06.07.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ebru Sungur - Alüminyum, pek çok sanayi kolunun önemli bir girdi maddesi. Sadece yaygın bilinen metal formu değil, alümina ve alüminyum hidroksit (ATH) şeklindeki kimyasal formları da seramikten savunma sanayiine, tekstilden yalıtıma akla gelebilecek neredeyse tüm sektörlerde kullanılıyor. Bu denli geniş kullanım alanı olan bu ürünlerin üretiminde çevreye verilen zararların minimize edilmesi hem iklim değişikliğiyle mücadele anlamında hem de özellikle Yeşil Mutabakat’la karbon ayak izini sıfırlamayı hedeflemiş Avrupa ülkelerine ihracatta önem taşıyor.
Türkiye’nin madenden alüminyum üreten tek entegre tesisi Eti Alüminyum, son yıllarda, yenilenebilir enerji, üretim sürecinde emisyonların azaltılması ve açığa çıkan emisyonların bertaraf edilmesi amacıyla yapılan yoğun ağaçlandırma yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Üretim sürecinde yoğun elektrik tüketimi olan Eti Alüminyum, bugün elektrik ihtiyacının yüzde 60’ını yenilenebilir enerjiden sağlıyor.
‘Belgesi bizde’
Hedeflerinin yüzde 100’e ulaşmak olduğunu vurgulayan Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan, şunları söyledi:
“Yıllık ham alüminyum, sıvı metal üretimimiz 82 bin ton. 1 ton alüminyum üretmek için 14 bin kilovatsaat elektrik harcıyoruz. Yani yaklaşık 1.2 milyar kilovatsaat elektrik tüketiyoruz. Dünyada ‘yeşil alüminyum’ kavramı öne çıkıyor. Biz de bu konuda önemli yatırımlar yapıyoruz. Oymapınar HES’in yanı sıra toplam 60 MW kapasiteli üretimde olan iki GES’imiz var. Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) tarafından Eti Alüminyum’a ‘Yenilenebilir Enerji Kaynak Garantisi (YEK-G) Sertifikası’ verildi. YEK-G belgesiyle tükettiğimiz enerjinin yüzde 60’ını yenilenebilir kaynaktan karşıladığımız tescillendi. Güneş enerjisi yatırımlarının tamamlanmasıyla bu oran yüzde 100’e ulaşacak ve tesislerde harcanan enerjinin tamamı yenilenebilir kaynaklardan karşılanacak. Ayrıca bu belge, Eti Alüminyum’un karbon salım oranını aşağı seviyelere düşürdüğünün de tescilidir. Bizden ürün alan ihracatçılar, üretimlerinde kullandıkları alüminyumun ‘yeşil’ olduğunu belgelemek istediklerinde o belgeyi onlara biz vereceğiz. Bizden ürün alanlar, ihracatta bir adım öne çıkacak.”
Pil yatırımı gündemde
Arkan, fabrika arazisinin yanı sıra daha önce kömür çıkarmak için alınan ve madencilik faaliyetlerinin sona erdiği arazilerde de GES kurma planlarının bulunduğunu anlattı. Güneşten elde edilen enerjiyi depolamak da istediklerini kaydeden Arkan, “Bu amaçla, yerli lityum pil üretmeye hazırlanan firmalarla görüşmelerimiz sürüyor” dedi.
Gazlar geri kazanılıyor
Sıvı metalin üretildiği elektroliz tesislerinde ‘kapalı sistem’ yatırımı yaptıklarını belirten Arkan, şu bilgileri verdi:
“Üretim sırasında çıkan gazın içerisinde ekonomik değeri olanlar var. Yapılan yatırımlarla bu gazların tekrar kullanılmasını sağlayan baca sistemleri kuruldu. Dökümhanemiz tamamıyla yenilendi. İstediğimiz alaşımlarla piyasanın talebine göre ürün üretiyoruz. Uçak alüminyumunu şu anda firmalar Türkiye’den talep eder hale geldi.”
Elektrikli kamyonlar
Maden sahasından Eti Alüminyum’a boksit taşıyan kamyonların elektrikli olmasını da planladıklarını anlatan Mehmet Arkan, “Maden sahasına ve şoförlerin mola alanlarına şarj istasyonları kuracağız. Şoförler yemek yerken kamyonlar da şarj olacak” dedi. Eti Alüminyum’un katı atıklarını geri kazanım projesiyle Sıfır Atık belgesini aldığını belirten Arkan, fabrika sahasında ağaçlandırma çalışmasıyla toplam ağaç sayısının 170 bini aştığını, ceviz ve akasya gibi sera gazlarını daha fazla absorbe eden ağaçlara ağırlık verildiğini de sözlerine ekledi.
Yangınlara karşı ATH
Eti Alüminyum, kısa adı ATH olan alüminyum hidroksiti üreten, Avrupa’daki dört tesisten biri. Mehmet Arkan bu ürünün özelliklerini şöyle anlattı:
“Yanma geciktirici bir madde. Özellikle kablo yalıtımında kullanılıyor. Kablo yalıtımı için PVC de kullanılabilir ancak ATH hem diğer yalıtım ürünlerine göre çok daha geç tutuşuyor hem de yandığında zehirli gaz değil su buharı çıkıyor. Diğer yalıtım ürünlerinin yanmasında dumana maruz kalanlar zehirlenirken ATH bunu engelliyor. Otellerdeki halıların tabanlarında, yatak süngerlerinde, otomobil tekstilinde, boya sektöründe, lastik üretimi gibi sektörlerde ATH kullanılarak daha dayanıklı ve güvenli ürünler elde ediliyor.”
Mehmetçik’e şeffaf zırh
Eti Alüminyum’un Ar-Ge merkezi, özellikle Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltmaya yönelik ürünler üzerinde çalışıyor. “Savunma sanayi hammaddelerinde dünyada kısıtlar var, üreticiler ambargolarla karşılaşıyor. Parayı peşin alıp sıraya sokuyor ya da hiç satmıyor” diyen Mehmet Arkan, alüminanın zırh üretiminde kullanılmasına yönelik çalışmalara bu nedenle ağırlık verdiklerini anlattı. Arkan şöyle konuştu:
“Alümina tüm zırhlı araçlarda, tanklarda kullanılıyor. Silisyum karbür ya da bor karbür de olabilir. Ancak onlar pahalı. Ama alümina onlara göre daha ucuz ve daha dayanıklı. Alüminanın erime sıcaklığı 2 bin derecenin üstü olduğu için atılan roket zırhın dışında kalıyor. Laboratuvar çalışmamız bitti, pilot üretime geçtik. Biz zırhın kendisini üretmeyeceğiz. Bunu üreten şirketlere hammadde vereceğiz. Alüminadan şeffaf zırh üretimi için önce Ar-Ge çalışması, sonra da pilot üretim yapacağız. Balistik testleri son derece iyi çıktı. Bu da bize şevk verdi.”