İstanbul pahalandı göç hızını kesmedi

Gülden Çoktan / İSTANBUL - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ait İç Göç İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre Türkiye’de 2023 yılında 3 milyon 450 bin 953 kişinin iller arasında göç etti. İstanbul hem en çok göç veren hem de en çok göç alan şehir olurken kenti terk edenlerin en önemli göç nedeni ise daha iyi konut ve yaşam şartları arayışı olarak ön plana çıktı.

Hem aldı hem verdi

Geçmiş yıllara göre 2007-2008 döneminde yüzde 3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, 2023 yılında yüzde 4,04 oldu. 2023 yılında 3 milyon 450 bin 953 kişi iller arasında göç etti. Türkiye’de iller arası göç eden nüfusun dağılımına bakıldığında İstanbul, 412 bin 707 kişi ile en çok göç alan il oldu. İstanbul’u sırasıyla 232 bin 700 kişi ile Ankara ve 147 bin 765 kişi ile İzmir takip etti. En az göç alan iller ise sırasıyla 6 bin 856 kişi ile Ardahan, 10 bin 202 kişi ile Bayburt ve 11 bin 806 kişi ile Tunceli oldu. İstanbul 581 bin 330 kişi ile en çok göç veren il olurken onu 208 bin 740 kişi ile Ankara ve 164 bin 247 kişi ile Hatay takip etti..

Emekli yazlığa köyüne döndü

 Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, geçtiğimiz yıl İstanbul nüfusunun Cumhuriyet tarihinde 2. kez düştüğünü belirterek, “Önceki düşüş pandeminin yaşandığı 2020 yılında olmuştu. EYT ile sayıları hızla artan emekliler, yaşam maliyetlerini düşürmek için Marmara, Ege’deki sayfiye yerlerine göç ettiler. Büyük kentlerde evini kiralayan emekliler köylerine ya da yazlık evlerine temelli yerleştiler. Birçok aile hükümetin de desteklediği köye dönüş projeleriyle memleketlerine dönmekte” dedi.

Gençler için artık kolay

Uzaktan çalışma imkanlarının artmasıyla genç ve orta yaş profesyonellerin büyük kentleri terk etmeye başladığını belirten Erdoğan, “Bu grubu göçe iten ana motivasyon ekonomik zorluklardan çok yaşam kalitesini artırma isteği oldu. Trafik yoğunluğu, hava kirliliği, aşırı kalabalık gibi olumsuz koşullardan bunalan bu kitle, doğaya yakın küçük yerleşim yerlerine hızla göç etmekte. Günümüz taşrası diyebileceğimi orta ve küçük boyuttaki kentler bundan 40-50 yıl öncesinin Türkiye’si gibi değil. Bölgesel istihdam olanakları, hastane, okul, ulaşım ve iletişim gibi kamu hizmetleri geniş alanlara yayılıyor ve insanlar gönül rahatlığıyla büyük kentleri bırakabiliyorlar” dedi.

‘Sonuçları olumlu olacak’

Prof. Dr. Erdoğan, demografik değişimin uzun vadede hem büyük kentler hem de taşra için olumlu sonuçlar doğuracağını belirterek şunları söyledi: “Büyük kentlerde konuta talep azalacağından fiyatlarda bir denge oluşabilir. Ayrıca nüfusun daha dengeli yayılması kamu hizmet kalitesini artırır. Köye dönenlerin tarım ve hayvancılık yapması ise gıda üretimini artıracağından fiyatlar üzerinde olumlu etki yapar” dedi.