13.01.2023 - 07:16 | Son Güncellenme:
Son dönemde işverenlerin ücreti yüksek gösterip, işçinin verdiği zararlar nedeniyle kesinti yaptıkları sık karşılaşılır bir durum haline geldi.
Milliyet Yazarı Cem Kılıç'ın ilgili yazısı şöyle: İşverenlerin işçinin ücretinden kesinti yapmaları ancak işçinin verdiği açık bir zarar olması, bu zararda kusurlu bulunması veya zarar bulunmasa bile işçinin daha önceden yazılı olarak yaptırıma bağlanan bir ihlal eyleminin bulunmasına bağlıdır. Son dönemde artan bu tür hukuka aykırı işlemler açısından durumu değerlendirdim.
Günümüzde işverenler çalışanlara kullanmaları amacıyla araç sağlıyor ve bu araçların yakıt giderlerini karşılıyor. Bazı çalışanlarına telefon da veriyor, bazı işverenler ise çalışana faizsiz kredi niteliğinde avans ödemeleri yapıyorlar. Araç ve telefon kullanımının belirlenen limitleri aşması veya trafik cezası gelmesi halinde ya da verilen avans ödemelerini ilerleyen aylarda ücretten kesiyorlar. İşçinin işyerindeki malzemelere zarar vermesi halinde de ücretten kesinti gündeme gelebiliyor. Örneğin kusurlu olarak bir makinenin bozulması ya da işyerinde satılan ürünlerin eksik çıkması durumlarında. İşçinin kusurundan kaynaklanmayan zararlar için kesinti yapılamaz. Ayrıca bir zararın işçiden kaynaklandığını ispatlayan belgelerin bulunması da şart.
Onay veya mahkeme kararı
Bahsedilen durumların hepsinde işçinin işverene karşı borçlanması söz konusudur. Kanun çalışanın işverene karşı bütün borçların ücretinden kesilebilmesini şarta bağlamıştır. Eğer işçinin işverene kasden verdiği bir zarar varsa ve bu zarar kesinleşmiş bir yargı kararıyla tespit edilmişse işveren çalışanın ücretinden kesinti yapabilecektir. Fakat bu kesinti çalışanın ücretinin dörtte birini geçemeyecektir. İkinci durum ise kasden bir zarar ve yargı kararı olmasa da çalışanın kesintiye onay vermesidir. Kanun bu noktada kesinti oranı için bir düzenleme yapmamıştır. Bununla birlikte haciz, kasden verilen zarar gibi tüm ücret kesintilerinde uygulanan dörtte birlik oranın burada da uygulanması gerektiği düşünülmektedir.
Ancak burada işçinin onayının her iki tarafın da alacak hakkının doğduğu anda yazılı olarak alınması gerekiyor. Bu nedenle önceden alınacak onaylar geçerli sayılmıyor. Dolayısıyla çalışanın kullandığı araca kesilen trafik cezası ya da çalışan tarafından kullanılan telefona ait fatura kesildikten ve ücret hakkı doğduktan sonra işçiden yazılı onay alınması gerekiyor.
Kesinti cezası
Ücret kesme cezası ile ücretten kesinti karıştırmamalı. Ücretten kesme cezası işçinin işverene zarar vermesinden bağımsız olarak disipline aykırı şekilde yaptığı hareketler nedeniyle ücretinin bir kısmının kesilmesidir. İşverenin ücretten kesme cezası farklı amaçlara hizmet eden ve farklı şartlara sahip durumdur. İşçinin borcunun kesilmesinden farklı olarak yaptırım niteliğinde bir eylemdir. İşyerindeki disiplinin sağlanması amacıyla işçinin ücretinin kesilmesidir. Kanun ücretten kesme cezası verilebilmesini iki şarta bağlamıştır. Bunlardan ilki ücretten kesme cezasının hangi nedenlerle uygulanabileceğinin iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde yazılı olmasıdır. Yazılı olmayan nedene bağlı olarak ücretten kesme cezası verilemez. İkincisi ise işçinin bir ayda iki günlük ücretinden daha fazla tutar kesilemez.
İşveren ücret kesme cezasıyla elde ettiği tutarı kendisine alamıyor. İşçiden yapılan kesintilerin, yine işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına bakanlıkça belirtilecek bankalardan birine bir ay içinde yatırılması gerekiyor.
Haksız kesinti kıdeme hak kazandırır
Çalışanların ücretlerinin usulsüz veya haksız olarak kesilmesi halinde iki temel risk söz konusu. İlk olarak, 4857 sayıl İş Kanunu’nun 102. maddesinde yer alan düzenleme gereğince, ücretin eksik ödenmesi halinde, ücreti ödenmeyen her işçi ve her ay için idari para cezası bulunuyor. Bunun yanında, çalışanlar ücretlerinin eksik ödenmesi nedeniyle iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir, kıdem tazminatı talep edebilir ve eksik ücretler için alacak davası açabilir. Bu tür durumlarda başlıca çözüm yolları şunlardır:
- Çalışanın ücretinin bordrolaştırılması döneminde trafik cezalarının şirkete ulaşmasından sonra ceza tutarının veya telefon görüşmelerine ilişkin gerçekleşmiş limit aşımı bedellerinin, çalışanın ücretinden kesilebileceğine ilişkin yazılı onay alınması.
Çalışanın kusurunun tespit edilmesi sonrasında çalışandan onay talep edilmesi.
Çalışan onay vermez, borcunu da ödemezse yasal takip başlatmak gerekir.