08.04.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
DUYGU ERDOĞAN
Türkiye’de ilk defa düzenlenen Marka Şehirler Zirvesi, inşaat şirketlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Zirvede İstanbul’un dünyanın tanınan ve gelişen kentleri arasındaki yükselişi ve Türkiye’nin marka potansiyeli yüksek şehirleri konuşuldu. Marka şehirlerin ekonomiye katkısı göz önünde bulundurularak, kamu-özel ortaklığıyla geliştirilebilecek potansiyele vurgu yapıldı.
Eventuum tarafından düzenlenen zirvede açış konuşmasını yapan İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, “İstanbul doğal bir marka şehirdir” diyerek, şöyle devam etti:
“İstanbul, yüzyıllardır bulunduğu jeopolitik konum itibariyle doğal bir marka şehirdir. Marka doğmuştur. Yüzyılları aşan bu süreçte birden fazla kültüre ev sahipliği yapan İstanbul doğal olarak kültürel bir merkez özelliğine sahip. Coğrafi konum itibariyle ise yine doğal bir geçiş, birleşme noktası olması itibariyle ticaret merkezi. İstanbul doğal olarak uluslararası bir kültür merkezi, bir finans merkezidir. İstanbul’umuzu çok da yıprattık. En nadide yerlere sanayiler kurduk, ‘Altınboynuz’u balçık, Boğaz’ı kanalizasyon haline getirdik. Ancak yine bizler bozduğumuz bu güzellikleri geri kazanmak için büyük mücadeleler vererek başarılı olduk ki bugün Haliç’imiz Boğaz’ımız pırıl pırıl halde.”
‘İnşaatın katkısı büyük’
İTO Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, yaptığı açış konuşmasında İstanbul’un geldiği noktada inşaat sektörünün önemine dikkat çekti. İstanbul’un dünyada marka şehir olarak önemli merkezlerden biri olduğunu belirten Kalsın, “Bu şehirler yüzyıllara meydan okuyarak ülkelerin önüne geçiyor. İstanbul’un da bu hızlı değişiminde inşaat sektörü önemli katkı sunuyor. 600 bin üyemizin 32 bini bu sektörde, yan sektörlerle birlikte 70 bini buluyor. Kamu, STK ve özel sektör olarak ortak akılla hareket edersek İstanbul’un marka değerini daha iyi ortaya koyarız” dedi.
‘Prestij Bakanlığı kurulsun’
Aşçıoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, katıldığı zirvede kazanılan imajın doğru yönetilmesi ve sürdürülebilir olması için ‘Prestij Bakanlığı’ önerisi getirdi. Dünyada ülkelerin algısının ve yönetiminin farklı olduğunu belirten Aşçıoğlu, “Tüm kurumların bağlı olabileceği böyle bir bakanlık oluşturmalı. Nasıl şirketlerin algısını yöneten profesyoneller varsa ülkelerin de olmalı. İşadamları olarak bizler, böyle bir oluşuma destek vermeye hazırız. Yapı sektörü olarak dünyanın ikinci büyük ülkesiyiz. Diyorum ki gelin kurulacak bu yeni bakanlık, diğer bakanlıkları yurtdışına algı yönetimi noktasına uyarıp yönlendirsin” diye konuştu.