21.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:
Nedim Şener
BRİSA ve SASA'da işçileri greve çıkan işadamı Sakıp Sabancı "biz işçiye % 60 veriyoruz, onlar daha fazla istiyorlar. Ben bunu IMF'nin adamlarına söylesem bana sen delirdin mi derler. Enflasyon beklentisini yükselteceksin diye kızarlar. İşçi, aynı iş veren gibi belirli dönem için fedakarlığa katlanmalı. Serbest piyasa mantığına uymasa da biz de zamlarımızı sınırladık. Herkes üstüne düşen fedakarlığı yapmalı" dedi. Lastik sektöründe grevin iki ay süreyle ertelenmesi kararına da "evet demokratik değil ama bu dönem için enflasyon için gerekiyordu" diye konuşan Sabancı Milliyet'in sorularına şu yanıtları verdi.
Soru: IMF'nin en hassas olduğu konuların başında özel sektör işçi zamları geliyor. Bu konuda siz dertlisiniz, neler söyleyeceksiniz?
Cevap: Biz SASA'da % 60 veriyoruz, bu çok yanlış. % 60 zam vermek çok yanlış bir şey ama sendika bunu bile kabul etmiyor. Yalnızca ücretlere bakıyor, oysa yan gelirleriyle ücreti iyileşiyor. Polis yılda on iki kere maaş alıyor, ben işçiye 16 maaş veriyorum. Dolaylı ve doğrudan maliyetler üzerimizde çok, anormal vergiler alınıyor. Çalışan diyor ki vergiyi ben ödüyorum, hayır oysa ben ödüyorum. İşçilerin ücret zammı istekleri enflasyon beklentisine limon sıkıyor, enflasyonu indirmek için bu son şansımız. Yoksa 5 - 10 yıl karmakarışık olur, herkes cebine göre fedakarlık yapacak.
Soru: İşadamları ne gibi fedakarlıklar yapıyor?
Cevap: Bugün SASA'da % 60 zam verdiğimi IMF'nin adamlarına söylesek, sen delimisin diyecekler. Sen ne yapıyorsun, bomba koyuyorsun Türkiye'nin enflasyon beklentisine. Bu senin yaptığın cinayet diyecekler. Bu durum böyle gitse asıl işçinin sıkıntısı artacak, dünyada işçinin yüksek ücret almasını iki kişi ister. Bir tanesi sendikacı, diğeri de işveren. Sendikacı yeniden seçilmek için arkadaşlarının çok para kazanmasını ister. İşveren ise mutlu çalışan ister. Yüksek maaşla çalışanlar aynı zamanda benim malımı alır. Ben malımı satmak istemez miyim?
Soru: Brisa'nın da içinde bulunduğu lastik sektöründe grev iki ay ertelendi. Bu konuda ne diyorsunuz? Ertelemeyi demokratik buluyor musunuz?
Cevap: Hayır, erteleme demokratik değil. Ama belirli bir dönem enflasyondan kurtulmak için bir anlayış gerekiyor. Bir dönem işçi fedakarlık edecek, işçi bunu demokratik bulmazken bizim ürünlerimizin de fiyatları belirli bir tavanda artıyor. Bu da serbest piyasanın mantığına uymuyor ama, belirli bir dönem için bu fedakarlığı işçide, işveren de yapacak. İki ay sonra konu Yüksek Hakem Kurulu'na gidecek, oradan ne çıkarsa vereceğiz % 60, % 70, % 80, % 100. Hakem Kurulu ne karar verirse onu ödeyeceğiz.
Soru: IMF ve Dünya Bankası'nın düzenleme istediği alanların en önemlisi tarım. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Cevap: Türkiye ihracatının % 80'i sanayi malı oldu. Yıllar itibarıyla biz bunun artışını gördük, ama bunu yaparken tarımı geri attık, büyük hata ettik. Köyünde mutsuz olan çiftçi şehire geldi, göçle birlikte sorunlarımız da katlandı. Şimdi önümüzde yeni bir pencere var. Sadece IMF'nin ve Dünya Bankası'nın fiyat konusundaki bakışına odaklanmamız doğru olmaz. Yan düzenlemelerini de, yapısal önlemleri de beraberinde almak zorundayız. Yoksa köylerinde mutsuz olanlar yeni bir göç dalgası yaratırlar. Amerika'da ve Avrupa'da çiftçilere büyük destek var ama akıllı ve organize kararlar alıyorlar, bizim de buna geçmemiz şart.