17.04.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
ANKARA AA
Kavcıoğlu şunları dile getirdi:
“21 Şubat 2017’de Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı ve TCMB arasında bir protokol tesis edilmiştir.
Protokol kapsamında 2017’den itibaren ihtiyaç görülen durumlarda, kamu bankaları aracılığıyla döviz işlemleri yapılmaya başlanmıştır. Bu sayede sistemde sağlıksız fiyat oluşumlarının engellenmesi ile döviz piyasalarındaki arz - talep dengesi ve likiditenin tesis edilmesine katkıda bulunulmuştur.
Söz konusu döviz işlemleri, işlem platformları üzerinden o günkü piyasa koşulları ve piyasa fiyatları çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Alıcı ve satıcı tarafın işlem gerçekleşene kadar bilinemediği otomatik işlem platformlarında, doğrudan bir karşı taraf belirlenmeksizin mevcut piyasa kotasyonları üzerinden işlemler yapılmıştır. Dolayısıyla herhangi bir kesime, banka veya firmaya ayrıcalıklı döviz işlemi gerçekleştirilmesi söz konusu değildir.
Finansal istikrarın korunması, ödemeler dengesi finansmanı ve döviz arz - talep dinamikleri kapsamında işlemler gerçekleştirilmiştir.
Bilanço varlık yükümlülük denkliği açısından bakıldığında ortada kaybolmuş bir varlıktan bahsetmek mümkün değildir.”