16.11.2020 - 12:08 | Son Güncellenme:
Tellioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir'de yaşanan deprem felaketinin tüm Türkiye'yi derinden üzdüğünü, depremin engellenemeyeceğini ancak tedbir alınması noktasında yapılabilecek çok iş olduğunu belirtti.
Depremin tüm dünyada bazı coğrafyaların kaçınılmaz gerçeği olduğuna işaret eden Tellioğlu, şöyle devam etti:
"Ancak bu gerçeği kabul etmek dışında deprem riskine karşı Türkiye'de tespit edilen deprem bölgelerinde ve öncelikli olarak fay hattı üzerinde bulunan 14 ilimizi kapsayan, 1.dereceden deprem riski taşıyan illerimizde acil olarak deprem haritası ve yapı envanteri hazırlanması ve çıkarılması, bu çalışmalar devletimiz tarafından yapılmış ise deprem riski bölge haritaları ve riskli yapı envanterinde bulunan tüm alanların hızla boşaltılması, riskli yapıların yıkılması, bugünden sonra yaşanacak can ve mal kaybı riskinin ortadan kaldırılması en büyük temennimizdir."
Dönüşümün hızlanması noktasında yasal, yapısal iş ve işlemlerin netleştirilmesi ve hızlandırılması gerektiğinin altını çizen Tellioğlu, imar planlarından, müteahhitlerin doğru sınıflandırılamamasından kaynaklı sorunların giderilmesinin önemini vurguladı.
Siyasi rant eleştirisi
Yine emsal yetersizliği sebebiyle dönüştürülemeyen bölgelerde kentsel taşıma rezerv yapı alanları oluşturarak, kentsel dönüşüme hızla imkan sağlanması gerektiğini belirten Tellioğlu, şunları kaydetti:
"Deprem gerçeğine karşı, kentsel dönüşümü can ve mal kaybının çaresi olarak görüyorsak, bu çareyi ortaya koymakta hiçbir gecikme, mazeret ve tereddüt olmamalıdır. Bu konuda yürürlükte bulunan tüm yasal düzenlemeler, zorlaştıran değil, işin kalitesinden ve denetim disiplininden taviz vermeden kolaylaştıran sistem içerisinde uygulanabilir şartlarda yeniden düzenlenmelidir. Yaşanan depremleri ve neticelerini siyasi ranta tahvil etmek isteyenlerin gayriciddi yaklaşımları kabul edilemez. Zaman, yaraları birlikte sarma zamanıdır. Tekrar yaşanabilecek acılara, can ve mal kayıplarına önlem olacak çözüm yollarını ortaya hep birlikte koyma zamanıdır. Hükümetimizin öncelikli olarak ülkemizde yaşanabilecek tüm doğal afetleri ve sonuçlarını bertaraf edebilecek bir Bakanlık veya müstakil bir kurum ihdas edilmesi son derece önemlidir."