Milliyet EnerjiAkaryakıtta gözler ham petrol ve dolarda

Akaryakıtta gözler ham petrol ve dolarda

28.06.2023 - 15:39 | Son Güncellenme:

Dünya petrol fiyatlarındaki dalgalanmaları Türkiye’de akaryakıt piyasası yakından takip ediyor. Türkiye akaryakıt piyasasını etkileyen bir diğer kritik unsur ise döviz kuru. Sektör oyuncuları pompada kur projeksiyonu yaparken, yeni faiz politikaları, doların yönü öngörülmeye çalışılıyor.

Akaryakıtta gözler ham petrol ve dolarda

Mithat Yurdakul

Haberin Devamı

Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle yükselen petrol fiyatları, Türkiye’deki akaryakıt piyasası tarafından da yakından izleniyor. Gerek brent, gerekse WTI cinsi ham petrol fiyatlarında oluşan dalgalanmalar, benzin ve motorin ile türev ürünlerin piyasalarını doğrudan etkiliyor. Türkiye’de akaryakıt piyasalarını etkileyen bir diğer kritik unsur ise döviz. Önümüzdeki dönemde özellikle Amerikan dolarının, izlenecek yeni faiz politikalarının da etkisiyle takip edeceği yön, pompa fiyatlarında dramatik değişikliklere yol açacak. Dolar kurunun 25,50 TL civarlarına çıkması durumunda, motorinde 1,60 TL dolayında zam ihtiyacı doğacak. Ancak dolar kuru 19 TL seviyelerine gerilerse o zaman mazotta 3,5-4 TL civarlarında bir indirim beklentisi söz konusu.

Haberin Devamı

Uçak yakıtı üretiminde artış

Petrol sektörü, Türkiye’de sürekli büyüyen sektörlerin başında geliyor. EPDK verilerine göre geçtiğimiz yıl akaryakıtta toplam rafineri üretimi yüzde 5,66 artarak 38 milyon ton, motorin üretimi yüzde 1,88 artarak 17.3 milyon ton, benzin üretimi yüzde 12,04 artışla 5.1 milyon ton, uçak yakıtı üretimi yüzde 42,64 artışla 4.7 milyon ton, denizcilik yakıtı üretimi yüzde 49,69 artışla 1.7 milyon tona ulaştı. Petrol ürünlerinde toplam ithalat yüzde 6,94 artışla 47.4 milyon tona ulaşırken, ham petrol ithalatı yüzde 6,58, fuel oil ithalatı yüzde 59,13, havacılık yakıtı ithalatı yüzde 114,95 arttı. Petrol ürünlerinde toplam yurtiçi satışlar da bir önceki yıla göre yüzde 0,58 artış kaydederek 29.5 milyon tona ulaştı. Türkiye içinde benzin satışları yüzde 9,1 artarak 3.2 milyon tona çıkarken, motorin satışları ise yüzde 1,58 gerileyerek 24.5 milyon ton oldu. Motorin satışlarındaki düşüş ithalat oranlarına da yansıdı ve motorin ithalatı da düştü. Veriler, vatandaşların motorinli araçlara eskisi kadar ilgi göstermediğini ortaya koydu. 

Vergisiz benzin 14.5 lira

Geçtiğimiz yıl, uluslararası piyasadaki fiyatlara bağlı olarak benzin ve motorin fiyatları Türkiye’de de değişim gösterirken, vergisiz bayi satış fiyatı ortalaması 95 oktan kurşunsuz benzin için 14,56 TL/Litre, motorin için ise 17,02 TL/Litre olarak gerçekleşti.

Haberin Devamı

Motorin rekabetçi, benzin oligopol

2022 itibarıyla petrol piyasasında toplam pazar payları açısından sıralama yapıldığında, ilk 10 firmanın tamamının benzin alt piyasasında da faaliyet gösterdiği ve söz konusu firmaların bu pazarın yaklaşık yüzde 95’ini oluşturduğu görülüyor. Yine aynı şekilde, toplam satışlar üzerinden petrol piyasasında pazar payı açısından ilk 10’da yer alan bu firmaların aynı zamanda motorin piyasasında da bulundukları ve motorin piyasasının yaklaşık yüzde 89’una hâkim olduğu anlaşılıyor. Benzin ve motorin alt piyasalarında 2022 yılında faaliyet gösteren toplam firma sayısının 37 olduğu göz önüne alındığında, motorin piyasasının benzine oranla çok daha rekabetçi bir özellik gösterdiği, benzin piyasasının ise daha çok tekçil bir yapıya sahip olduğu değerlendiriliyor. Benzin piyasasının motorine oranla gittikçe çok daha fazla daralan bir piyasa yapısına sahip olduğu belirtiliyor. Benzinde faaliyet gösteren 37 piyasa oyuncusundan ilk 4’ü toplamda yüzde 80’lik pazar payı ile piyasanın çoğunluğunu oluşturduğu ve rekabetçi bir piyasadan çok oligopol bir yapının hâkim olduğu belirtiliyor. Petrol piyasasının geneline bakıldığında ise (benzin, motorin ve fuel oil türleri ile gazyağı satışlarının toplamları dikkate alındığında) piyasadaki 37 oyuncudan ilk 4’ünün tüm piyasanın yüzde 69,1’ini oluşturduğu gözlemleniyor.

Haberin Devamı

İthal mazotta Rusya ve Hindistan

Türkiye’nin ham petrol ithalatında, 12.5 milyon tonla Irak ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada ise Türkiye’nin doğalgazda da en büyük kaynağı olan Rusya yer alıyor. Resmi verilere göre geçen yıl Rusya’dan 12 milyon tonu aşkın ham petrol ithal edildi. Rusya, motorin ithalatında ise 4 milyon tonla ilk sırada. Motorin ithalatında ikinci sırayı 2.1 milyon tonla Hindistan, üçüncü sırayı 1 milyon tonla İsrail alıyor. 

Kriz İtalya üzerinden yansıyor

Rusya-Ukrayna savaşıyla başlayan süreç, petrol fiyatlarında da önemli bir dalgalanmaya yol açarken, gelişmelerden Türkiye de etkileniyor. Gerek brent tipi ham petrol, gerekse de WTI cinsi ham petrol fiyatlarında oluşan dalgalanmalar, öncelikle işlenmiş ürün olan benzin ve motorin ile türev ürünlerin piyasalarını da direkt etkiliyor. Türkiye’nin işlenmiş ürün piyasası olarak baz aldığı İtalya Genova/Lavera borsasındaki tüm artı-eksi işlemler, yine ülkemizdeki hesaplama formülasyonuna uygun olarak fiyatlara yansıyor. Akaryakıt fiyatları Türkiye’de, değişim oranı bakımında Avrupa ile 

Haberin Devamı

paralel seyir halinde. Ancak değer bakımından TL bazında düşük seyirde. Avrupa genelinde akaryakıtta ortalama 1,59 euro/TL civarında bir rakam ortaya çıkıyor. 

Dolar 19 TL’ye gerilerse...

Petrol fiyatlarında uluslararası gelişmelerin etkisi hissedilirken, vatandaşların merakı ise akaryakıt pompalarında nasıl fiyatlarla karşılaşacakları noktasında. Ama tek etken petrol fiyatları değil. Yabancı para birimleri, özellikle dolar, son dönemde artış trendine girmişti. Önümüzdeki dönemde Para Politikası Kurulu’nun, Merkez Bankası politika faizini belirleme konusunda atacağı adımların, döviz kuru seyrinde de belirleyici olması bekleniyor. Ancak başını ihracatçıların çektiği bir grup ise karlılıklarını artırmak için dövizin belli bir seviyenin üzerinde kalması gerektiği düşüncesinde. Döviz fiyatlarındaki seyrin, akaryakıtta pompa fiyatlarına yansıması konusunda da bazı projeksiyonlar mevcut. 18 Mayıs’ta dolar kuru 19,79 liradan çıkışına başladığından beri, 19 Haziran itibarıyla dolar kurunu 23,68 olarak hesapladığımızda ve aynı gün için ürün fiyatını motorinde 705 Amerikan doları/ton olarak baz aldığımızda, motorindeki net litre fiyat artışı 4,37 TL olarak gerçekleşiyor. Bunda da kur etkisi 3,86 TL olarak hesaplanıyor. Bunun üzerindeki miktar ise ürün fiyatının etkisi olarak ortaya çıkıyor. Dolar kurunun 25,50 TL civarlarına çıkması durumunda, motorinde 1,60 TL civarlarında daha zam ihtiyacı doğacak. Ama Para Politikası Kurulu’nun sert faiz artışı politikasına gitmesiyle dolar kuru 19 TL seviyelerine gerilerse o zaman mazotta 3,5-4 TL civarlarında bir indirim beklentisi olacak. Motorinin litre fiyatının 30 TL civarlarına gelmesi için ise dolar kurunun minimum 31 TL seviyesine çıkması gerekiyor.

Eşel mobil sistem geri gelir mi?

Pek çok kesim tarafından, benzin ve mazotta yükselen fiyatlara müdahale edilmesi beklentisi de var. Bu kapsamda tartışılan konulardan birisi de bir dönem uygulandıktan sonra yürürlükten kaldırılan eşel mobil uygulaması. Tüketicinin alım gücünün düşmesini önlemek amacıyla, akaryakıt fiyatlarındaki artışların özel tüketim vergisinden otomatik bir şekilde karşılanmasına dayanan sistemle, akaryakıtın pompa fiyatı sabit tutuluyor. Devlet için önemli bir mali külfet anlamına gelen sistem, bir dönem uygulandıktan sonra önce motorinde, sonra da benzinde kaldırılmıştı. Akaryakıtta artan fiyatlarla birlikte, aynı sistemin yeniden yürürlüğe konulup konulamayacağı tartışılıyor. Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda “ekonomide rasyonel zemin” vurgusu yapılan yeni dönemle birlikte kamu harcamalarının kısılacağı beklentisi, bu ihtimali zayıflatıyor. Petrol sektörünün önde gelenleri de, cari açığın ve ekonominin toparlanması için ek vergi ve dolaylı vergilerin artış ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, eşel mobil sistemine dönüşü mümkün görmüyor.

Dengeli fiyat herkesin yararına

Akaryakıttaki fiyat yükselişinin oluşturduğu bir diğer endişe de kaçak yakıta ve yağın yakıt olarak kullanılması gibi zararlı alternatiflere kayış endişesi. Türkiye’de kaçakçılıkla yapılan mücadele sonucu, fiziki kaçak akaryakıt yok denecek kadar az oranlara indirilmiş durumda. Fatura kaynaklı akaryakıt kaçakçılığı da devletin etkin mücadelesi ile ciddi darbe yemiş durumda. Ancak, pompada fiyatların artması durumunda kaçağın cazibesini koruyabileceği belirtiliyor. Yüksek akaryakıt fiyatlarına, bayiler ve dağıtıcılar açısından bakıldığında, kazanan yok. Fiyat artışlarıyla, stabil kar marjlarına sahip dağıtıcı ve bayiler darboğaza sürükleniyor, her artışta bir önceki malı yerine koyabilmek için ek finansman ihtiyacı doğuyor. Bu da ardışık iflasları tetikleyebiliyor. Bu nedenle üretimdeki bütün kesimler fiyatta dengeden yana.