15.03.2022 - 09:39 | Son Güncellenme:
İHA
Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, İHA muhabirine Türkiye Ekonomi Modeli’ni, Rusya’nın Ukrayna'ya savaş açmasından kaynaklanan emtia fiyatlarındaki artışın Türkiye’de nasıl etki doğuracağını değerlendirerek, enflasyon ile mücadele ve gıdada arz güvenliğinin sağlanması için atılan adımları anlattı.
Şu anda uygulanmakta olan Türkiye Ekonomi Modeli’ni gerek yurt içi gerekse yurt dışı piyasa aktörlerine anlatarak, hayata geçirilen bu politikanın çerçevesini çok net bir şekilde ortaya koyduklarını ifade eden Bakan Nebati, “Modelimizin temel hedefleri çok açık olup üretime, yatırıma ve ihracata odaklanarak istihdamı artırmak, Türkiye ekonomisinin dengeli ve istikrarlı büyümesini sağlamaktır” dedi.
Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli’nin öncelikleri arasında enflasyonla mücadele olduğunu her fırsatta dile getirdiklerini belirterek, “Artan emtia fiyatları kaynaklı olarak tüm dünyada enflasyonun yükseldiğine tanık oluyoruz. Bu konuda gerekli tüm adımları atmakta ve enflasyonla mücadele kapsamında çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmekteyiz. Bu kapsamda, Kur Korumalı Mevduat gibi yenilikçi ve kapsamlı metotları devreye aldık. Böylece, Kur Korumalı Mevduat hesaplarında yüzde 56’sı dövizden dönüşmek üzere 557 milyar lira birikmiştir” diye konuştu.
"TARIMSAL DESTEKLERİ ARTIRDIK”
Enflasyonla mücadele adına son dönemde gıda ürünlerinde Katma Değer Vergisi (KDV) oranını yüzde 8’den yüzde 1’e, elektrikte ise KDV oranını yüzde 18’den yüzde 8’e indirdiklerini hatırlatan Bakan Nebati, “Gıda fiyatlarındaki artışı kontrol altına almak için tarımsal destekleri artırdık. Bunun yanı sıra gübre fiyatlarında da indirim yaptık” ifadelerini kullandı.
Fiyat değişikliğine karşı tüketici farkındalığını artırmayı amaçlayan “Birlikten Berekete” isimli proje üzerinde çalışmalara devam ettiklerini ve yakın zamanda açıklayacakları bilgisini paylaşan Bakan Nebati, proje kapsamında tüketicilerin fiyat kıyaslamasını yapabileceği bir sistem oluşturarak farkındalığı artıracaklarını ve tüketicilerin makul fiyatlı ürünlere kolaylıkla erişim sağlayabileceğini söyledi.
Enflasyon ile mücadele kapsamında attıkları adımların fiyatlara yansıyıp yansımadığını yakından takip ettiklerine vurgu yapan Nebati, şunları kaydetti:
“Bakanlığımız bünyesinde oluşturulan Enflasyonla Mücadele Timi saha denetimleri ile firmalar yakından denetlenmekte ve incelenmektedir. Fahiş fiyat uygulayan ve stokçuluk yapan firmalara karşı yasal zeminde sert önlemler alınmaktadır. Bununla birlikte, enflasyonun üzerinde risk oluşturan yapısal unsurlara yönelik çalışmalarımızı Fiyat İstikrarı Komitesi bünyesinde detaylı olarak ele almaktayız. Ayrıca, uygulamaya aldığımız KGF paketleri ile seçmeli bir şekilde, enflasyonist etki oluşturmadan yatırım yapan işletmelerimizi ve ihracatçılarımızı destekliyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELEDE DESTEK BEKLİYORUZ"
Enflasyon ile mücadelede kararlılıklarını göstermek için gerek kısa vadeli gerekse de orta ve uzun vadeli politika adımlarını hayata geçirdiklerine işaret eden Bakan Nebati, “Enflasyonla mücadelede tüm paydaşlarımızın desteği mutlaka çok önemli. Attığımız bu adımları tamamlayacak şekilde tüzel kişilerden de enflasyonla mücadelede destek bekliyoruz. Enflasyon oranının düşürülmesi için tüm paydaşlarımızın katılımı ile önümüzdeki dönemde de çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
Altın tasarruf ekosistemi ile vatandaşların fiziki olarak biriktirdikleri altınlarını kolay ve güvenli olarak nitelediği şekilde kuyumcular ve bankalar aracılığı ile finansal sisteme aktarabileceklerini ve tercih ettikleri şekilde değerlendirebileceklerini kaydeden Nebati, şunları söyledi:
“Vatandaşlarımız talep etmeleri halinde dağıtım kanalları olan kuyumcu ve bankalar üzerinden rahatlıkla altınlarını fiziki olarak da tekrar geri alabileceklerdir. Altın Depo ve Katılım Hesapları'na fiziki altınlarını rahatlıkla yatırabilecekleri gibi altınlarının karşılığı Türk lirası tutarları ile Altın Dönüşümlü Mevduat ve Katılım Hesabı açarak değer korumasından faydalanırken aynı zamanda risksiz kazanç sağlayacaklardır.”
Bakan Nebati, vatandaşların birikimlerinde en çok paya sahip olan Darphane Ziynet Altınları'nı kolayca değerlendirebilecekleri ve istediği zaman fiziki olarak çekebilecekleri Çeyrek Hesabı uygulamasını 1 Mart itibarıyla başlattıklarını anımsatarak, “Böylece, bu adımlarımızla yastıkaltı altınların finansal sisteme dahil edilmesini ve ülkemizin yurt içi tasarruf imkanlarının geliştirilmesini amaçlıyoruz” dedi.
Gıdada arz sıkıntısı yaşanmaması için devletin tüm kurumlarının gerekli tedbirleri aldığına vurgu yapan Nebati, “Bu çerçevede, sermayesinin tamamı Hazine'ye ait olan Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) yurt içi arz ve talep miktarının dengelenmesi, fiyat artışlarının mümkün olduğunca engellenmesini teminen un ve yem regülasyonuna yönelik hububat ithalatı ile ayçiçek yağı ithalatı devam etmekte olup Bakanlığımızca kuruluşa finansman desteği sağlanmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin dışında özel sektörün de gerektiğinde hububat ve ayçiçek yağı ithalatı yapabilmesi için gümrük vergilerinin sıfırlandığını hatırlatan Nebati, gıda ürünlerinde arz güvenliği ve fiyat istikrarının sağlanması amacıyla yağ ham maddesi kanola tohumu ile ayçiçek yağının ikamesi olabilecek kanola yağı, aspir yağı, mısır yağı, soya yağı ve palm yağlarında uygulanan gümrük vergisi oranlarının 4 Mart’tan başlamak üzere geçici olarak 30 Haziran’a kadar sıfır olarak uygulanmasına karar verildiğini belirtti.
“PİYASALAR SÜREKLİ TAKİP EDİLİYOR”
Et, pirinç, un, yağ gibi hayvansal ve bitkisel ürünlerde gerektiğinde ihracat sınırlaması getirilmesine yönelik olarak Tarım ve Orman Bakanlığı'na yetki verildiği bilgisini paylaşan Nebati, “Kırmızı mercimek, fasulye ve zeytinyağında ihracat kısıtlamasına 2022 yılının Şubat ayı sonunda başlanmıştır. 8 Mart itibarıyla ayçiçek yağı, soya yağı, ayçiçeği tohumu, aspir, pamuk tohumu yağları, rep, kolza ve hardal yağı, mısır yağı ve margarin ihracatı durdurulmuştur. İlgili bakanlıklarla da koordineli çalışılarak piyasalar sürekli takip edilmektedir” diye konuştu.
Arz güvenliğinin sağlanması ve ithalatın sekteye uğramaması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da devreye girmesi ile gerekli adımların atıldığını dile getiren Nebati, yaklaşan hasat dönemi öncesi yağışların iyi gittiğini ve ilerleyen süreçte Türkiye’de gıda ürünlerinde arz sıkıntısı olmayacağını düşündüğünü söyledi.
“ÜLKEMİZİN GIDA ANLAMINDA STOKLARI YETERLİ DÜZEYDEDİR”
Nebati, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından meydana gelen gelişmeler nedeniyle o bölgeden yapılan gıda tedarikinde geçici bir aksama yaşanmasına karşın gerekli adımların ilgili bakanlıklar tarafından atıldığını dile getirerek, “Yapılan haberler manipülasyondan ibarettir. Ülkemizin gıda anlamında stokları yeterli düzeydedir” dedi.
BAKAN NEBATİ'DEN AKARYAKIT FİYATLARIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA
Akaryakıt konusunu ele alan Bakan Nebati, şunları söyledi: “Ülke olarak maalesef petrol ürünlerinin yüzde 90'ın üzerinde bir kısmını ithal ederek karşılamaktayız. Bilindiği üzere, petrol alım satımında da fiyatlar en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa koşullarına göre oluşmakta ve bu çerçevede Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından fiyat izlemesi yapılmaktadır. Akaryakıt fiyatları uluslararası piyasalarda belirlenen petrol fiyatlarına göre şekillenmektedir. Ukrayna’daki gelişmelerin de etkisiyle petrol fiyatları yılbaşındaki 77 dolardan 130 dolar seviyelerine kadar yükselmiştir. Bu artış da kaçınılmaz olarak akaryakıt fiyatlarına yansımaktadır. Devlet olarak bu artışların kalıcı olmaması ve vatandaşlarımıza mümkün olduğunca az yansıması için gerekli tedbirleri almaktayız.”
Bakan Nebati, göreve geldikleri ilk günden itibaren gerek yurt içi gerekse yurt dışı piyasa aktörleriyle toplantı yaparak Türkiye ekonomisinin karşılaştığı problemleri ele aldıklarını ifade ederek, “Yapılan bu toplantılarda başta Türkiye Ekonomi Modeli olmak üzere birçok konuda görüş alışverişinde bulunmaktayız” diye konuştu.
İş dünyasının karşılaştığı problemleri ve sıkıntıları dinleyerek çözüm üretmek konusunda tüm kurumlarla beraber çalıştıklarını dile getiren Nebati, “Şu an için Türkiye ekonomisinin karşılaştığı en büyük problem yüksek enflasyondur. Dolayısıyla yüksek enflasyonun farkında ve bilincinde olup enflasyonu kontrol altına almak için birçok çalışma yapmakta ve tamamlandıkça bunları kamuoyu ile paylaşmaktayız” dedi.
Yurt dışında çeşitli bankaların ve yatırımcıların üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği toplantılarda Türkiye ekonomisi ile ilgili birçok konuyu ele aldıklarını hatırlatan Nebati, “Özellikle geçtiğimiz aylardaki İngiltere ziyaretimizde aldığımız geri dönüşler çok olumludur. Önümüzdeki dönemde de tüm piyasa aktörleriyle toplantılar düzenlemeye, karşılaştıkları problemleri dinlemeye, çözüm üretmeye devam ederek Türkiye ekonomisinin gelişmesi, büyümesi yönünde adımlar atmaya devam edeceğiz” dedi.