EkonomiFaizin düşmesi en çok bankaları sevindirir

Faizin düşmesi en çok bankaları sevindirir

17.04.2014 - 11:09 | Son Güncellenme:

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, faizin düşmesinin inanılanın aksine en çok bankaları sevindireceğini kaydetti.

Faizin düşmesi en çok bankaları sevindirir

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ateş, piyasalarda oluşan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) faiz indirim beklentisine ilişkin, "Şu an için çok hızlı bir gevşemeyi ben beklemiyorum. Çok tedrici ve küçük bir takım düşmelerin olabileceğini düşünüyorum. Yükselmesinden çok daha yavaş olur" dedi.

Haberin Devamı

Seçimin hemen sonrasında olunması dolayısıyla ekonomideki stabiliteyi kazanma döneminde bulunulduğuna işaret eden Ateş, bunun stabil hale gelmesi ve arz talep dengesinin yerli yerine oturması ihtiyacı olduğunu ifade etti. Ateş, "Tabii ki faizin düşmesi en çok kimi sevindirir? İnanılanın aksine en çok bankaları sevindirir. Çünkü faiz düştüğü anda bizim fonlama maliyetimiz geriler, kredilerimizdeki faizleri düşürebiliriz ve daha çok insana ulaşabiliriz" dedi.

Gelir düzeyi sınırlı bir ülkede yüksek faizle kredi verildiğinde bunun geri dönüşünde problem yaşandığını ifade eden Ateş, nitekim problemli kredilerin her ay 1 milyar civarında arttığını, dolayısıyla bankacıların en çok korktuğu şeyin verdiği kredinin geri dönmemesi olduğunu dile getirdi.

Haberin Devamı

"Yabancı bankaların bize olan ilgisi sürecektir"

Hakan Ateş, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notu görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirmesi, notunu ise "Baa3" olarak teyit etmesine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

"Gelişmekte olan ülkeler 2008-2013 arasındaki büyük krizden Mayıs 2013'ten itibaren farklı biçimde etkilenmeye başladı. Eski Fed Başkanı Bernanke'nin konuşmasından sonra gelişmekte olan piyasalarda, 'Acaba likidite yine bize gelir mi, gelişmemizi sürdürebilir miyiz?' endişesiyle bir türbülans var. Bunun yanı sıra, Gezi olayları, arkasından gelen siyasi gerginlik ve seçim belirsizliği... Bunlar tabii ki çok etkiledi. Şimdi seçim, demokratik geleneklere uygun olarak sağlıklı bir şekilde atlatıldı. Günün sonunda seçim bittikten sonra da bu makro göstergelere ve parametrelere olumlu yansıdı; Kur düştü, faizlerde biraz gevşeme var. Bu arada Fitch gibi Moody's de bizim yatırım derecesinde olma halimizi teyit etti. Bu olumlu. Zaten aksi de mümkün değildi kanaatimce çünkü makro göstergeler halen daha olumlu ama belli risklere işaret ederek görünümü negatife çevirdi. Normaldir. Bunu da çok doğal karşılıyorum."

Moody's tarafından işaret edilen risklerde dış fonlamadan ve büyüme potansiyelinden bahsedildiğini aktaran Ateş, büyüme potansiyelinin Orta Vadeli Plan'daki yüzde 4 öngörüsünün altında olacağını düşündüğünü, çünkü birçok makro ihtiyati tedbir alındığını ifade etti.

Haberin Devamı

Bunun da bankacılığın kaldıraç gücünü etkilediğini belirten Ateş, dolayısıyla ekonomiye yeterince kaynak ve fon sağlanmasında bir daralma olduğunu, bunun da büyümeye yansıdığını söyledi.

Söz konusu türbülans sırasında, bütün gelişmekte olan ülkelerdeki gibi faizlerin de yükseldiğine işaret eden Ateş, "Bir de yüzde 15-20 arasında mini bir devalüasyon oldu. Üstüne de faizlerin yüzde 4'lerden 11'lere çıktığını göz önüne alırsak, önemli bir değişimdir bu. Bu hal ne ölçüde devam eder? Tabii ekonomi yönetimi bunun farkında... Yani 'Rahat zamanlarda tedbir alalım, zor zamanlarda gevşetelim' esprisi içerisinde düşünürsek, şimdi gevşetme noktasına geldiğimizi düşünüyorum" diye konuştu. Ateş, Türkiye'nin dış fonlamasının 120 milyar dolar civarında bulunduğunu ve çoğunun bankalar üzerinden geldiğini belirterek, bunun da sadece 17 ila 20 milyar dolarının bono ihracı olduğunu, geri kalanın ise Türkiye'nin ticaretine dayandığını söyledi.

Haberin Devamı

Yabancı ilgisi

Türkiye gibi canlı bir ekonominin dünyada ender olduğunu dile getiren Hakan Ateş, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla yabancı bankaların bize olan ilgisi sürecektir. Ama tabii ki özellikle proje finansmanlarında vadenin ve fiyatın kısalacağı muhakkak. Bu da tabii bizim özel sektörümüzün yatırım kabiliyetini daraltacaktır. 2003-2013 gibi bir 10 yılın artık geride kaldığını, artık daha düşük karlılıklarla, daha yavaş büyüyeceğimizi düşünüyorum. Bankacılık olarak karlılığımız ilk iki ayda yüzde 10'unun biraz üzerinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 düştü. Yıl genelinde de karlılığın yüzde 11,5 seviyesine gerileyebileceğini düşünüyorum."

Ateş, Cumhurbaşkanlığı seçiminin çok büyük bir gerilime sahne olacağı kanaatinde olmadığını da sözlerine ekledi.