24.11.2008 - 16:27 | Son Güncellenme:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF ile görüşmeler konusunda nihai açıklamayı Türkiye’ye döndüğünde kendisinin yapacağını söyledi.
Hindistan’dan Türkiye’ye hareket eden Başbakan Erdoğan, uçakta gazetecilerle sohbet etti ve sorularını yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin "IMF ile ilgili bazı haberler vardı. Türkiye 30 milyar dolar istiyor ancak IMF 19 milyar dolar veriyor" ifadesi üzerine, "Arkadaşlardan nihai bilgi almış değilim. Bilgi almadan konuşmam doğru olmaz. Bunların hepsi birer dedikodu. Döndüğümde bakan arkadaşları dinleyeceğim. Nihai açıklamayı kendim yapacağım" dedi.
Bir gazetecinin "İkinci parti olursam giderim demiştiniz" sözleri üzerine, "Karıştırma... ’İkinci parti olduğumda ben genel başkanlığı bırakırım’ dedim" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, bir başka gazetecinin "Baykal yanıt vermemiş" demesi üzerine de "Onu, ona sorun" karşılığını verdi.
"BAZILARI GEÇ KALDI"
Erdoğan, bir gazetecinin "Artık Alevi açılımı bekleniyor" ifadesini, "Biz açılımı çoktan yaptık. Bazıları geç kaldı. Biz yoldayız, durmak yok, yola devam. Bizim öyle bir sorunumuz yok. Ayrımcılık bizim kitabımızda yok" diye yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, yerel seçimlere ilişkin değerlendirme yaparken, yerel seçime yönelik 81 vilayette programlarını yaptıklarını, çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
IMF 19 MİLYAR VERECEK
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye'ye verilebilecek paranın normal şartlarda 15 milyar doları geçmeyeceğini belirten Fon temsilcileri, pazarlıkla bu miktarı 19 milyar dolara çıkardı. Hükümet yetkililerinin ise ABD'deki görüşmelerde Fon'dan en az 30 milyar dolar istediği belirtiliyor. Türkiye'nin, IMF'deki reform sürecinde 2006 yılı ve sonrasında kotası artırılınca, borç alabilme imkânı da genişledi. Türkiye, kotasının 10 katı kredi talep etmesi durumunda 20 milyar dolar kaynak kullanabilecek.
Hazine yetkilileri, Fon yöneticilerine "Türkiye IMF ile yaptığı anlaşmayı başarı ile tamamladı. Bu başarı hikâyesi sizin için de iyi bir referans oldu. Türkiye'nin farkı olsun. Normalin üzerinde bir miktar bekliyoruz." talebini iletti. Fon yöneticilerinin ise bu isteğe, "Küresel kriz sebebiyle birçok ülkeden talep var. Ancak size özel durumunuz sebebiyle tanıdığımız kotayı artırabiliriz." karşılığını verdi. Geçen hafta yapılan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF'den 20 ila 40 milyar dolar kredi alınabileceğine ilişkin açıklamada bulunmuştu. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ise IMF'den gelmesi muhtemel para hakkında açıklama yapmaktan kaçınıyor. Fon ile Türkiye'nin menfaatleriyle uyumlu bir program üzerinde çalıştıklarını belirten Bakan Şimşek, finansman boyutu ve zaman konusunda açıklama yapmanın erken olduğu görüşünde. Şimşek, "Görüşmelerde önemli bir mesafe kat ediliyor, ama teknik düzeyde daha üzerinde çalıştığımız birçok konu var." diyor.
Hükümet yetkilileri arasında IMF ile muhtemel anlaşmanın türü konusunda henüz mutabakata varılmış değil. Ancak ağırlık kazanan görüş, ihtiyati stand-by yapılması ve kaynağın gerek duyulması halinde kullanılması. Edinilen bilgilere göre Türkiye'nin anlaşmada normal stand-by ya da ihtiyati stand-by konusunda tercihini yapmamış olması Fon yetkilileri tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor. Türkiye'nin teknik çalışmalarını yürüttüğü ihtiyati stand-by ile daha önce gerçekleştirdiği normal stand-by arasında büyük farklılık bulunmuyor. Her iki anlaşma arasındaki temel fark, kredi kullanımında ortaya çıkıyor. İhtiyati stand-by anlaşmasında, anlaşma yapan ülke likidite sıkışıklığı çekmesi halinde IMF'den acil kredi çekebiliyor. Normal stand-by düzenlemesi ise doğrudan kaynak kullanabilme güvencesi sağlıyor. İhtiyati stand-by'ın süresi 1-1,5 yıl arasında iken, normal stand-by anlaşması 4-5 yıl sürüyor.
TÜRKİYE'NİN KOTASI ARTTI
Türkiye'nin, IMF'deki reform sürecinde 2006 yılı ve sonrasında artırılan kotası, borç alabilme imkânını da genişletti. Türkiye'nin 964 milyon SDR (özel çekme hakkı) olan kotası 1,2 milyar SDR'ye çıkarılmıştı. Bu da 2 milyar dolara denk geliyor. Türkiye, kotasının 10 katı kredi talep etmesi durumunda 20 milyar dolar kaynak kullanabilecek. 2001 krizinde Türk hükümeti, kotasının 16 katı kredi kullanmıştı. IMF ile yeni anlaşma yapan Macaristan ise kotasının 20 katı oranında kredi almaya hak kazandı.