İstiridye ve leylekle büyüdü üç kıtanın tabelacısı oldu

Alışveriş için bir markete gittiğinizde, aracınızın deposunu doldurmak için bir benzinciye uğradığınızda ya da bir cep telefonu bayiine girdiğinizde karşınıza büyük olasılıkla Yavuz Peker çıkacak!
Yavuz Peker, tabela yapıyor. Ancak bu tabelalar sıradan firmalara ait değil: Shell’den Petrol Ofisi’ne, Migros’tan Mercedes’e birçok global firma Yavuz Peker’in müşterisi...
Peker’in kurduğu Sistem Reklam, işe benzin istasyonlarında totem adı verilen ve üzerinde firma logosu ile benzin fiyatlarının yer aldığı direkleri yaparak başlamış. Bugün ise anahtar teslimi benzin istasyonları kuruyor. 5 kişiyle başladığı işi 500 kişiye çıkaran, 3 kıtaya yayılan Peker iş yaşamına ise demirci çırağı olarak başlamış. Kendisi şöyle anlatıyor:
“Karaköy Perşembe Pazarı’nda demircilik yapıyordum. Çırak olarak başlayıp ustalığa terfi etmiştim. Aynı semtte hırdavat işi yapan iki kişi, açık hava reklamcılığına soyundu. Demir işleri için de bana başvurdular. 1963’te reklamcılığa böyle girdim. İlk müşterimiz Shell oldu. Shell’in logosundaki istiridyenin kalıbını hazırlıyordum. 1966’da ortaklığımız bozuldu.
Başka bir ortakla banka şubelerine tabela yapmaya da başladık. 1968’de Yapı Kredi’nin logosundaki meşhur uçan leyleklerini yaptık. Leylek köylere kadar girdi. Çok kazançlı oldu. 1978’de bu ortaklık da bitti. Sistem Reklam’ı kurduk ve bir aile şirketine çevirdik.” 

Makine getirdi, meslektaşları kınadı
Yavuz Peker kardeşleriyle birlikte müşteri portföyünü artırmış. Ancak 1985’ten başlayarak işin boyutu değişmiş. Peker şunları anlatıyor:
“Benzin istasyonları değişmeye başladı. Daha renkli malzemeler isteniyordu. Ürün kalitesi yükseldi. O ana kadar bu işte sanatkârlık ön plandaydı. Kafa yapımızı değiştirdik. Teknolojiye yöneldik. 1987’de yurtdışından bir makine aldım. 3 boyutlu şekillendirme yapıyordu. Çok pahalıydı. 380 bin İsveç frangına almıştım. Türkiye’de eşi yoktu. Tüm meslektaşlarım beni kınadı. ‘Bu parayı kaç yılda kazanacaksın?’ diye eleştirdiler. Ama makine iki ay içinde gece de çalışır konuma geldi. Kaliteyi yükseltti. İşler hatasız olmaya başladı. Sektörde öne çıktık.” 

Cephe kaplamasına da girdi
1990’ların başında firmalar anahtar teslim benzin istasyonu istemeye başlamış. Peker inşaat şirketi Sistem Yapı’yı kurmuş. O ara cephe kaplamasında kullanılan iki tarafı alüminyum, içi plastik ‘kompozit panel’ler benzin istasyonlarında kullanılmaya başlanmış.
Peker hemen Sistem Metal’i kurmuş. Kompozit panel üreterek Albond markasıyla piyasaya sunmuş. Sistem Reklam 1995’te ise yurtdışına açılmış. Peker şöyle anlatıyor:
“Kazakistan, Pakistan, Bulgaristan’da benzin istasyonları yaptık. Shell’in dünyada ikinci tedarikçisi olduk. Petrol Ofisi, BP, Akpet ve Opet’le de çalışıyoruz. GSM operatörlerine binlerce tabela yaptık. Tüm Avrupa’nın Mercedes tabelaları bizden. Araç muayene istasyonlarını anahtar teslim hazırlıyoruz. Migros tabelaları da bizden. Cezayir’de iyi bir iş aldık. Kimse kara kaşımıza gelmedi. Çok çalıştık. Müşteri memnuniyetine hep önem verdik.”

Kuzey Irak’a durak satıyor
Yavuz Peker’in oğlu Engin Peker   Sistem Grup’un genel koordinatörü. Engin Peker yeni projeleriyle ilgili olarak şunları söylüyor:
“Sistem Grup 2006’da 100 milyon doların üzerinde ciro yaptı. İstasyonları çelikten yapıyoruz. O yüzden çelik işimizi büyüteceğiz. Çeliği işleyip boyuyoruz. Bunu Çorlu’da yeni bir yerde yapmayı düşünüyoruz. Kompozit panelleri yaparken kullandığımız alüminyumu rulo halinde alıyoruz. Bunlar değişik renklerde boyanmış geliyor.
Bunları kendimiz boyamak için çalışıyoruz. 2009’da hayata geçecekler. Konut projesi planlarımız da var. Kuzey Irak’a da otobüs durağı yapıp satmaya başladık.”

DENİZBANK CEVAPLIYOR
Operasyonel kiralama nedir?
 Operasyonel kiralama ya da diğer bir deyişle ‘Rent a Car’, mülkiyeti kiralama şirketine ait araçların kullanım haklarının sözleşme süresi boyunca kiralayana devredilmesidir. Operasyonel kiralama ile işletmeler, hem araçların kullanım haklarına sahip olur, hem de kaynaklarını daha etkin bir şekilde kullanabilirler.

Firmalar operasyonel kiralamayı neden tercih etmeli?
 Şirketlerin aylık fatura girişi yaparak maliyetlerini sabitleyerek bütçelerinde tasarruf yapmaları sağlanır. Araç alımlarında kullanılan özkaynaklar, faaliyet konusuyla ilgili başka yatırımlara aktarılabilir. Nakit finansmanına ihtiyaç olmadığı için şirketlere nakit finansman avantajı sağlar. Araç kira bedelinin yüzde 100’ü giderleştirilerek vergi avantajı sağlanır.
Ödemeler sonrası alınan faturalar bilançoda gider olarak kaydedilmektedir. Yani aracı kiralayan şirket, faturadaki anapara üzerinden amortisman ayırır ve  faizle ilgili bölümü ait oldukları döneme gider olarak yazabilir. Her türlü teknik destek, araç bakım, kasko, trafik sigortası, egsoz emülsiyon ölçümü ve vergi işlemleri aracın kiralandığı firma tarafından gerçekleştirilmektedir. Firmalar tüm filo kullanıcılarına müşteri memnuniyeti için satış sonrası destek vererek en iyi kalitede hizmet almalarını sağlamaktadır.
Şirketlerin araçla ilgili daha sonra 2. el olarak satılmasındaki satış riski veya satış esnasındaki prosedürlerle uğraşması ortadan kalkmış olur. Şirketlere ihtiyaçlarına uygun olan çeşitli taşıt alternatifleri sunulmaktadır. Sözleşme süresi boyunca sadece aylık kira bedeli ödenir ve sözleşme süresinin sonunda aracın yenisiyle değiştirilmesi talep edilebilir.

milliyetkobi.com’da ne var?
-  Teknokent, kimler için cennet? 
-  Projeyi getir, parayı al. 
-  Müşteri odaklı e-ticaret siteleri için standartlar...
-  Kurnazlık başa bela mı, taç mı?