04.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Türkiye, zengin bir maden potansiyeline sahip. Bu potansiyel hayata geçirildiğinde ülke ekonomisinin yanında bölgesel kalkınmayı tetikliyor. Ülkemizde, inşaat ve yol yapımında kullanılan kum ve çakıldan, enerji ve sanayide kullanılan kömür, bor, altın, gümüş, bakır, demir gibi pek çok maden çıkarılırken öncelikle o bölge insanına iş imkanı sağlanıyor. Hatta bazı bölgelerde yöre kadınlarının istihdamına özen gösteriliyor. Yeni maden sahalarının keşf i, daha çok kırsal kesimlerde gerçekleştiği için köyden şehre göç de tersine çevriliyor.
Madenler sadece iş imkanı sağlamıyor, aynı zamanda hayata geçirilen projelerle bölge halkının kalkınmasına, kadınların sosyal hayata katılmasına, çocukların gelişimine, çiftçilerin daha iyi imkanlara kavuşmasına büyük katkı sağlıyor. Bugün Türkiye'de madencilik yapan birçok şirketin madene komşu olan mahalle ve köylerde yol, cami, okul, içme suyu hattı gibi ortak kullanım alanlarında birçok iyileştirmeler yaparak yaşam konforunu artırdıkları biliniyor.
Bölgeye özgün destek
Bugün özellikle kırsal kesimlerde eğitim öğretimin hizmetine sunulan okulların birçoğu madencilik şirketleri tarafından hayata geçirilirken, yöre halkına katkı sağlayacak geçim kaynaklarına dönük projeler de maden şirketleri tarafından devreye alınmış durumda. Örneğin mantar yetiştiriciliği, telkari, yem bitkisi yetiştiriciliği gibi yöre halkına katma değer sağlayan projeler zamanla geçim kaynağı haline geldi. Hatta Balıkesir'deki bir altın madeni sahası rehabilite edildikten sonra bal ormanına dönüştürülerek arıcılığın yaygınlaşması sağlandı.
İyi komşuluk ilişkileri
Günümüzde büyük maden işletmeleri, iyi komşuluk ilişkileri kapsamında faaliyet gösterdikleri bölgelerin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunma misyonunu üstlenmiş durumda. Bu misyon işletmenin faaliyetlerini yatırım öncesi, işletme süreci ve sonlandırması durumunda bölgede ortaya çıkabilecek olumsuzlukları minimize etmeyi de kapsıyor. Hatta bazı işletmeler yatırım bölgesindeki paydaşlarla ortak bir payda etrafında buluşarak yeni tedarikçilerin doğmasına da yardımcı oluyor. Bazı şirketlein ise bölgede yaşayanların gelir getirici faaliyetlerinin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi yönünde çalışmalar yaptığı biliniyor.
Madencilerin odağındaki 4 kritik konu
Çevre duyarlılığı: Yasa ve mevzuatlar doğrultusunda maden çıkarılan bölgede doğayı ve doğal kaynakları korumak.
Toplumsal sorumluluk: Yerel toplulukların refahına katkı sağlamak. Eğitim, sağlık, istihdam ve diğer alanlarda projeler geliştirerek, iyi yaşam temin etmek.
İş birliği ve katılım: Çevresel ve sosyal sorumluluk projeleri geliştirirken ve uygularken yerel toplumların ihtiyaçlarını dikkate almak. Bu projeleri, yerel toplumlarla birlikte planlayıp uygulamak
Sürdürülebilirlik odaklı çalışma: Çevresel ve sosyal sorumluluk projelerinin uzun vadeli bir etki ve fayda sağlaması için planlama yapmak.
Ruhsat ve devlet hakkı ile Türkiye'ye katkı
Maden işletmecileri, çevre koruma, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal sorumluluk gibi konulardaki yükümlülükleriyle kırsal kalkınmayı desteklerken ürettikleri madenlerden elde ettikleri gelir üzerinden de devlet bütçesine pay veriyor.
Maden işletmecileri, maden arama ve işletme faaliyetleri için devlete iki tür bedel ödüyor: 'Ruhsat bedeli' ve 'devlet hakkı'. Ruhsat bedeli, maden arama ve işletme ruhsatı verilen alanın büyüklüğüne ve ruhsat süresine göre belirleniyor. Devlet hakkı ise, üretilen madenin belli bir yüzdesidir.