16.09.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
ABD’nin finans devi Lehman Brothers’ın 15 Eylül 2008’de iflasını açıklamasıyla başlayan küresel krizin üzerinden 5 yıl geçti. ABD’de ortaya çıkan, sonra sırasıyla Avrupa, Japonya ve çevre ekonomilere yayılan kriz, başlangıçta ‘mortgage krizi’ olarak ortaya çıksa da bir süre sonra likidite krizine dönüştü. Kriz, ‘yüzyılda bir oluşabilecek kusursuz fırtına’, ‘finansal tsunami’ gibi adlarla anıldı.
Mortgage sisteminden kaynaklanan kriz, esas olarak sinyallerini 2005’te vermeye başladı. ABD’de ‘güvenilirliği düşük’ kişilere de mortgage kredisi verilmesiyle başlayan süreç, zamanla bir ‘emlak balonu’ oluşturdu. Dünyayı etkisi altına alan krizin temel nedenleri arasında, ‘likidite bolluğu, batık krediler, emlak balonu, kredi türev piyasalarının genişlemesi, bankacılık düzenleme sisteminin yetersizliği’ yer aldı. Avrupa’da ise buna paralel olarak kamu borç, yüksek bütçe açığı ve işsizlik sorunları etkili oldu.
Devler zorda kaldı
Krizin etkisinin iyiden iyiye hissedilmeye başlandığı 15 Eylül 2008’de piyasaları allak bullak eden haber, ABD’nin 158 yıllık finans devi Lehman Brothers’tan geldi. İki dünya savaşı, büyük buhran gibi olayları atlatan Lehman Brothers, küresel ekonomik krizle baş edemedi ve iflas başvurusunda bulundu. Şirketin iflası, ABD tarihinin en büyüğü olarak kayıtlara geçti. Dünya devi olan ve ‘batmayacak kadar büyük’ gözüyle bakılan Morgan Stanley, Citygroup, Bank of America, Merrill Lynch, AIG, Deutsche Bank gibi finansal kuruluşlar, iflasın soğuk nefesini enselerinde hissetti.
ABD’nin sanayi devlerinden General Motors da bu süreçten nasibini aldı. General Motors’un batması, zaman içinde otomotiv sanayinin merkezi Detroit şehrinin bile iflas koruma başvurusuna yol açtı. Havacılıkta Delta Airlines da krize karşı koyamadı. Bu süreçte telekom, enerji ve lojistik sektörlerinden pek çok kuruluş da krizin sarmalından kurtulamadı.
ABD’nin borcu arttı, notu düştü
Ülke ekonomisi makro göstergeler açısından sorunlu hale gelirken, en dikkat çekici göstergeler ise işsizlik ve kamu borçlarında oluştu. Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, ABD’nin kamu borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’na (GSYH) oranı 2005 yılında yüzde 67’ler seviyesindeyken, sözkonusu rakam 2008’de yüzde 75’e yükseldi. Bütçe tavanının belirlenmesinde Kongre ile Obama yönetimi arasında yaşanan anlaşmazlık, ülke tarihinde ilk kez kredi notunun AAA’dan AA+’ya düşmesine neden oldu.