02.09.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Dünyanın en zengin 68. ismi ve İngiliz Chelsea futbol kulübünün sahibi Rus işadamı Roman Abramoviç’in, Rus oligark Boris Berezovski ile mücadelesi sonuçlanırken, oligarkların imparatorluklarını nasıl yürüttüğüne ilişkin sırlar da ortaya çıktı. Londra’da görülen ve Berezovski’nin 5.6 milyar dolarlık tazminat istemiyle açılan dava, bir yıl sonra Abramoviç lehine sonuçlanırken, Yargıç Elizabeth Gloster, sonucu “somut kanıt eksikliği“ne bağlamıştı. Davanın sonucunu etkileyen bu “somut” eksikliğin ise, aslında oligarkların iş yapış biçimlerinden kaynaklandığı ortaya koydu. Nitekim, ortada gerçekten somut belge ya da kayıt yoktu. İşte, iki oligarkın iş ilişkisinde, davayla birlikte su yüzüne çıkan ilginç noktalar:
Yazılı anlaşma yok!
* İki oligarkın iddia ettiği anlaşmaların hiçbir kaydı olmadığı gibi, kimse not bile almamış. Bu nedenle Abramoviç, Berezovski’nin, kendi sahibi olduğu Sibneft’e ortaklığının tamamen bir varsayımdan ibaret olduğunu savunmuştu.
* Her ikisi de işadamı olmalarına karşın, toplantılarını genelde iş ortamları yerine egzotik kulüplerde, Fransız Alpleri’nde, Londra’daki Dorchester Oteli’nde, özel uçaklarda, süper yatlarda ya da havaalanlarında yapmışlar.
* Davanın en renkli sahnelerinden biri, Berezovski’nin giyimiyle ilgiliydi. Abramoviç, 2000 yılında Dorchester Oteli’nde kendisi bir saat bekleten Berezovski’nin, karşısına sabahlık benzeri bir kıyafetle ve dağınık bir şekilde çıktığını anlatıyordu. Berezovski ise bunu reddederek “Bu tanımlamayla beni mayfa lideri gibi gösterip, lekelemeye çalıştığını savunmuştu.
1 milyon dolar ne ki?
* Abramoviç, Berezovski’nin 2000 yılında Rusya’dan ayrılırken yanında sadece 1 milyon doları bulunduğunu söyleyip, “Bu parayla uzun süre yaşaması mümkün değildi” ifadesini kullanmıştı.
* Berezovski, mahkemeyi kazanması halinde alacağı tazminatın yüzde 1’i karşılığında iki tanıkla anlaştığını kabul etmişti.
* Aleyhine dava açtığını Abramoviç’e belgeleriyle bildirmek için 6 ay uğraştığını ancak 20 kişilik koruma ordusunu yarmasının mümkün olmadığını anlatan Berezovski, bu amacına, Abramoviç lüks bir mağazada alışveriş yaparken ulaşabilmiş.
Her eve çatı gerek!
* Dava sırasında en çok kullanılan kelimelerden biri, Rusça’da “çatı” anlamına gelen “krysha” idi. Bu, aynı zamanda siyasi koruyucu anlamına da geliyordu. Nitekim Abramoviç, 1990’larda iş dünyası ve siyasetle yakından ilgili birinin desteği olmadan ilerlenemeyeceğini, bu kişinin de o dönemde Berezovski olduğunu söylemişti. Abramoviç, bu koruma rolünün karşılığında Berezovski’nin yaşadığı lüks hayatın tüm masraflarını kendisinin karşıladığını savunuyordu.
* Abramoviç her ne kadar bugün Rusya’nın en zenginlerinden biri olsa da, küçük yaşta öksüz kalmış, akrabalarının yanında yaşamış, liseyi bitirememiş ve iş dünyasına lastik ördek satarak başlamıştı.
* Dava sonuçlanmış ve Abramoviç kazanmış olsa da, asıl kazanan taraf avukatlar ordusu oldu. Her iki tarafın da İngiltere’nin en ünlü avukatlarını bu dava için tuttuğu ve milyonlarca sterlini bulan paralar ödediği belirtiliyor. Kendi ülkelerindeki hukuk sistemine güvenmeyen oligarklar, genelde Londra’daki avukatların kapısını çalıyor ve davayı kazanmak adına hiçbir masraftan kaçınmıyor.