24.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, konut sektörünün 2 milyonun üzerinde istihdam sağladığını, istihdam seferberliğinde yüzde 5 beklenti olsa da sektördeki istihdamın yüzde 10’ların üzerinde artacağını söyledi.
Durbakayım, ‘4. Ulusal Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de konut sektörü için zaman zaman ‘balon’ oluştuğu nitelendirmesi yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bir sektörde talepten daha az arz olursa karaborsa olur. Bizim sektörümüzde de talebin üzerinde bir arz olacak ki karaborsa olmasın. İsteyen istediği lokasyonda konutunu alabilsin. Günümüzdeki durum bu. Sektörde bir balon yok. Bilakis çok sağlıklı gelişen bir piyasa var. Devlet teşvik için elinden geleni yapıyor. Bizim de sektöre gözümüz gibi bakıp gerekeni yapmamız lazım.”
Depreme dikkat
Deprem riski taşıyan 6-7 milyon konutun yenilenmesini beklediklerini ancak kanunun çalışılmaz hale getirilmesi nedeniyle başarılı olunmadığını söyledi.
Geçen 18 yılda gelinen yolun yeterli olmadığını belirten Durbakayım, “Bundan sonra 6 milyon evin deprem riskinden kurtulur hale gelmesini umut ediyorum. İnşallah bizi, tedbirlerimizi almadan böyle bir deprem yakalamaz. Yoksa sonu hüsran olur. İstanbul depreminin yaralarını Anadolu’nun sarması zor. Deprem bizim birinci önceliğimiz olmalı” diye konuştu.
Türkiye’de 2012 yılında 6306 sayılı kanunla başlayan kentsel dönüşüm sürecine işaret eden Durbakayım, şunları kaydetti:
“Hukukçusu, bürokratı, halkı, 6306 sayılı yasayı rahat bırakalım ve evleri yenileyelim. Vatandaş 30-40 yıl aynı konutta oturmuş. Burası riskli bina ilan edildikten sonra yıkılmaması için hisse davası açıyor. Ayrıca, vatandaş konut hissesinin küçük bir kısmını tebligat yapılmaması için yurtdışına satıyor. Tebligat yapamıyorsunuz, aylar sürüyor. Kanunların bu kadar inceliklere girmesi mümkün değil. Deprem gerçeğiyle yüzyüze olduğumuz bir dönemde artık bunu yapmayalım.”
Kadıköy’de kat sınırı
Durbakayım, İstanbul’un Kadıköy ilçesiyle ilgili 15 kat sınırlaması bulunduğuna işaret ederek, “Hepimizin bahçeli evlerde oturma arzusu muhakkak ki var ancak metropollerde bu imkân pek fazla sağlanamıyor. Bu bakımdan kat yüksekliklerinde de bilhassa Anadolu yakasında bölümler şeklinde değerlendirme yapılmalı. 4 bölümde değerlendirilmeli. Hepsine aynı yükseklik koyulduğunda mevcuttaki binaların yenilenmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.