09.06.2014 - 14:50 | Son Güncellenme:
Diyarbakırlı Hasan Avlık fabrikaların beton karkas iskeletini imal eden bir firmada montaj şefi olarak çalışıyor. Betonarme iskelet Avlık’ın yönetimindeki bir ekip tarafından monte ediliyor. 3 bin 500 metrekarelik bir fabrikanın montajını bir haftada tamamlayan ekip üyeleri hemen yenisine geçiyorlar. Organize Sanayi Bölgesi’nde birbiri ardına yükselen fabrikalar için iş yetiştirmekte zorlanıyorlar.
“İşimiz çok, bir yapıyı bitirince hemen yenisine geçiyoruz. Sabah erkenden başlıyoruz çalışmaya ve gece geç saatlere kadar çalıştığımız oluyor. Çünkü sırada bekleyen pek çok yatırımcı var ve bir an önce fabrikalarını açmak istiyorlar.”
Barış süreci yaradı
Al Jazeera Türk'ten Abdülkadir Konuksever'in haberine göre, Organize Sanayi Bölgesi'nde fabrika açmak isteyen tam 180 yatırımcı sıra bekliyor. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Abdülkadir Karavil birinci ve ikinci kısımda yerlerinin tamamen dolduğunu üçüncü kısımda firmalar için tahsislerin başladığını, dördüncü kısım için de yer bakmaya başladıklarını belirtiyor.
Barış sürecinden önce ayda bir iki fabrika kapanırdı. Şimdi mevcut işletmeler bile büyütmek için çalışma yürütüyor. Kendilerine yer vermemiz için bekleyen firma sayısı 180’in üzerinde. Yer verdiğimiz bir tekstil devi 300 milyon dolarlık yatırım yaptı. Diyarbakır’da Türkiye’nin en büyük AVM’lerinden biri açılacak yakında ve maliyeti 150 milyon dolar. Bir mobilya fabrikası üretim hattının bir bölümünü buraya taşıdı. Yatak ve baza imalatına başladı. Bu kadar yatırımcı akın ediyorsa bunun en büyük etkeni barış sürecidir.
Tedirginlik de var
Lice başta olmak üzere bölgenin çeşitli yerlerinde yaşanan olayların ve çocuğunu isteyen annelerin yaptığı eylemlerin dikkatle izlendiğini belirten Karavil, çözüm sürecinin ivedi olarak sonuca ulaştırılması gerektiğini söylüyor: Yatırımcının buraya gelmesi için huzur ve güven olması gerekiyor. Süreci yöneten tarafların buna dikkatle eğilmeleri lazım. Yatırımcı bir yandan işlerini yürütürken bir yandan da süreci dikkatle izliyor. Yatırımcılara telkinde bulunuyoruz sürekli. Süreç iyi giderse bizim dil dökmemize gerek kalmaz. Almanya 50 yılda yıkıntıların arasından bir süper güç yarattıysa, bunu biz de başarabiliriz.
Hükümetin, Bölgesel Teşvik Yasası’nı yıl sonuna kadar uzatması da yatırımcıyı bölgeye çekiyor. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi’nde istihdam sayısı 6 bin. 2015 sonuna kadar yeni yatırımcılarla bu sayının 15 bine yükseltilmesi hedefleniyor.
"Sermaye korkaktır güvenli liman arar"
Geçmişte, yatırımcıya yaptıkları çağrılara karşın medyaya yansıyan çatışma görüntülerinin yatırımın önündeki en büyük engel olduğunu söyleyen Mardin Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Nasır Duyan sermayenin güvenli yer aradığını, barış sürecinin de bunu sağladığını belirtiyor.
Sermaye korkaktır güvenli yer arar. Silahların susması, huzurun oluşması bizi olumlu yönde etkiliyor. Mardin, Ortadoğu’ya yakın ve çok uygun bir alan. Mardin'de 1. OSB yüzde yüz doldu. 1. OSB’nin genişleme alanına son bir yılda 42 yatırımcı yerleştirdik. 2. OSB’ye başladık, yer tahsisi aldık, proje aşamasında. İki aya kadar ihalesi yapılacak. Son üç ayda 39 yeni müracaat aldık toplamda 200’e yakın yatırımcı sırada bekliyor. İstanbul, İzmir, Antep, Konya başta olmak üzere pek çok yatırımcı sırada. Alman ortaklı bir kozmetik fabrikası faaliyete geçti, Türkiye’deki en büyük yatırımcılardan biri inşaat sektörüne hitap eden fabrikasını açtı. Ciddi anlamda bir potansiyel var. Barış sürecinin yanı sıra bölgenin zenginlik ve hammadde kolaylığı da yatırımcıları çekiyor. Mardin, Diyarbakır ve Urfa’ya gelen yatırımcıların çoğu Ortadoğu’ya açılmak isteyen yatırımcılar. 2013 yılındaki ihracatımız 1 milyar doları aştı.
Kalkınma ajansı hibe destek veriyor
Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Adnan Tuzcu Bölgede yer alan diğer illerin organize sanayi bölgelerinde de durum Diyarbakır ve Mardin ile benzer. Pek çok yatırımcının bölge illerinde yatırım yapmak üzere girişimlerinin bulunduğunu belirten Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Adnan Tuzcu, teşvik sisteminin de yatırımlara ivme kazandırdığını ifade ediyor. OSB’deki kuruluşların yüzde 90’ının hibe desteği aldığını belirten Tuzcu, imalat sanayiini geliştirmek için çalıştıklarını vurguluyor: Diyarbakır ve Şanlıurfa’daki yatırımcılara 2010 yılından beri yaklaşık 80 milyon lira hibe edildi. Bunun eş finansman yöntemiyle bir bölümü yatırımcı tarafından karşılanıyor. Diyarbakır’da 2009 yılından 2014'ün mart ayına kadar Ekonomi Bakanlığı’ndan 426 teşvik belgesi alınmış. Bunun mali karşılığı 2 milyar 289 milyon lira.
"İşlerimizi çözüm süreci ile birlikte büyütüyoruz"
Hibe desteği yatırımcının işlerini ve istihdam sayısını olumlu etkiliyor. Diyarbakır’da iç giyim üzerine faaliyet yürüten bir firma şimdiden Türkiye’nin en büyük altı markasının arasına girmiş. Firmanın işletme müdürü Bedran Yoldaş’a göre, barış sürecinin getirisi bölgeye uygulanan teşviklerden daha yüksek: 150 çalışanımız var ve 81 ile mal veriyoruz. İşlerimizi çözüm süreci ile birlikte büyütüyoruz. Diyarbakır’da yeni yapılacak Tekstilkent’te olacağız ve 6 bin metrekarelik alanımızı 13 bine çıkaracağız. Yunanistan, Makedonya, Gürcistan, Azerbaycan ve Kuzey Irak’a mal veriyoruz. Amacımız Türkiye’nin en iyi üç iç giyim markasından biri olmak.
Hayvancılık da yeniden canlanıyor
Diyarbakır’da çözüm sürecinin kente kazandırdığı artı değerlerden biri de bölge hayvancılığını geliştirmek üzere kurulan Türkiye’nin ilk Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi. 187 hektar alana kurulan ve 15 milyon liraya mal olan alanda 23 işletme faaliyete geçti, 26 işletme ise yakında faaliyete geçecek.
Hayvancılığın geliştirilmesi anlamında öne çıkan bir başka yer de Hakkari. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hacı Dursun Yıldız'ın verdiği bilgiye göre, tarım ve hayvancılığı geliştirmek için Hakkari’den sunulan 250 projenin tamamı kabul edilmiş: Çözüm süreciyle kullanılmayan mera ve köylerin tekrar kullanıma açılması, vatandaşların güvenini artırdı. Bu projeler ile bölgedeki hayvancılık potansiyeli artıyor. Kabul edilen projelerin bedeli 24 milyon 700 bin lirayı buluyor. Yani artık vatandaşlar köye dönerek tarımsal faaliyetlere devam ediyor. Geçen sene özel idareden 3,3 milyon lira bize aktarıldı. Bunu da 'Hakkari'nin Küçükbaş Hayvancılığını Geliştirme Projesi' adı altında kullandık. Bu ödenekle besicilere 7 bin 356 adet kuzu, koyun, koç, oğlak, keçi, teke dağıttık.
Turizm parıldıyor
Sadece sanayi değil turizm sektörü de gelişiyor. Diyarbakır ve Şanlıurfa sokaklarında gezen turist sayısında son zamanlarda artış yaşanıyor. OSB Başkanı Abdülkadir Karavil turizmin ikinci hedefleri olduğunu belirtiyor. Özellikle açılan AVM’ler ve yeni yapılan otellerle hafta sonları Diyarbakır’ın nüfusunun 2,5 milyona yükselmesinin bölgedeki yatırımcıları etkilediğini ifade ediyor.
Diyarbakır Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün verilerine göre kentte 20 otel hizmet veriyor. Altı büyük otel inşaat halinde. 2012 yerli turist sayısı 184 binken 2013 yılında 208 bine çıkmış. 2014 yılının ilk beş ayında ise sayı 200 bine yaklaşmış.
Şanlıurfa’da ise 2012 yılında 494 bin olan yerli ve yabancı turist sayısı 2013’te 627 bine ulaşmış. 2014’ün ilk dört ayındaki rakam 238 bin. Sayının yıl sonuna kadar bir milyona yaklaşacağı tahmin ediliyor.