10.04.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Otokolik Kısa Tur - Levent Köprülü
Her markanın, bayrağını, logosunu üzerinde gururla dalgalandırdığı bir ya da birkaç modeli vardır kuşkusuz. Tıpkı Toyota’nın Corolla’sı, Ford’un Mustang’i, Chevrolet’nin Corvette’si ya da Porsche’nin 911’i gibi... Peki Korelilerin olamaz mı? İşte Elantra da, Hyundai ve dolaylı olarak Koreliler için böyle bir şey... 1990’da yollara ilk kez çıkan, orta sınıfta bir “Koreli kurt” olan Elantra, bugüne kadar 5 nesilde, toplam 10 milyon adetlik üretime ulaşmış. Belki büyük bir rakam gibi gelmeyebilir size, ama “Hyundai’nin tüm dünyada en çok satılan modeli” desem, yeterince anlaşılır sanırım. Yani 100 milyon demeyi arzu ederdim, 10 milyon da fena bir rakam değil Allah için!..
Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de satışa sunulan 6. nesliyle karşımıza çıkan Elantra, Kore’nin dışında özellikle Amerika’da hayli sevilen bir model. Yenilenirken, dünyadaki bu “sevgi” ve “güven”i unutmamış Koreliler. Bir yandan kompakt boyutlarında bir miktar genişletmeler yaparken, diğer yandan da günümüz Hyundai modellerinin yeni aile çizgisine uydurmayı ihmal etmemiş.
‘Büyükmüş’ hissi
Hyundai tasarımcıları, orta sınıfa yeni bir hareket getirmeyi amaçlamış ama bunu da “kendi bildikleri gibi” yapmaya çalışmış.
Peki ne yapmışlar? Öncelikle geniş radyatör ızgarasını oturtuvermişler. Tıpkı i30 ve Tucson’da ön plana çıktığı gibi. Arkasından “çekik gözler” şeklindeki iri ve LED destekli farları yerleştirmişler. Ön tamponlarda ise birer “bumerang”ı andıran çizgiler ve içine de sis farlarını kondurmuşlar. Alın size sportif ve dinamik bir ön görünüm...
Aracın yan profili, bir önceki neslini fazlasıyla andırsa da, Hyundai bildiğinden şaşmamış ve bu başarılı görünümü olabildiğince korumuş. Arka bölüm ise, bana göre en başarılı kısmı. Yerini aldığı önceki nesline göre daha “mütevazı” görünse de, stop lambaları “küçük bir Audi” hissi uyandırıyor. Özellikle de gece yandıklarında. Kötü mü olmuş? Hayır, bence gayet şık duruyor. Sadece, bir öncekinin stop lambaları, adeta Sonata kadar geniş gösteriyordu.
Sade ve işlevsel
İçeriye oturduğunuzda, Elantra’nın da bu sınıfta, tıpkı Japonlar gibi “risksiz” davrandığını hissettim. Nitekim olabildiğince sade şekilde tasarlanan gösterge paneli ve orta konsol, işlevsellik ve kullanım kolaylığı konusunda hayli başarılı. Ben de olsam, bu son iki özelliği ön planda tutabilirdim. Çünkü kullanmak için “staj görmem” gereken bir orta konsol, beni ve benim gibi düşünenleri huzursuz edebilirdi.
Bunun dışında otomobilin iç mekanı, “doğal olarak” Accent’ten daha geniş ve konforlu. Burada “sınıf farkı”nı hissediyorsunuz. Bunun dışında gürültü seviyesi, iç mekandaki malzemelerin gürültüsüz oluşları ve özellikle ön koltukların oturma pozisyonunun rahatlığı, “artı”ları artırıyor.
Orta sınıfta “Kore farkı”nı yaşatan Hyundai Elantra, bence fiyatları ve donanımlarıyla da rakipleri karşısında ciddi şansa sahip. Kullandığım dizel motorlu versiyonun fiyatı 81 bin 990 TL’den başlarken, “Benzinli de uyar” diyenler için bu başlangıç seviyesi 60 bin TL civarına düşüyor...
Tabelaları da gördüm!
- Neyin nesi?
Az önce yukarıda saydım sevgili “iç ses”im! Burada tekrarlayıp, yer darlığı yaşamak istemiyorum!
- Donanımları nasıl?
Bak, bu konuda bir hayli güzellikler var, söyleyeyim. Kullandığım araçta üç kollu fonksiyonel (hız sabitlemeyi de ayarlayabiliyorsun) direksiyon simidi, konsolun tam ortasında 7 inçlik navigasyon ekranı, gösterge tablosunda yol bilgisayarı, çift bölgeli otomatik klima, geri görüş kamerası, lastik basınç takip sistemi, Start&Stop (otomatik viteste), değişken sürüş modu (spor, ekonomi filan gibi) filan... Bir dolu donanım var yani. Ama en çok hoşuma giden de, navigasyonda güzergah üzerindeki yol tabelalarının da görünüyor olmasıydı. Hatta “Bakalım rengini tutturmuşlar mı?” oyunu bile oynadım!..
1.6 lt (127 HP) benzinli ve 1.6 lt (136 HP) dizel motor seçenekleri var. Kullandığım dizel olanında, 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman da mevcuttu. Yakıt tüketimi ise 100 km’de 5-5.5 litre. Tabii ki “adam gibi, efendi” kullanımlarda. İsteyen sürekli “Sport” konumunda da kullanabilir, kullanıcıya kalmış bir şey!
EDİTÖRÜN SON SÖZÜ
Navigasyonda tabela oyunu oynayıp, akıl sağlığımdan kuşku edenlere... Hâlâ yerinde! Dikkatli kullandıktan sonra böyle eğlencelerden zarar gelmez!