (TÜRKONFED) ile İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği’nin birlikte düzenlediği 12’nci İş Dünyası Zirvesi’nde konuşan Arzuhan Doğan Yalçındağ şöyle dedi:
“Siyasi iradenin gerçekçi, zamanlı ve bütüncül bir yaklaşımla tespit ve çözümleri şekillendirmemesi piyasada güven zafiyeti yarattı. Türkiye, kriz tecrübelerini, dışa açılmış olmanın getirdiği imkânları ve elde ettiği kamu disiplini kültürünü kullanarak, bu krizi negatif büyüme hızlarına düşmeden atlatabilir. Ancak siyasi hesaplardan uzak, kararlı, hızlı ve tutarlı olmak şartıyla.”
TÜSİAD Başkanı şunları söyledi:

Haberin Devamı

‘OECD içinde sadece Türkiye önlem almadı’
“Küresel bir fırtınanın etkisi altındayız. Çıkış rotası hâlâ net olarak görünmeyen bu karmaşık durumun 2009’da da devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. İş dünyası olarak önümüzü görmek ihtiyacı içindeyiz.
Gelişmiş ekonomilerde, kriz başladıktan sonra sorunun boyutuyla ilgili gerçekçi ve net tespitlerin toplumla gecikmeden paylaşıldığı bir süreç yaşandı. Kısa zamanda toplumun farklı kesimleriyle istişare edilerek çözüm odaklı karar süreçleri hızla harekete geçirildi.
Türkiye’de ise küresel krizin yansımalarıyla ilgili olarak spekülatif değerlendirmelerle karşı karşıya kaldık. Siyasi iradenin gerçekçi, zamanlı ve bütüncül bir yaklaşımla tespit ve çözümleri şekillendirmemesi piyasada güven zafiyeti yarattı. 30 OECD ülkesinden 29’u krize çeşitli özel önlemler aldı, sadece Türkiye, hiçbir önlem almamış ülke olarak gözüküyor. Aynı tespit, Türkiye’nin içinde bulunduğu yükselen ekonomi grubu için de geçerli.”

Haberin Devamı

‘Tarım dışı işsizlik yüzde 15’i bulabilir’
“2008’in son çeyreğiyle 2009’un ilk iki çeyreğinde yapılan tahminler daralmaya işaret ediyor. Ülkemizin en önemli sorunu olan ekonominin istihdam yaratma gücü de hızla düşüyor. Önümüzdeki yılın ilk 6 ayında kaybedilen istihdam yaratılan istihdamdan daha fazla olacaktır. 2006 yılında tarım dışı sektörde 700 bin kişilik istihdam yaratılmışken 2008’in 3. çeyreğinde sadece 300 bin istihdam yaratılmış. Bu rakamın 2009’un ilk yarısında istihdam kayıplarına dönüşeceğini beklemek gerekir. Bu durumda da tarım dışı işsizlik oranı yüzde 15’i bulacaktır.
Yüksek işsizlik oranı tüketim harcamalarında daralmayı da beraberinde getirecektir. Bu tür daralmalarda en ciddi darbeye KOBİ’ler maruz kalmakta.”

Kamu bankalarına ‘siyasi dürtü’ uyarısı
“Bu hassas dönemde bankacılık sisteminin mali aracılık görevini sürdürmesi elzemdir. Bankaların ilk görevi kendilerine emanet edilmiş olan halkın tasarruflarını korumak ve onların kullanımında , doğru risk analizleriyle hareket ederek ekonomiyi kredilendirmektir. Gerekli likidite şartlarına kavuşmaları durumunda, mevduat güvencesinin artırılmasıyla birlikte bankalar ekonomiyi finanse etmenin ötesinde herhangi bir farklı davranış içerisine girmeyecektir.
Ancak gerekli risk analizlerini yapmadan ekonomiyi gelişi güzel finanse ederek, tarihe görev zararı kavramıyla geçen kamu bankalarının geçmişte nasıl siyasi dürtülerle hareket ettiklerini unutmayalım.
Banka sistemimizi, bugün güçlü kılan nedenlerden birinde şüphesiz bu görev zararlarının 2001 programı çerçevesinde uzun vadeli kamu kâğıtlarıyla ve en son kertede vergi gelirleriyle konsolide edilmiş olmasıdır.”

Haberin Devamı

TÜRKONFED’den 9 maddede kriz hasarını hafifletme bildirisi
1- IMF anlaşması hızla sonuçlandırılmalı. Bu hem politikalara güvenilirlik, hem de piyasalara fon imkânı sağlar.
2- Uzun vadeli enflasyon hedefinden sapmamak kaydıyla belli marjlar içinde, para politikasının esnetilme imkânları kullanılmalı.
3- Reel sektörün borçlarını ödeyemez hale düşürülmesi, finansal sektörün dengelerini olumsuz etkiler. Bu nedenle kredi mekanizması mutlaka çalıştırılmaya devam ettirilmeli. Bankalarda likiditeyi rahatlatacak ve zimmet gibi yasal sorunları giderecek önlemler alınmalı.
4- Eximbank ve diğer kamu bankalarının kaynakları artırılmalı.
5- KOBİ’lerin finansman kaynaklarına uygun bir maliyetten erişim imkanları artırılmalı. Kredi garanti fonu sistemi daha yetkin ve yaygın olarak kullandırılmalı. KOSGEB’in proje destekleri yeniden etkin bir şekilde kullanılabilir hale gelmeli.
6- Yurtiçi talebi canlandırmak üzere maliye politikası araçlarından yararlanılmalı. Başta altyapı, konut yatırımları, GAP yatırımları, istihdam yaratan yatırımlar, eğitim, özellikle mesleki eğitim yatırımları olmak üzere kamu yatırım harcamaları artırılarak ekonomi hızlandırılmalı.
7- Oranları düşürecek ve sistemi basitleştirecek bir vergi reformu bir an önce gerçekleştirilmeli. Doğrudan vergilerin yanı sıra, KDV ve ÖTV oranlarında da süresi belli indirimlere gidilmeli ve bu indirimler mutlaka kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına alma çabalarıyla birlikte yürütülmeli.
8- Krizden olumsuz etkilenen sektörler ve bölgeler için süresi, amaçları, araçları ve performans ölçütleri net olarak tanımlanmış bir program uygulamaya konulmalı. Yatırımların durmasını engelleyecek ve istihdamın en azından mevcut seviyesinin korunmasını sağlayacak, krize özel bir teşvik paketi devreye sokulmalı. Örneğin, istihdam üzerindeki yüklerin 6 ay süreyle ertelenmesi, reel sektöre rahatlama sağlayabilir ve istihdamın düşmesini engelleyebilir.
9- AB tam üyelik süreci mutlaka tekrar hız kazanmalı, reformlar sürdürülmeli.

Haberin Devamı

Seçim bahanesiyle istikrar gevşemesin’
TÜRKONFED Başkanı Celal Beysel de, hükümete seslendiği konuşmasında şunları söyledi:
“Lütfen, yerel seçimlerin yaklaşmasını bahane edip AB reformlarını ve ekonomik istikrarı gevşetmeyin. Lütfen seçim mesajı vermek adına hiçbir kesimi töhmet altında bırakmayın. Lütfen, tenkitleri bir tehdit değil, bir fırsat olarak görün. Siz her tenkit edenin iyi niyetinden şüphe etmeyin. Lütfen demokratikleşme adımlarını yavaşlatmayın. Kısa vade için uzun vadeyi heba etmeyin. Bu geminin son 4-5 yıldır iyi giden rotasını şaşırtmayalım.”